Üst komşum merdivenlerden inmek üzereyken birbirimizden ayrılıp toparlandık.

Ne kadar çaktırmamaya çalışsakta sanırım tipimizden anlaşılıyordu çünkü adam yanımızdan geçerken bombastic side eye bakışı attı.

Neyse anladıysa bile çokta sikimde değil açıkcası.

Adam gözden kaybolunca Rüzgar tekrar ilgisini bana yönlendirdi.

"Irmak benimle gel"

Nereye veya neden gidiceğimize dair hiç bir bilgi vermeden yalnızca elini bana uzatıp onunla gelmemi istemişti. O an farkettim ki Rüzgar isterse onunla her yere gidebilirim.

Hiç tereddüt etmeden, bana uzattığı elini tuttum. Hiç bir şey söylememe gerek yoktu Rüzgar anlamıştı.

Yüzü memnun bi ifadeye büründü. Beraber apartmandan çıktık ve evin önünde duran ve geldiğimde yaslandığı gri arabaya ilerledik.

Garipsemiştim. İkidir onu farklı araçlarla görüyordum ve bu araçlar oldukça fiyakalıydı.

Merakıma yenik düşüp sordum.

"Rüzgar neden her seferinde farklı bi araç kullanıyorsun sen?"

Böyle soruncada bi saçma geldi kulağa.

Yüzünü bana çevirdi ve güzel dudakları tebessümle gerildi.

"çabuk sıkılan biriyim"

Duraksadım. Nasıl bi ifadeyle ona bakıyordum bilmiyorum ama Rüzgar bu sefer dişlerini göstererek ufak kıkırtılar çıkartarak güldü. İnci gibi dişleri yüzüyle öyle mükemmel bi uyum içindeydi ki bi tabloya bakıyor gibi- noluyor lan bana! Baratma Irmak. Kendine gel. Bir, iki, üç, dört oh bir daha nefes al ver hadi aslanım yaparsın.

"Gel buraya pisicik"

Ne?! Pisicik mi? Olum kalbime aşırı yükleme yapılıyor şuan. Kafamın içinde romatik aşk şarkıları çalıyor şuan yardım edin!! Pls.

"Sürmek istermisin?"

Diye sordu kafasıyla arabayı işaret ederken. Ben çoktan yan koltuğa ilerlemeye başlamışken.

Kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım.

"Ehliyetim yok. Araba sürmesini bilmiyorum"

Omuzlarını dikleştirip nefes verdi. Dudaklarını büzüp bana baktı.

"yapılacaklar listesine eklendi."

Diye mırıldandı kendi kendine. Şöför koltuğuna otururken. Bende sağ koltuğa geçtim. O kemerini takmaya ve sürmek için arabayı ayarlamaya başlamıştı.

"ne listesi? Ne eklemesi?"

Doğru mu duydum diye kontrol etmek amaçlı sordum. Kast ettiği şeyide anlamamıştım gerçi.

Arabayı çalıştırıp mahalleden çıkarttı aracı. Aracın iç dizaynı oldukça lüsk duruyordu. Modelini bilmesemde ilk bakışta pahalı bi araç olduğu anlaşılıyordu.

"Sana araba sürmeyi öğretmekten bahsediyorum"

Hemen itiraz edicektim ki Rüzgar bana izin vermeden sözüne devam etti.

"Hiç itiraz etme gülüm buna mecbursun artık"

Ne gülüm mü oğlum! Anasını siktiğimin kalp çarpıntısı.

Hemen girdiğim şekil ve şemalden sıyrılıp kendime gelmeye çalıştım.

"hayırdır sana ne oldu bu gün? Yok gülüm yok pisicik yok bilmem ne?"

kuytu / Gay +18Where stories live. Discover now