°0.2• (HAYIR)

19 1 0
                                    

evetğ gene ben bensiz okuyamayacağınıza göre bana ihtiyacınız var ay yeter her girişte şunu yazıyorum psikolojim bozuldu neyse yeni bir bölümle buradayımm umarım yeni bölümümüzü beğenirsiniz buarada LGS'ye giren arkadaşlar umarım sınavınız iyi geçmiştir ve istediğiniz yere gidersiniz sizleri seviyorumm

başladığınız saat ve tarihi yazın bakalımm

iyi okumalar dilerim...

"Adam durdu Kadın'a döndü "sevgim senindi" dedi içinde barındırdığı derin acıyla "ama sen o sevgiyi göremeyecek kadar kör anlayamayacak kadar aptaldın Kadın" dedi ve son kez baktı o güzel yüze ve gözlere son kez baktı ona ve tekrardan yoluna devam etti yağmur anıları temizliyordu o Aşk geçmiş bir hikaye olarak raflara kaldırılmıştı artık..."

Kaanla ayrıldılar susuyorlardı ama gözleri konuşuyordu ruhlar ve gözler siz konuşmasanız da onlar konuşabilirdi Kaan arkasını dönüp gitmeye başladı Arden arkasından bakıyordu sadece "gitmesen" dedi arkasından Kaan durdu ona döndü cevap vermeden tekrardan gitti bir bank bulup oturdu Arden gitmişti tekrardan bir görünüp bir kayboluyordu kaç kere gitme demişti ama o gene gidip onsuz olmayı seçiyordu gerçekten dediği gibi seviyor muydu onu Arden artık buna kafa yormaktan yorulmuştu başını ellerinin arasına almış düşünmekle meşguldü bu şekilde oturmak onu daha çok boğuyordu

Banktan kalkıp ilerlemeye başladı kafa dağıtmak istiyordu bir elin ağzını kapatmasıyla çırpınmaya başladı nefes almaması gerekiyordu yoksa bayılırdı ama eğer nefes almazsa kesinlikle ölecekti en sonunda dayanamadığı için nefes aldı ve gözleri kapanma emri verdi sonrası onun karanlık yoluydu

Göz kapaklarım açılmamak için savaş veriyordu zor da olsa açmıştım depo gibi bir yerdeydim ve o kadar güzel bir bina seçmişler ki burası rutubet kokuyordu kesinlikle sakin kalmam gerekiyordu kapının kilidinin açılmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim karşımda gördüğüm kişilere kesinlikle şaşırmıştım

Karşımda sırıtan Lucas'ın yüzüne tükürmeyi o kadar isterdim ki ama ne ala bunu yapmamam gerekliydi iç sesimle resmen savaş veriyordum sakin ol Arden hepsi gerizekalı zaten sakin ol diye kendimi tembihliyordum "Naber Ariana" iyidir canım senden naber askerlik arkadaşıyla konuşuyor sanki gerizekalı "mükemmelim Lucascım sen nasılsın"dediğimde kahkaha atıyordu sabır yani sabır!

Talia'nın konuşmasıyla ona döndüm "ah ne yazık seni koruyacak bir Araz ve Doğan da yok Ariana" ben bir başıma da dalabilirim hiç sorun değil "bunları onlar geldiğinde de söyler misin?" Bu sözüme karşılık Karen gülmeye başladı "ne kadar safsın Ariana" şuan dudaklarımı dişlemekle meşguldüm "YETER" diye bağıran Lucas'a döndüm "küçük avım bana lazım ve sizden değerli" deyip parmağının kenarını yanağımda dolaştırıp "avım olman ne güzel Ariana" dediğinde yüzümü kenara çekecektim ki bir anda çenemi tutup kendine çevirmesiyle çekemedim "Bunlardan nefret etme Ariana çünkü canın yandığı zaman daha çok nefret edemezsin uslu bir melek ol"

Ağzına çarpsam nasıl olurdu acaba ya kapıyı kapatıp gittiklerinde etrafta bir şeyler arıyordum masanın üstünde gördüğüm bardakla gülümsedim gerçekten bunların hepsi çok aptal yavaşça ilerlemeye başladım

ayaklarımı bağlamaya akıl edemediler herhalde masanın yanına geldiğimde bardağı elimle aldım masaya vurarak kırdım elimde kalan parçayla ipleri kestim yavaş adımlarla kapıya doğru ilerliyordum kapı açıktı Ne? Yok artık bu kadar aptal değillerdir değil mi? Güya beni yakalayacak bunlar ohoo işiniz zor gülüm

Siyahın AteşiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora