Bölüm 1: Bright Moon Street

Começar do início
                                    

Genç adam, içinden koltuğa rahatça yerleşip kitabı okumaya başlayan adama küfürlerini sayarken saygıyla gülümseyerek odadan çıktı. Kapıyı kapattıktan hemen sonra sessizce içinde tutamayarak konuştu: "Kendini beğenmiş, orospu!"

"Hey, hey! Sakin ol. Bu sinir de nereden geliyor?"

Boş koridorda aniden karşısına çıkan arkadaşı polise bakarak, sessiz olmasına özen göstererek sinirini ortaya çıkardı. "Bu yeni gelen, burnu havada, orospunun teki! Güya hakim yardımcısı olacak! Kıçımın yardımcısı! Belki bakmak ister diye ifadeleri ona götürdüm ve bana bunların savcıların zaten kontrol ettiğini, gerisinin onu ilgilendirmediğini ve dedektiflere kaldığını söyledi! Oturduğu yerden para kazanmaya çalışıyor piç! Benim bildiğim onun da ifadelere bakması ve baş hakimi bilgilendirmesi gerekir! Üstelik yardımcı savcı, yardımcı hakimin fikirlerini merak ediyordu. Şimdi ona ne diyeceğim?! Sikik herif! Git de emir vermeden önce işini yapmayı öğren!"

Polis olan onu omuzlarından tutarak yüzüne baktı. "Eh, o yardımcı savcının dediklerini yapmak zorunda değil ya da ona fikirlerini vermek zorunda da değil. Her ne kadar sinirlensen de buna karışamazsın... Ama anlamadığım bir şey var. Evet, haklısın ki bu konu hakkında baş hakime vermesi gereken kanıtlar ve belgeler lazım, buna rağmen neden ifadeleri kontrol etmemiş anlamadım... Başka bir şey dedi mi sana?" Belki de yapmak istediği farklı bir şey vardır, diye düşündü polis.

"Dava mahkemeye sevk edilmeden önce toplanan tüm bilgileri istedi." dedi dürüstçe.

Polis sırıttı. Ellerini gencin omuzundan indirdi. "Doğru dedin, oturduğu yerden para kazanmaya çalışıyormuş gerçekten de. Meslek üstünlüğünü kullanarak hazıra konmuş bildiğin. Umarım, davayı üstü kapalı bir şekilde sonlandırmaz. Bu mağdur taraf ve mağdur tarafın ailesi için çok kötü olur."

...

Kiralık yazısı yazan binanın önünde durdu nakliyat aracı. Bu koca şehrin küçük bir mahallesinde gayet güzel bir ev tutmuştu. Sessiz ve sakin. Tam da sevdiği gibi. Burada çok iyi işler çıkaracağına emindi.

Dallas'tan Ohio'ya taşınmasının sebepleri vardı elbette. Dallas daha sesli bir yerken Ohio fakirlerin ve sessizlerin yeriydi. En çok suç işlenen yerdi burası. Nüfus olarak sessiz görünse de Amerika'da en çok suç işlenen şehirler ve eyaletler listesinde ilk ona girerdi. Eh, tabii ki her sokağında suçlu var denilemezdi; ama öyle ki bazı sokaklarında insanlar yaşamaktan korkardı. Ohio'da da tanıdıkları vardı tabii, bunun nedeni ise kendisinin tanındık birisi olmasıydı.

Amerika'da Koreli biri olarak tam tamına on yedi yıl yaşamıştı. Daha çocukken, annesiyle ve babasıyla beraber burada yaşamış ve kariyerini burada yükseltmişti. Ve ayrıca annesiyle babasını yine burada kaybetmişti...

Ellerini siyah paltosunun ceplerine koydu. Duran aracın içinden çıkan şoför, arabanın kasasını açmak için hareketlendi. Bir nakliyat aracı yetmişti, çok bir eşyası yoktu. O sadece gerçekten işine yarayacak şeyleri yanında bulundururdu, gerisi onun için gereksiz ve sadece zaman kaybıydı.

Esen rüzgarla neredeyse geniş omuzlarına kadar gelen simsiyah saçları, yüzüne doğru gelince bir elini cebinden çıkarıp saçlarını alnının bitiminden tutarak geriye doğru parmaklarıyla taradı ve tekrar elini cebine sıkıştırdı. Kıstığı siyaha yakın kopkoyu kahverengi irisleriyle nakliye aracının şoförünün, eşyaları indiren adamlara yardım edişini izledi. 1,84 boylarında, büyük cüsseli olan bu adam dedektif Jeon Jungkook'dan başkası değildi.

Kitap dolu dolabı sırtlayan adamları görünce binaya girişini yaptı. Önden hareket ederek üçüncü kata çıktı, cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açarak makosen ayakkabılarıyla bomboş eve ilk adımını attı. Salona girerek kirden içeri ışık girmesini engelleyen camın kulpunu tutarak açtı ve içeri gün ışığının girmesini sağladı. Pencerede asılı olan kağıdı tek bir eliyle tutarak aşağı doğru çekti ve kiralık yazan kağıdı iki eli arasında sıkıştırarak buruşturdu. Artık burası kiralık değildi, kiralayan birisi vardı. O halde bu kiralık yazan kağıdın da çıkma vakti gelmişti. Kağıdı şimdilik yere bıraktı. Henüz evi döşenmediği için çöplerini koyacağı bir yer de yoktu.

Fötr Şapkalı Adam • TaekookOnde histórias criam vida. Descubra agora