Live For Me /irondad/

Bölüm 9: Medyaya İlk Bakış

Peter anlayışla başını salladı ve ikisi birlikte mağazaya girdiler. Mağazada, Peter hayretten ağzını zorlukla kapalı tuttu. Süper pahalı ayakkabılardan süper pahalı çantalara, süper pahalı takımlara kadar her şey vardı. "Ee ufaklık, genellikle ne giyersin?"

"Uh, tişörtler, kapşonlular, kot pantolonlar, tıpkı her genç gibi." Tony anladığını göstermek için başını salladı ve doğruca belirli bir bölüme yöneldi.

Peter, uzaktan, Gucci veya Zara gibi bazı markaların gelmek üzere olduğunu biliyordu. Tekrar itiraz etti ancak Tony'ye bakmak, bu tartışmayı kaybedeceğini anlamak için yeterliydi.

İkili iki saat sonra mağazadan ayrıldılar.

Peter aldıkları şeylerin ne kadar tuttuğunu bile bilmiyordu çünkü çok pahalı olduğundan emindi.

Mağazadan çıkar çıkmaz kamera flaşları ve gürültülü muhabirler tarafından karşılandılar. Peter refleks olarak ellerini kulaklarının üzerine koydu ve gözlerini kapattı. Bazen gelişmiş duyuları gerçekten yardımcı oluyordu, ama böyle anlarda bunlara sahip olmayı diliyordu.

Muhabirler, "Bay Stark ile ilişkiniz nedir?", "Çocuk kim, Bay Stark?" ve ayrıca "Yenilmezler hala var mı?", "İç Savaş sırasında tam olarak ne oldu?" gibi sorular sordular.

Tony, basından gelen soruların uğultusu arasında bağırırken rahatsızlığını hissetmiş gibiydi, "Hiçbir soruyu yanıtlamayacağım, lütfen geçelim. Yoldan çekilin yoksa Demir Adam kostümümü çağırırım." Muhabirler akıllarını başlarına topladılar ve ikilinin geçmesine izin verdiler. Çantaları Porsche 718 Cayman GTS'nin (A/N Tut) arka koltuğuna yüklediler.*

Milyarder, arabanın kapıları arkalarından kapandığında, "Oradaki de neydi?" diye sordu ve Peter, sesinde... ...endişe gibi bir şey duyduğuna yemin edebilirdi.

"Sana duyularımın çok fazla olduğunu söyledim. Gürültü çok yüksekse, ışık çok parlaksa veya sadece kötü bir gün geçiriyorsam duyularım alt üst olur. Bazen bu çok acı verici olabilir." diye açıkladı çocuk.

~~~

Kuledeki çatı katına vardığında çoktan akşam olmuştu "Ne yemek istersin evlat?"

"Çin yemeği olur mu?"

"Kulağa iyi geliyor. Friday?"

"Sipariş verildi. Ayrıca Bay Rhodes'un sizi görmeye geldiğini de haber vereyim." Asansörün sesi duyuldu ve Rhodey dışarı çıktı.

"Hey Rhodey, Çin yemeği sipariş ettik, biraz ister misin?" diye sordu Tony.

"Elbette!" diye cevap geldi.

Kısa bir süre sonra yemek geldi ve Rhodey son dakika görevine gidene kadar üçü huzur içinde yemek yediler.

"Hey Pete, laboratuvara gidiyorum, bir şeye ihtiyacın olursa aşağı gel." dedi milyarder son tabağı bulaşık makinesine koyarken.

"Tamam, o zaman ben odamda olacağım, kıyafetlerimi dolabıma kaldıracağım." diye bilgi verdi Peter.

Tony başını salladı ve ardından laboratuvarına inerken, Peter daha önce dikkatsizce oturma odasına yerleştirdikleri çantaları aldı ve dolabına koymak için gitti.

İki buçuk saat sonra Peter bitkin bir halde yatağına yığıldı. Komodinin sağında cep telefonunun olduğu komodine baktı. Cep telefonu aldı ve 457 mesaj olduğunu fark etti. Ned'den gelen 132 çağrı, en yakın arkadaşının ona gönderdiği 457 mesajın tamamını okumak istemediği için en son mesajları gözden geçirdi:

Ned: Peter, neredesin?

Ned: Peter, cevap ver! senin için endişeleniyorum

Ned: İyi misin?

Ned: Yine mi Almanya'ya gittin?

Ned: Peter, kahretsin. Bu gerçekten artık komik değil. Bana cevap ver!

Bunlar birçok mesajdan sadece birkaçıydı ve Peter, Ned'i bu kadar uzun süre merakta bıraktığı için kendini suçlu hissetti. Bu yüzden hemen cevap verdi:

Peter: Hey dostum seni bu kadar uzun süre beklettiğim için üzgünüm ama kendimi pek iyi hissetmiyordum. Şu anda kuledeyim ve Tony ve Happy sayesinde daha iyi hissediyorum.

Ned'in yanıtı üç saniyeden kısa bir süre sonra geldi:

Ned: Neyse ki iyisin. Ve AVENGERS TOWER'daki Tower'ı ve TONY STARK'taki Tony'yi mi kastediyorsun değil mi?

Peter: Evet.

Ned: Aman Tanrım! AMAN TANRIM! En iyi arkadaşım Avengers Kulesi'nde yaşıyor! Bence ölüyorum!

Peter, Ned'in tepkisine hafifçe kıkırdadı ama sonra artık uyumanın daha iyi olacağına karar verdi. Böylece iki çocuk birbirleriyle vedalaştılar ve Peter iki kez gözünü kırpıştıramadan uykuya daldı.

_________________________________________

*Arabanın markasını bilmiyorum internetten bulduğum en pahalı arabayı yazdım çünkü eğer pahalıysa kesin Tony de vardır.