"Affediyor musun?"

William yeşil gözlerini kaldırdığı kafasıyla babasının mavi gözlerine yavaşça doğrulttu. "Ben mi?"

Andrew kafasını salladı,"Abini affediyor musu?"

William korkarak başı öne eğik ağabeyine baktı.

Andrew bu kareden çok etkilendi.

Atilla, nasıl bir otoriteye sahipse, kardeşi ondan korkuyordu.

"A-affediyorum." Boğazını temizledi. "Abim Harry'i a-affediyorum."

Andrew kafasını salladı. "Ikiniz de cezalısınız. Özellikle Atilla, sen. Dışarı çıkmanız, at binmeniz, spor yapmanız yasak."

Ikisi de kafasını salladı.
"Gidebilirsiniz."

William selam verip adım atacakken yerinden kımıldamayan Atilla,"Bende, bir özür bekliyorum lordum."dedi başını hiç kaldırmıyordu ama ses tonu meydan okuyordu.

"Kimden?"diyerek kaşlarını çattı Andrew.

"William, bana ve ismime sonrasında dünyalar güzeli annemize hakaret etti. Bir özür de ben." Kafasını kaldırıp sinirli mavi gözlerini babasına dikti. "ben bekliyorum."

Andrew oğlunun bu haliyle ne kadar gurur duysa da çaktırmadan çattığı kaşları ile,"William."dedi." Kendini açıkla." Cümleleri tekrar düşününce öfkeyle aniden çıkıştı."Annenize, kraliçene ne dedin!!"

William korkuyla,"Hiçbir şey demedim."dedi.

Atilla öfkeyle kardeşine döndü. "Hatırla William."dedi tehdit edercesine. "Vincent'ı yardım etsin diye çağırırken ettiğin küfrü hatırla." Ellerini yumruk yapıp dişlerini sıktı,"Hatırla şunu, kafanı yere sürterim bak senin!"

Andrew ayağa kalktı ve,"Atilla!"kükredi ve William'ın burnunun dibine girerek omzuna gelen oğluna diklendi. "Ne dedin annene?"

William korkuyla,"Hiçbir şey demedim."dedi.

Atilla ya döndü Andrew,"Ne dedi?"

"Küfür etti baba."dedi Atilla burnundan soluyarak. "Orospu çocuğu Vincent dedi. Anneme kimse küfür edemez. Kraliçe olsun olmasın, kralı gelse karşısına çıkarım."

Andrew ona da meydan okuyan oğluyla kaşlarını kaldırdı ve bir saniye bekledi.

William,"Yemin ederim ki o manada demedim."diye kendisini savundu. Ay çok korkuyordu. "Sana ne dedi peki?"diye sordu.

"Ismime laf etti baba."dedi Atilla. "Barbar bir katilin ismi var sende dedi. Bana barbar dedi. Ben de ismimin sahibi de barbar değiliz."

William'ın hatası bir değildi ki.
Özellikle orospu çocuğu lafina çok sinirlenmişti.

"Tamam."dedi Andrew. "Senin cezanı Jack'e söyleyeceğim ona dediklerimi yapsan yeter. Şimdi William, abinden özür dile."

"Özür dilerim."

Atilla ya baktı. Atilla,"Kabul."dedi soğuk bir şekilde. "Izninizle."dedi ve arkasını dönerek William 'a yaklaştı. Yüzüne hayal kırıklığı ile baktı ve taht odasının kapısına ilerledi.

Andrew, Atilla odadan çıktığı gibi oğluna sert bir tokat attı.

Atilla'nın yanında William'ı küçük düşürmeyecekti.

Ama bu demek değildi ki William a tepki vermeyecekti.
William bir an çenesinin çıktığını düşündü. "Ben,"dedi Andrew yüzündeki sert ifade ile. "Evlatlarımın hepsiyle her zaman onur ve gurur duydum! Ancak şu an da senden William, utanıyorum!!"

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin