9,

587 49 4
                                    

bay jeon
bay park
arkadaşınızı kovdum diye bu şekilde birden çıkıp gidemezsiniz
lütfen geri işinizin başına dönün

jimin
sağolun ama hayır
arkadaşımı kovduğunuz için değil bu halde bile işe geldiğim için ayrıldım
hastayım
maaşımdan kesebilirsiniz

bay jeon
verdiğim haberden sonra gitmeniz bana öyle düşündürdü
hasta olduğunuz halde sabah gelmiştiniz halbuki

jimin
tamam uzatmayalım zaten başım dönüyor
isterseniz beni de kovabilirsiniz
dinlenmem gerekiyor
hem size asistan bulmak dışında bir işim de kalmamıştı hepsini mesai günü hallettim
yeni oyuncu bayan dahyun olacak çoktan konuşuldu merak etmeyin
asistan işini de evden hallederim aklınız kalmasın

bay jeon
bu şekilde sizde aklım kalıyor ama
işinize önem verdiğiniz için teşekkür ederim
neredesiniz şu an öğrenebilir miyim

jimin
taksi çağıracağım niye soruyorsunuz

bay jeon
çağırma
ben eşlik ederim

jimin
hiç gerek yok, sizi meşgul etmeyeyim

bay jeon
olur mu
işim kalmadı zaten
en iyi çalışanlarımdan birini bu halde yalnız bırakmak olmaz

jimin
peki madem
gelin öyleyse
7/24 aynı odada olduğumuz yetmiyor bir de evime geliyor süper ya/
belki yolda bana taemini neden kovduğunuzu anlatırsınız :)

bay jeon
sahi mi
böyle boş şeyler mi konuşmak istiyorsunuz

jimin
BOŞ ŞEYLER DERKEN AQ/
:)
sanırım sandığım kadar zeki biri değilsiniz
olabilir tabi insanlar yanılabilir

bay jeon
hey
henüz ajanstan çıkmadık
hala patronun olduğumu unutma

jimin
dedim ya
beni de kovabilirsiniz

bay jeon
tehdit ha
yüzüme de söyleyebilecek misin bakalım
dön arkanı

"İç hadi." Jimin kafasını iki yana salladı. "Hadi Jimin, yaptım o kadar. Yoksa ben içeceğim, nefis duruyor." Jimin gözlerini devirdi. "Bay Park'a ne oldu? Ayrıca çocuk muyum ben, ben içeceğim falan diyorsun? Hem nasıl bir egoistsiniz ya!" Jungkook güldü. "Artık şirkette değiliz değil mi? İsimlerimizle hitap edebiliriz diye düşündüm. Senin evinde patronun olamam sonuçta." Göz kırpmasıyla Jimin öğürüyormuş gibi yaptı, bu Jungkook'u daha da güldürmüştü. Hapşırıp Jungkook'un elinden ona uzattığı kaşığı aldı. "Çok yaşa." "Sağ ol ama kendim içebilirim,"

"Jungkook." Gözlerini kaçırıp söylemişti. Bu her ne kadar Jungkook'u şaşırtsa da ağzını açmadı. Jimin'in ağzından adını ilk defa duyuyordu.

Çorbayı tamamen bitirdikten sonra Jimin sessizliği bozdu. Jungkook'un tüm bu zaman boyunca onu izlediğinden habersizdi. Çünkü o televizyonu izlemekle meşguldü. "Ee, Taemin'i neden kovdun?" Jungkook omuz silkti. "Son zamanlarda işini çok boşlamıştı, aklı havadaydı. Tahammül edemedim." Jimin kaşlarını çattı. İşini boşladığı doğruydu, ama bu yaptığı haksızlıktı. "Yaptığınız- Yaptığın- Yaptığınız! O kadar haksızlık ki! Sırf bir hafta işini boşladı diye mi yani? İşinde en başarılı olan kişiydi Taemin."

"Yanılıyorsun, sensin o kişi." Jimin kafa karışıklığını gizleyememişti.

"Ya sen bana karşı neden bu kadar iyisin şu an? Çalışırken bok gibi davranıyorsun." Sustu. Devam ettirmedi, bir an karşısındakinin patronu olduğunu hatırladı. "Özür dile-"

"Sorun değil. İş yerinde olmam gereken kişi o. Bu seni kırıyorsa özür dilerim. Öyle biri değilimdir aslında, tanısan anlardın belki."

"Nasıl tanıyabilirim ki? Sürekli işteyiz ve tavrınız ortada."

"Haklısın. Belki daha fazla takılmalıyız." Jimin "daha neler" dermişcesine güldü. Şu an bulundukları konuma inanamıyordu. Hala patronuyla olduğu düşüncesini aklından çıkaramamıştı, bu yüzden 'sen' diye hitap etmekte zorlanıyordu.

"Bir davet daha olacak, o zamana kadar iyileşeceğini düşünüyorum. Gelmek ister misin?" Jimin karamsar ifadeyle homurdandı. "İstersen Taemin de gelebilir." Kaşlarını kaldırdı. Taemin'i kovup davete gelmesini mi istiyordu? "Gelir mi bilmem, ben gelmeye çalışırım." Jungkook kafasını salladı. Herkesin geleceğinden emin olduğu için Jimin'i de ikna etmek istemişti, işi sandığından da kolay geçmişti. "Bu davette baya iyi görünüyordunuz, kadınlar sizden gözünü alamamış olmalı." Jungkook kahkaha patlattı. "Teşekkür ederim Jimin ama kadınlar umrumda değil."

"Gay misin?" Refleks olarak ağzından çıkmıştı. Jungkook bir kahkaha daha patlattı. "Hayır, sadece işimden daha önemli görmüyorum hiçbir şeyi."

"Hırs küpüsün yemin ediyorum." İkisi de güldüklerinde Jimin biraz rahatlamış hissetti. Daha da yakınlaşmışlardı, 'belki de arkadaş oluruz' diye düşünmeden edemedi. "İstersen burada kalabilirim." Jimin kafasını iki yana salladı. Bu kadarının fazla olacağını düşündü. "Hayır, teşekkür ederim Jungkook. Çoktan bir sürü zahmete girdin zaten. Taemin'i çağırırım." Jungkook iç yanaklarını ısırıp kafasını salladı. Bu ismi duymaktan hoşlanmadığı aşikardı.

"Siz peki Taemin'le... Yani... Sevgili misiniz?" Jimin gözlerini büyülttü. "Bu- Sanırım söyleyem-"

"Sorun yok, paylaşabilirsin. Burada patronun değilim demiştim." Jimin kafasını salladı. "Ne bileyim, alışması zor yine de." Derin nefes aldı. Jungkook merakla vereceği cevabı bekliyordu. "Peki o zaman... Evet, sevgiliyiz."

Jungkook duyduğuyla beraber hızla yerinden doğruldu ve kapıya yöneldi. Jimin olanları şaşkınlıkla izliyordu. "İyileştiğinizde görüşmek üzere Bay Park." Kapıyı çarpıp çıktı.

"Homofobik manyak."

enchanted Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin