Fötr Şapkalı Adam • Taekook

Bölüm 1: Bright Moon Street

Bölüm 1: Bright Moon Street

Aralık simsiyah kapıdan içeri girerken kapıyı metal kulptan tutarak kapattı. Şaşırdığı kapı kulpunun, tüm kendi renginden bağımsız sarı renkte olmasıydı. Ona göre oluşan görüntü kirliliği, fazlasıyla rahatsız edici olduğu için gözlerini kapı kulpundan derhal uzaklaştırdı. Tamamen yüzünü içeride; ellerini birbirine kavuşturmuş, odaklandığı işten kapı sesini duyunca yeni bırakmış, siyah saçlı, küçük mavi gözlü, beyaz ten renkli, kravatsız, beyaz gömlekli takım elbiseli, bu işe yeni başladığı ilk görüşte yaşından anlaşılan, genç olmasına rağmen beyaz saçlarından çok düşündüğünü ve stres altında kaldığını çıkardığı adama döndü. Baş selamı verdi. Elinde bulunan plastik mavi dosyanın içinde bir deste siyah-beyaz fotokopi kağıtları bulunuyordu. Ona doğru adımladı. Mavi dosyayı yine simsiyah olan ellerini üzerinde kavuşturduğu masaya koluyla uzatarak koydu. Bir adım geriledi, tekrar baş selamı verdi.

Adam, mavi dosyaya bakarken o da siyah masanın en köşesinde duran üçgen prizma takvimine baktı. Bugünün tarihi kırmızı renkli bir kalemle yuvarlak içine alınmıştı. 31.12.2009

"Bu nedir?" diye sordu.

Duyduğu sesle, göz gezdirdiği takvimden gözlerini alıp kendisine bakmayan, meslek açıdan üstü olan adama bakarak cevapladı: "Cinayete kurban giden kişinin bilgileri ve görgü tanıklarının ifadeleri, efendim."

Gözleri dosyanın mat mavi, plastik kapağındayken dinlemişti onu. Konuşması bitince kemikleri belirgin parmaklarıyla dosyanın mavi kapağını kavrayarak açtı. İlk naylon poşetteki fotokopinin sağ üst köşesine ataşla tutuşturulmuş fotoğrafa baktı. Daha sonra altında yazan bilgilere.

Kimlik No: 07*********

Adı ve Soyadı: Olivia Nicki

Baba ve Anne Adı: Jack - Hannah

Doğum Yeri ve Tarihi: Portland/22.04.1988

Diğer bilgilere geçmeden başını kaldırarak karşısında dikilen, etrafı sadece gözleriyle inceleyen gence baktı. "Bu cinayetle kim ilgileniyor?" diye sordu.

Gözlerini kırptı konuşmadan önce. "Jung Hoseok ve bir dedektif daha. Ah, şu dedektif Jung Hoseok! Mükemmel! Eminim Dedektif Jung olduğu sürece bir haftayı geçmeden, cinayeti kimin işlediğini bulacaklardır."

Düz bir ifadeyle genci izlerken sıkıntıyla nefeslendi, tek kaşını kaldırdı. "Sana onlar hakkındaki düşüncelerini sormadım."

Hafifçe irileştirdiği gözleriyle mahcup olmasa da mahcup rolü oynayarak özür diledi. Oysa adamın bu tavrı hiç hoşuna gitmemişti. Adam ayağı kalktı, elindeki mavi dosyayı gencin ayaklarına kadar gidip göğsüne bastırdı. "Al bunu ve onlara ver. Oradan bakılınca dedektif gibi mi gözüküyorum da bunları bana getiriyorsun?"

Sorusunu sorduktan sonra gence sırtını dönerek odayla bitişik olan koyu kahverengi dolaba adımladı. Neredeyse her rafı aralıksız kitaplarla dolu rafların içindeki kitapları eliyle yoklarken, gözü tanıdık gelen başlıkta, eli ise kitapta durmuştu. Kitabı üzerinden işaret parmağıyla tutup çekti ve eline aldı.

"Ama efendim, önceki yetkili tanıkların ifadelerini kontrol etmede-"

Elindeki kırmızı ciltli kitabın kapak başlığında işaret parmağını gezdirirken ilk sayfasını açtı ve gencin sözünü keserek kitabın ilk sayfasına bakarken konuştu: "Bak, bana bu ifadeleri getirdiğine göre savcı veya kolluklar, tanıkların ifadelerini almış. Bu da demek oluyor ki beni ilgilendiren kısım bitmiş. Bundan sonrası beni değil diğer yetkilileri yani resmi dedektifleri veya tutulduysa özel dedektifleri ilgilendirir. Ayrıca artık 'önceki' diye birisi yok, bundan sonra ben varım. Buna alışsan iyi edersin. Şimdi çıkabilirsin. Dava mahkemeye sevk edilmeden önce toplanılan tüm bilgileri bana getirirsin." dedi ve koltuğuna doğru yürümeye başladı.