Ink: ...A-açıklayabilirim! Lütfen yanlış anlama! Farklı bir anlamda anlamaman için saklamaya çalıştım, başka bir amacım yo-
Error: Güzel olmuş. Açıklamana gerek yok.
Ağzı hafif açık bir şekilde bana baktı, elleri hala titriyordu, ben ise ifadesizce ona bakıyordum. Ortada yanlış anlaşılacak bir şey yoktu, sonuçta bende de onun kukla hali vardı.
Error: Neden yanlış anlayayım ki? Ne yani, koca Multiverse de tek ben mi varım? Hem, yine koca Multiverse de başka birisi mi aklamadı da beni seveceksin...
Başka kelime etmeden yerimden kalktım ve odadan çıktım, ağır aksak merdivenlerden indim ve kapıya doğru ilerledim, bu sırada Ink arkamdan gelmişti.
Ink: Hey! Nereye gidiyorsun?!
Error: Evime, sana daha fazla yük olmak istemiyorum.
Ink: Sen bana yü-
◃Ink POV▹
Ben daha cümlemi bitiremeden o kendi portalına atlayıp kaybolmuştu bile. Benim farklı emellerimin olduğunu düşünmesini istememiştim. Herkesi çizmek istiyordum ama yeterli tuvalim olmadığı için bazılarını ikili, bazı kişileri ise tek olarak resmetmiştim. Utanç içinde içeri girdim ve kapıyı arkamdan kapattım, sonra da Broomie'yi alıp Dream'in evine portal açıp oraya gittim. Dream koltukla oturmuş televizyon izliyordu, beni gördüğüne şaşırmıştı ama yinede gülümsedi ve hoşgeldin dedi.
Dream: Daha son görüşmemizin üstünden iki saat bile geçmedi, bir sorun mu var?
Hafif canım sıkık bir şekilde gidip yanına oturdum, meraklı gözlerle bakan Dream bağdaş kurup bana doğru döndü.
Dream: Sorun nedir?
Ink: ...Sen hiç aşık oldun mu Dreamy..?
Dream: Sanırım evet diyebilirim, neden sordun ki?
Ink: ...
Dream: ..?
Ağzımdan çıkanlardan sonra benimle küsmesinden korkuyordum, ama söylemezsem de kendi başımın etini yerdim.
Dream: Yoksa aklımdan geçen şey mi Inky..?
Gözlerimi kaçırıp yumruklarımı sıktım, kızardığımı hissedibiliyordum.
Dream: Bir şey desene, Error'dan mı hoşlandığını söylemeye çalışıyorsun?!
Ink: Özür dilerim! Size iahent etmek istemedim! Blue'ya Dust ile çıktığı için kızarken bunu yapmam hiç hoş değil biliyorum, ama inan bana kendimi ne kadar durdurmaya çalışsam da olmadı!
Dream yanıma gelip sıkıca sarıldı. Yüzümü onun omzuna gömdüm, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ondan hoşlanmamak elimde değildi, hem benim suçum değil hemde suçummuş gibi hissediyordum. Blue, Dust ile takılmaya başlayınca ona kızmıştım, başına iş mi almak istiyorsun diye, ama şimdi onun durumdaydım, Dream ne kadar kızsa yeriydi.
Ink: Dream, nolur benim bu davranışımdan sonra bana küsme, sana ihtiyicaım var...
Dream: Neden küseyim sana? En benim dostumdan da ötesin, sana ne olursa olsun sırtımı dönmem.
Ink: Mana bulduğumu şimdi ben yaptım, kendimi çok kötü hissediyorum.
Dream: Sakinleş, sorun yok, hisserini kontrol edemezsin ya.
Yavaşça kollarımı geri çektim, o da geri çekildi. Gözlerine bakmaya nedense çok utanıyordum, cinayetten yargılanıyormuşumda hakim karşısındaymışım gib hissediyordum.
YOU ARE READING
My Guiding Light (Errink/Errorink)
FanfictionSadece o ve ben vardık, sanırım artık söylemenin zamanı geldi dedim kendime, gidip onu sevdiğini söyleme zamanı. O kadar masum duruyordu ki, elini bile tutmaya kıyamadım, yalnızca gözlerinin içine bakıp aklımdakileri olduğu gibi söyledim...
Chapter_Three
Start from the beginning
