Birkaç çalışta açılan telefonla kendimi saklamadan hıçkırdım, chan'ın endişeli sesini duyarken elimi boğazıma sararak nefes almaya çalıştım bir anlığına fakat olmuyordu, boğuluyor gibiydim.

"Hyunjin! Hyunjin ne oldu neyin var?"

"C-chan, ölüyorum. Chan ben ölüyorum, yardım et."

"Ne demek ölüyorum? Neredesin sen söyle bana!"

"Canım çok yanıyor, nefes alamıyorum."

"Hyunjin, canım lütfen sakin ol ve bana nerede olduğunu söyle. Ne var etrafında hadi anlat bana."

Dediğini dinleyerek etrafımdaki şeyleri az çok tarif ettim, bir yandan hâlâ deli gibi ağlıyordum.

"Hemen geliyorum sakın telefonu kapatma. Sakin ol benimle beraber nefes al şimdi."

Yapabildiğim kadarıyla onu taklit ederek derin nefesler alıp vermeye çalıştım fakat aklımdan bir an olsun çıkmıyordu o ufacık görüntü.

"Çok canım yanıyor chan.."

Boşluğa bakarak tekrar titreyen sesimle konuştuğumda sokağın ucundan sesini duydum, ismimi bağırarak etrafa bakınıyordu, gücüm dahi yoktu buradayım diye bağırınmaya. Ses çıkarmadan sadece beni bulmasını bekledim, sonunda bedeni görüş açıma girdiğinde koşarak yanıma gelmiş önüme çöktüğü gibi beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı.

Kollarımı ona dolamaya bile güç bulamayarak kollarında ağladım içim çıkana kadar, o gözleri saniyelik görmüştüm belki de ancak o gözlerde kaybolan çocukluğumu, yitip giden gençliğimi de görmüştüm bir bir. Şimdi karşıma çıkıp hayatımı nasıl da altüst etmeye cesaret edebilirdi?

Gözlerimin ağırlığı fazla binince kapattım diretmeden, zaten gücüm de yoktu asla.

Babam her zaman yaptığı gibi, bu sefer de bir boka yaramamıştı.

----

Daha gözlerimi açmadan anladım nerede olduğumu, yine ve yine evimden çok olduğum yerdeydim tabii ki, hastanede.

Elimi gözlerimin üstüne kapatarak ovalarken elim tutulmuştu yavaşça, annemdi bu belli.

Bir yandan da saçlarım okşanmaya başladığında kalbim korkuyla atmaya başladı, gözlerimi açmaya bile korkarak kafamı sala doğru çekerek saçlarımdaki eli boşa düşürdüm ve hemen açtım gözlerimi.

"Anne.."

Anneme yaklaşırken başımda duran kişinin babam değil de chan olduğunu gördüğümde yutkunarak rahat bir nefes verdim.

"Anneciğim, ne oldu sana bebeğim?"

Annem yanağımı okşarken etrafıma baktım tedirgin gözlerle, ya buradaysa?

"Kimse var mı?"

"Hayır, neden?"

"Hiç.. Eve gidebilir miyiz?"

"Serumun bittiğinde gideceğiz, iyi hissediyor musun?"

Hayır, hayatımda daha berbat hissetmemiştim.

"Evet, iyiyim."

"Neden bayıldın yeniden, chan seni bir çıkmazda bulduğunu söyledi."

Dudaklarımı birbirine bastırarak chan'a baktım, annemi bunu söyleyip onu üzmek istemiyordum.

"Teyzecim sonra konuşalım mı bunları, eve gittiğimizde konuşalım."

"Bir şey oldu da benden mi saklıyorsunuz?"

Psikolog || hyuninDär berättelser lever. Upptäck nu