Bölüm 12

469 113 36
                                    

Elindeki kızarmış ekmekten bir ısırık alan genç kadın, fazlasıyla tasasız görünüyordu. Ancak içi öyle değildi. Hala umutsuzca genç adamın aşkını kazanmak istiyordu. Çünkü biliyordu ki onun sevgisini kazanırsa başarılı olabilirdi. Her şeyi denedikten sonra daha fazla ne yapacağı konusunda ise hiçbir şey bilmiyordu. Bekâretini bile genç adama vermişti daha ne yapabilirdi?

O sıra içeri giren genç kızı fark etti. Evin çalışanlarının giydiği kıyafetleri giyiyordu ama henüz çok küçük görünüyordu.

"Bakar mısın?" diye seslendiğinde genç kızla birlikte ocakta yemek yapan aşçı da kafasını kaldırıp ona baktı.

İsra genç kızı işaret ederek "Sen yeni mi başladın?" diye sorduğunda kız ona doğru dönüp "Ever hanımefendi" dedi.

Kaşları çatılan İsra "Çalışmak için çok küçük değil misin? Kaç yaşındasın?" diye sordu.

Kız ürkekçe aşçı kadına baktıktan sonra İsra'ya "On yedi yaşındayım hanımefendi. Yeterince büyüğüm inanın hiç hata yapmam" dedi.

İsra kızı korkuttuğunu fark ederek mahcup olurken "Rahat ol ben evin sahibi değilim. Sadece bu yaşta okulda olman gerekmiyor mu?" diye karşılık verdi.

Kız yine aşçıya baktı. Aşçı yaptığı işi bırakarak kızın yanına yaklaşıp "Sen gidip yatak odalarının çarşaflarını değiştir" dedi.

Genç kız mutfaktan çıkar çıkmaz kadın İsra'nın oturduğu masaya yaklaşarak "Sizi ilgilendirmeye konulara karışmayın hanımefendi" dedi.

Kaşları şaşkınlıkla kalkan İsra "Ben kötü bir şey söylemedim, sadece..." demişti ki kadın sözünü keserek "Onun iyiliğini düşünerek konuştuğunuzu anlıyorum ancak yapmayın. Hatta bu evdeki çalışanların hiçbirine dışarıdaki hayatlarıyla ilgili bir şey sormayın" dedi.

İsra daha fazla soru sormaması gerektiğini anlamıştı ama kadının tavrıyla meraklanmıştı. "Neden?" diye sorduğunda kadın derin bir nefes alıp "Bakın o genç kız küçük yaşta babası tarafından başkalarına satılmış" dediğinde İsra hayretle iç çekip eliyle ağzını kapattı.

Onun verdiği tepkiyle kadın acı dolu bir gülümsemeyle kafasını iki yana salladı. "Kısaca hepimiz Yağız Bey tarafından o tip hayatlardan kurtarıldık. Bazılarımıza evinde bazılarımıza şirketlerinde iş verir. Başka bir hayat kurmak isteyene de aynı şekilde yardımcı olur. Lütfen bundan sonra soracağınız soruları bunları bilerek seçin"

Kadın onun cevap vermesini beklemeden ocağa giderek yaptığı işe geri döndü. İsra önündeki kahvaltıya baktı. İştahı tamamen kaçmıştı. Bulaşıklarını toparlarken kısık bir sesle "Üzgünüm kötü bir amacım yoktu" diye mırıldandığında kadın gülümseyerek ona bakıp "Biliyorum, bu yüzden size açık davrandım. Yağız Bey eski hayatımızı dile getirmemizi yasakladı" dedi.

"Anlattığınız için teşekkür ederim" dedikten sonra kahvaltı masasını toplayıp mutfaktan çıktı.

Odasına gitmek için merdivenlere yöneldiğinde elinde kirli çarşaflarla aşağı inen genç kızı gördü. Gülümseyerek "Kolay gelsin" dediğinde genç kız utangaç bir şekilde "Teşekkürler" dedi ve adımlarını hızlandırarak yanından geçti.

İsra bu edindiği yeni bilgiyle Yağız'a karşı hayranlığının biraz daha arttığını düşündü. Bir mafya babasından hiç beklenmeyecek bir hareketti. Belki de adam ona anlatılan kadar kötü biri değildi ama bir melek olduğu da söylenemezdi. Sonuçta uyuşturucu satıyor, adam öldürüyor ve silah kaçakçılığı yapıyordu. Çocuk bakım evini ve evinde çalıştırdığı kadınların durumunu düşününce bütün kötülüklerine rağmen iyi bir kalbi olabilirdi. Ya da genç adam bu iyilikleri yaparak yaptığı kötülüklerin diyetini ödediğini düşünüyordu.

Gökkuşağındaki KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin