26.bölüm

1K 73 10
                                    


İREM DERİCİ-MEFTUN


KAYA ALİHAN.

Dudaklarımın üstündeki o dudakları bana eskiyi hatırlatıyordu. ona delice aşık olduğum zaman kalbim bedenimde fışkıracakmış gibi hissettirdiği kişi oydu.

onun aşkı için savaşmıştım onun bana olan yargıları için savaşmıştım bazen durmuştum tükenmiştim devam edememiştim o anda işte o da gitmişti.

halbuki bana elini uzatsa devam edelim belki çok yaramız vardı belki çok acımız olmuştu ama biz yine de vazgeçmeyelim dese...

ben o eli ömrümün boyunca tutardım hiç bırakmazdım fakat aras yiğit bunu yapmamıştı.

o ilk darbede yıkılan bir dağ misali üstüme yıkılmıştı.

ve ben o dağın altında kalmıştım. çocuğumuzu kaybetmiştik evet o benim de çocuğumdu fakat hamile olduğunu söylediğinde o an ki yetersizlik duygusu içimi öyle bir sarmıştı ki.

ya iyi bir baba olamasam?

ya annem gibi olursam çocuğuma kötü davranırsam düşüncesi içimi yok etmişti.

sonra da ben annem değildim. fakat eve döndüğümde çok geçti sadece bir saat geçmişti aradan fakat bana yılların yıkımını getirmişti.

ama şimdi beni öpen yiğit aç bir sevgiye muhtaç gibiydi. ben yara bandı olmak istemiyordum bu yüzden ondan ayrıldığımda bana bakıyordu şaşkınca.

"kaya "dediğinde sesi şaşkındı ve bir o kadar da hüzünlü.

"yiğit neden bunu yapıyorsun "dediğimde karşımdaki genç adamın gözleri doldu.

"çok acıyor kaya "dediğinde kalbim ezildi.

"benim de çok acıyordu yiğit "dedim "çok yanıyordu çok sızlıyordu"dedim.

"sonra yavaş yavaş hissizleşti hiç bir şey hissetmiyorsun artık "dedim gözlerinde bir damla yaş düştüğünde parmağım ile sildim.

"kalbin gördüğü kör kulağın duyduğu sağırdır "dedim "benim kalbim kör oldu kulağım sağır bir daha nasıl toparlanırım bilmiyorum yiğit "dedim.

ayağa kalktığımda onu da kaldırdım.

"bu yüzden zamana bırakalım yiğit "dediğimde başını salladı. fakat çok şey söylemek istediğini biliyordum.

ama o sustu. arkamı döndüğümde ilerledim fakat o gelmedi. arkama baktığımda ters yöne gidiyordu.

"nereye gidiyorsun "dediğimde bana kısa bir bakış attı.

"biraz yürüyeceğim yasemin hanıma üzgün olduğumu söylersin "dedi arkasını dönüp sokaktan çıktığında peşinden gitmek istesem de gitmedim.

belki yalnız kalır düşüncelerini toplardı. yalnızlık en güzel hissttir bazen.

arkamı dönerek kulübe girecektim ki durdum onu yalnız bırakmak istemiyordum.

mekana girmeden ona yetişmek için girdiği sokaktan çıktığımda etrafa bakarak onu arıyordum.

sonra yolun karşısına ruhsuz bir şekilde geçerken gördüğümde adımları yavaştı. ne yapıyordu bu?

içimdeki korku kalbimi acıtırken ilerde sağ sola doğru kayan bir araba geldiğinde yiğide doğru koşmaya başladım.

"yiğitttt"diye bağırdığımda bana baktı. sonra onu yakaladığımda bedenimizi aydınlatan ışık farlar ile birlikte çarpan araba bedenlerimizi ileriye doğru fırlattığında geç kalmıştım.

başıma aldığım darbe ile yerde acı dolu bedenim feryat ederken görüşüm bulanıklaştı fakat yerde yatan yiğidi gördüğümde bilincim daha fazla dayanamadan karardı.

************************************

BUNU BEKLEMİYORDUNUZ DEMİ DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR BUNLAR BİR ŞEY DEĞİL OHOOOOOO SİZ DİĞER BÖLÜMÜ GÖRÜN .YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.





İŞÇİ-MPREG+DADDYWhere stories live. Discover now