Bir kaç gün geçmişti ve kız kardeşim bende kalıyordu.

Onu okuluna bırakıp işime gidiyordum sonra onu okuldan alıp eve bırakıyordum sonra işime devam ediyordu.

Fakat kız kardeşim mutlu gelmiyordu eve rahat hissetmiyordu benim evimde büyük ihtimalle.

Bir akşam onunla konuşmaya karar verdim.

"Nicha bir sorun mu var?"

Gözlerime korkmuş bir şekilde bakıyordu sanki bilmemem gereken bir şeyi biliyormuşumda onu sorgulayacakmışım gibi.

"H-hayır abi h-hiçbir şey yok"

Kafasını farklı yere çevirmişti.

"Eminsin değil mi?Kimse sana bir şey yapmıyor"

"Yapmıyor abi"

Ağlamamak için kendini zor tutuyormuş gibiydi.

Ona sarıldım.

"Söyle Nicha neredeyse ağlayacaksın"

Beni itti ve yüzüme baktı.

"Yok dedim abi odamdan çıkabilir misin arkadaşımla konuşacağım...dersle alakalı"

"Pekala bir şey olursa söyle tamam mı?"

Kafasını onaylarcasına salladı.

Odasından çıktım ve kendi odamdan bilgisayarımı alarak salona geçtim yapmam gereken tasarımlarım vardı.

Bir kaç saat geçmişti saat 00.25 gibiydi kalkıp kız kardeşimin odasına yöneldim odasından hiç ses gelmiyordu.

Kapısını açtığım anda soğuk ve hızlı bir rüzgar gelmişti camdan.

Etrafa baktığımda o yoktu.

Evde gezmeye başladım.

"Nicha..Nicha?Nicha!Nicha nerdesin?!"

Her yere baktım fakat yoktu odasının camından aşağı baktım binadan atlamıştı.

Gördüğüm anda evden çıkıp aşağı indim cesedinin yanındaydım.

"N-nicha...Nicha!"

Sesim titrek çıkıyordu yerde kanlar içinde yatan kardeşimi gördükçe kendimi bende öldürmek istiyordum.

Sokaktan geçenler ambulans ve polisi aramış hepsi gelmişti beni uzaklaştırmışlardı.

Nefesim iyice daralıyordu terliyordum ve sürekli titriyordum ve kendimi yavaşça yere bıraktım.

Fakat gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm yüz tanıdıktı.

Yim ya da Thomas olabilirdi çünkü Bible bana kızgındı bu yüzden evimin yakınından bile geçmezdi.

Gördüğüm kabus sonrası şişmiş gözlerimi hızlıca açıp yatakta oturur pozisyona gelmiştim.

Neredeydim?

Bu her yeri beyaz olan yer neresiydi?

Ölmüş müydüm acaba?

Bunları derken yanımda oturan Bible bana bakıyordu.

"Sakin ol ve yatmaya devam et Puttha"

Soyadımı söylemesi kırıcı gibi gelmişti fakat haklıydı.

Ona o kadar çok sarılmak istiyordum ki...

Beni iki omzumdan biraz bastırarak yatırmaya çalışıyordu ellerim boşlukta kalmış gibi hissetmiştim bu yüzden yatağa sertçe düşmüştüm Bible ise benim üstüme.

Kafasını kaldırdı yüzlerimiz çok yakındı nefeslerimiz birbirine değiyordu gözlerimiz ise şaşkınca birbirimize bakıyordu.

Bir süre sonra Bible üstümden kalkıp özür diledi.

"Yine çok teşekkür ederim Bi-"

"Senden nefret ediyorum Build"

Kırılmıştım hemde çok kötü kırılmıştım.

Bir insan cidden bir lafa bu kadar takılır mıydı?

Ya da başka yanlış ne yapmıştım?

Sürekli o benim için uğraştığı için ve karşılığını alamadığı için mi?

Tamam yine haklıydı.

"Haklısın"

"Senden o kadar nefret ediyorum ki tch örnek bile verilemez o kadar büyük"

"Nefretinin büyüklüğü kadar haklısın Bible"

"Tabii haklıyım"

Kalkıp gitti hastane odasında tek başıma kalmıştım.

Kardeşim...onu tamamen unutmuştum.

Kalkmıştım ve odanın kapısına ilerledim.

Kapıya kulağımı yasladım ve dinledim.

Konuşan Bible'dı.

"Onu o kadar çok seviyorum ki Nodt benim ondan nefret ettiğimi sanıyor bana haklısın dedi beni sevmiyor mu bilmiyorum fakat haklısın dediğine göre o beni sadece normal insan gibi görmeye başladı belki bu şekilde yanıma çekebilirim ona ondan çok kez nefret ettiğimi söylersem belki kendime çekebilirim illaki dayanamayıp kavga edicektir kavgada her şeyi açıklarım zaten ama saçma olduğunu düşünebilir aynı zamanda off ne yapıcağım ben kız kardeşinin öldüğünü nasıl söyleyeceğim yoksa bunu mu söylesem nefret yerine belkide dalga geçmeliyimdir hm?Yardım etmemeliyimdir?"

Bible konuştukça daha çok battığını görmüyordu.

Fakat ben ne yapçağımı biliyordum.

Sakin ve sabırlı kalacağım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 19, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

COME HERE BABE | BIBLEBUILDWhere stories live. Discover now