Taş yürek

Yeni Bölüm DÖVÜŞ

Andrew müsabaka sabahı gözlerini açtığında saat sabah altıyı beş geçiyordu.

Yanında mışıl mışıl uyuyan karısını sarmalayarak gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı.

Tedirgin hissediyordu.

Karısı, bugün ilk dövüşe çıkacak kişiydi.

Karşısında bir erkek vardı.

Tatsız durumdaydı.

Bugün Atilla, annesini ve de babasını görmeyecekti.

Natalie ise babasını görmeye gelmek istiyordu ancak Hawkins ve Atilla ile kalacaktı.

Öylece karısına sarılarak birkaç saat geçirdi.

Saat sekiz gibi homurdanarak uyanan Bilge kocasını itti ve"Ay daraldım!"diye konuştu.

Andrew yüzünü buruşturdu,"Sadece sarılıyorum. Sana da günaydın?"

Bilge gözlerini açıp,"Bir an üstüme tır düştü sandım."diye konuştu. Andrew,"Tır da ne?"dedi.

Bilge uyku akan gözlerini korkuyla öyle bir açtı ki ne uyku kaldı ne yorgunluk. Kocası ise öylece gözlerine bakıyordu.

Birden gülerek,"Sığır diyeceğime ne diyorum ya,"dedi. "Bilmiyorum tır ne."

Andrew kafasını salladı,"Neyse, hadi bakalım Leydi Bilge. Bugün dövüş günü. İlk çıkacak kişi de sensin." Doğruldu ve derin bir nefes aldı.

Bilge güldü. "Ay çok heyecanlıyım."
Elini Andrew 'e uzattı ve sırtını dürttü,"Tutup kaldırsana, lütfen."

Andrew göz devirdi ve kızın uzattığı elini tutup kendisine çekti. Çekerken homurdanıyordu,"Daha doğrulmaya mecali yok, dövüşecek bir de bana."
Bilge kaşlarını çattı,"Bugün beni küçümseyen herkes utanacak Andrew."

Andrew güldü. Doğrulan karısının yanağını öpüp,"Ben seni asla küçümsemedim. "Dedi ve hızla yataktan kalkıp,"Önce sen sonra ben."dedi. "Bakalım ben cüce prensi yenebilecek miyim?"

Bilge yataktan kalkan kocasına hüzünle baktı,"Niye böyle dedin?" Dudak büktü,"Sen gayet güçlü birisin."

Andrew sırıttı,"Bunu biliyorum sevgilim."elini saçlarından geçirdi. "Sadece öldürürüm diye korktuğum için kendimi geri çekmeyi düşünüyordum."

Bilge gözlerini belerterek,"Sakın!"dedi. "Asla öyle bir şey yapma!" Dizlerinin üzerine çıkıp adama badi badi yürüdü. Kolundan tutup yatağa çekti. "Hele gel."

Andrew karısının yönlendirmesi ile yatağa tekrar oturdu ve,"Ne yapıyorsun?"diye sordu.

Bilge adamın iki yanağını tuttu. Gözlerinin içine baktı. Ve kafasını hafif hafif iki yana salladı."Sakın o adamı yenmekten kendini geri çekme."

Andrew güldü,"Tamam," ellerini kaldırdı ve karısının ellerini yanaklarındayken tutup kendisinden çekti. Bileklerine öpücük kondurup,"Yeneceğim."

Bilge kocasının bileklerini öpmesine tebessüm ederek baktı.
"Ay Andrew,"dedi birden içi kımıl kımıl olunca.

Genç adam,"ne oldu?"diye sordu karısının cilveli sesini duyması tek kaşını kaldırdı.

Bilge omzunu adama yaklaştırıp hafifçe dürttü,"Ay,"dedi.

Andrew güldü. "Ne ay?" Kızın sırnaşık tepkileriyle,"Ne yapıyorsun?"diye sordu.

Genç kadın yutkundu. "Biz bir kere şey yapsak mı, hem moral olur bize."

Andrew kaşlarını çattı,"Ne yapsak?"