' Beyaz güller inanılmaz büyüleyicidir. Ama bazen acımızın en iyi örnek noktası olabilirler. Sadece bir beyaz Gül'ün üzerine kan gelse hem kırmızı hemde beyaz güllerden nefret eder, bir taraftan acı içinde onları yanımızda taşırız. Ve sevdiğinize o...
Selam, ben Min Yoongi 27 yaşındayım. Ben 1.73 boyunda, zayıf, beyaz tenli, gri uzun saçları olan bir adamım. Benim mesleğim ise ressam. Genellikle etrafımda gördüğüm en güzel şeyleri çizerim. Ama hiç bir insanın resmini çizmedim. Çünkü istediğim güzellikte biri yok. Umarım öyle birini bulabilirim.
20 Şubat 202?
Kış aylarının sonlarına yaklaşıyoruz. Bembeyaz olan ağaçlar, dışarıda kar topu oynayan çocuklar...
Ben böyle çocukları görünce çok özenirim. Çünkü çocukluğumu hiç yaşıyamadım. Ailem benden nefret ederdi. Babam, ben küçükken eve sürekli alkollü gelirdi. Annem başımıza ne gelirse bunların benim yüzümden olduğunu söylerdi. Abim beni pek fazla takmazdı. Arkadaşlarım hiç olmadı. Olduysa da sürekli dışlandım, zorbalık gördüm. Babam beni bazen akşam evden kovardı. Kartonun üzerinde kedilerle beraber uyurdum. Kedileri onun için çok severim. Kedi almak istiyorum ama bakamam diye korkuyorum.
Ama eğer karşıma ailemin bana karşı duyduğu nefreti unutturucak, beni sevecek, bana değer verecek ve benden asla ayrılmayacak. Haa! En önemlisi ise çizdiğim tek insan resmi olacak birisi. Umarım öyle biri çıkar karşıma...
Bunları düşündükten sonra karnımın gurultusunu duydum. Mutfağa doğru gittim. Dolapları açtım. Bir paket noodle ve soslar vardı. Bu aralar evden çıkmıyordum. Yemek yedikten sonra çıkmam gerek. Noodleyi yaptım. Bir tabağa koyup üzerine sosları ekledikten sonra hemen yedim. Hemen hazırlanıp çıkmam gerek. Marketlerin ne zamana kapanacağı belli olmuyordu. Üzerime siyah pantolon siyah kalın bir kazak ve siyah bir kaban ve siyah botları giydim.
Evden büyük bir hız ile çıktım. Tabi kapıyı kitlemeyi unutmadım. Hızlı adımlar ile markete gidiyordum. Sonra aklıma boyalarımın ve tablomun olmadığını hatırladım, ilk önce kırtasiyeye gittim. Olmayan malzemeleri alıp çıktım. Markete hızlı adımlarla ilerledim. Sonunda markete ulaştım. Lazım olan ürünleri alıyordum. Sonra markete müzik aletlerinin geldiğini fark ettim. Bu müzik severler için daha az zaman kaybı olurdu, çünkü hem marketten birşeyler alıp sonrada kırtasiyeye doğru gitmek çok fazla zaman kaybı olurdu. Nedeni ise market kırtasiyeye çok uzaktı. Müzik aletleri nedense dikkatimi çekti. Bakmaya gittiğimde, orada
sarışın uzun saçlı, benle aynı boyda, beyaz tenli küçük elleri olan, dolgun dudaklı birisi dikkatimi çok çekti. Çok güzeldi. Bir an 'Onu çizsem mi acaba?' diye düşündüm. Ama vazgeçtim. Çünkü beni sevecek bana, değer verecek birini istiyordum ve sadece insan olarak onun resmini çizecektim. Ama adam çok büyüleyici, ama büyük ihtimal bidaha onunla karşılaşmıyacaktım.
Hemen lazım olan ürünleri alıp çıktım. Kar yağıyordu yine. Eve çabucak gittim. Kapıyı açıp içeri girdim. Botlarımı çıkartıp ayakkabı dolabına koydum. Kabanımı çıkartıp kapının arkasına astım. Hemen poşetleri alıp mutfağa gittim ürünleri hemen yerleştirip, adını ' Güzel sanatlar odası' koyduğum odaya gittim aldığım malzemeleri de yerleştirip odadan çıktım. Sonra yine mutfağa gidip kendime kahve yaptım ve kahvemi alıp penceremin tam önüne oturdum. Dışarıyı uzun bir süre izledikten sonra aklıma çizecek bişey gelmedi. Aklım o adamdaydı. Keşke orada konuşsaydım. Eğer bir daha karşıma çıkarsa konuşucam. İçimde kalmasın. Herneyse, akşam oldu. Heryer karanlık ama hala kar yağıyordu. Bence kar 2 saat daha yağıp durur. Öyle tahmin ediyorum. Uykum gelmeye başlamıştı. Yüzümü yıkayıp eşofman ve tshirt giydim odam sıcak olduğu için terliyordum. Aç olmadığım için yemek yapmadım zaten sabahki noodle doyurmuştu beni. Hemen yatağıma girip uyudum. Umarım yarın iyi geçer.
Sizce o sarışın kimdi?
Sizce o kişi Yoongi'nin istediği kişi olabilir mi? :)
Umarım beğenirsiniz.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
