Papağan Güzeli / tuğcen

Ruhum Gülüşlerine Teslim İken...

Hadi yavrum neye bu kadar hazırlanıyorsun."
Kapının önünde bekleyen Cenan'ın yanına hızlı adımlarla gelen beden,
"Geldim."

Tuğba'nın üzerine giydiği kıyafetleri gören Cenan,
"Motorcu kıyafetleri mi bunlar?"
Kapının sağında asılı duran aynada kendine bakarken,
"Nasıl?"
derken etrafında dönerek ,
"Bu güne özel kombin yaptım."

Cenan,"Harika."
diyerek gülümsedi.
Aynada son kez saçına bakıp düzelterek,
"Hadi çıkalım."

Merdivenden aşağı indiklerinde Cenan,elini cebine attığı yerde anahtarı bulamadı.
"Motorun anahtarını unutmuşum ,alıp geliyorum."
Cenan'ı aşağıda bekleyen Tuğba,eşinin merdivenden inerken siyahlar içinde çok karizma gözüktüğünü içinden geçirdi.
Yanına gelene kadar bakışlarını çekmeyen Tuğba'yı farkeden Cenan,
"N'oldu?"
Kurumuş dudağını diliyle ıslatarak,
"Yok bişey."

"Şöyle kaskını da takalım."
Kafasına dikkatlice geçirdi. Kaskın sabitleme kemerini takarken yüzünü izlemeyi de ihmal etmemişti.
Güneşin parıltısı yüzüne vururken, güzelliği bir ayrı ortaya çıkmıştı. Gözlerinin rengi içine çekermişcesine ışıldıyordu.
İzlemeye dalan Cenan'la göz göze gelen Tuğba,
"N- Ne yüzümde bişey mi var?" dudağını büzerek ellerini yüzüne götürdü.
Ellerinin üzerine ellerini sabitleyerek,
"Çok güzelsin."dediği anda başını yana çevirip utangaç bir gülümseme bırakmıştı.
Cenan'ın içini ısıtan bir gülüştü. Tuğba'nın doğal olarak tatlı davrandığı anlardan biriydi.
Elini yüzden çekerek, motora binmek üzere direksiyonu tutup sağ ayağını üzerinden geçirip kendini sabitledi.
Yanındaki bedene dönerek, "Hadi atla ,kaçirim seni."
Tuğba şakacı bir tavırla koluna vurarak arkasına geçti. Önündeki bedenin belinden tuttuğu sırada gıdıkladı.
"N'apıyorsun? " kafasını arkaya çevirip bir gülüş bıraktı.
"Gıdıklanıyor musun diye kontrol ettim."
Cenan'ın kulağına eğilerek konuşmasına devam etti.
"Belki dokunuşumdan etkilenir,yolda dengeni falan kaybedersin."
Cenan,heceleyerek, "Hahaha."
Tuğba'da kıkırdamasıyla eşlik etti.

---

Ev alışverişi için x markete gelmiş,eksik olan şeyleri almış kasaya giderken Tuğba'nın gözleri (sadece bu markette bulabildiği) çikolata rafına denk gelince durup bakamadan edemedi. Tuğba,bakınırken arkadaki bedene dönüp bakış attığında,
Cenan anlayıp,
"Sıkıntı yok hayatım,sen takıl."

Cenan kollarını alışveriş arabasına dayamış bir şekilde iken aklına gelen şeyi söylemek istedi.
"Hadi çikolata reklamı çekelim. "
Etrafta pek kimsenin olmadığını gören Tuğba ,eğlenmek adına karşılık vererek,
"Olur."
Elindeki çikolataya göz gezdirerek,
"Peki adı ne olsun?" diyerek üç metre ilerdeki bedene sordu.
İşaret parmağını gösterirken kaşlarını kaldırarak imalı bir bakış attı. "Tuğcen çikolataları."
Tuğba gözlerini devirerek,"Yaa."
"Tamam ben cümlemi söyledikten sonra sen de gel."

"Tamam,hadi!"
"3,2,1..."
Tuğba,eline aldığı kare çikolatayı kamera varmışcasına Cenan'a göstererek,
"Sizin de canınız çikolata mı çekiyor,benim de çekiyor."
Cenan,"Kestik."

"Bu ne aşkım."

"Arada şaka da yapmak istedim,ne var?"

"Olmaz... Hadi daha yaratıcı bişeyler."
"3,2,1..."

"Bu çikolata ile gerçek aşkı bulabilirsiniz."
Cenan,uzaktan sessiz bir şekilde ağzını oynatarak "Harikasın."
Tuğba,eliyle gelmesi için işaret verdiğinde,gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Merhaba aşkım."
diyerek Tuğba'yı baştan aşağı süzdü.

'Aşkınız mıyım gerçekten." derken Cenan'ın göğsüne oradan da omuzlarına dokunuş bıraktı.
Cenan bozmadan devam ederek,
"Evet... çünkü tuğcen çikolataları ile aşkın tadı... "
duraksayıp Tuğba'nın dudaklarına yönelirken, esmerin elindeki çikolatanın diğer ucundan da kendisi tuttu.
Tuğba ile bakışarak anlaşıp aynı anda,
"Tuğcen çikolataları."
Ortaya hizalayarak hayali kameraya gösterdiler.

Bulundukları reyona doğru giriş yapan birini gördüklerinde hızla ters yöne doğru yüzlerini çevirdiler. Müşteri reyonun başındayken,
Tuğba, kısık sesle yanındaki buğday tenliye,

"Yalnız bu reklam yayınlayabilir mi emin değilim hocam."
"Cenan,
"Değil mi,çok erotik oldu."
Birbirine bakıp gülüştükleri sırada müşteri iki bedenin arkasından geçerken, göz göze geldiklerinde utanıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış Cenan, normal şekilde konuşarak,
"Hangisini seçtin hayatım. "
Tuğba ,reklamını yaptıkları çikolatayı alarak,
"Bunu,hadi gidelim."diyerek hızlı adımlarla kasaya doğru yöneldiler.

---

İçerde oturan esmere seslenerek,
"Aşkım ben halısahaya gidiyorum. Hilmi,Metin,Emir ve diğer arkadaşlarla... Birazdan çıkarım." diyerek çorabının eşini aramaktaydı.
Tuğba,salondan yatak odasındaki bedene karşılık vererek,
"Ben de bugün okuldan arkadaşlarla buluşacağım."
Yatak odasına geldiğinde bedeni kapıya dayalı iken, "Senden 1 saat sonra da ben çıkarım."
Tuğba'nın gelmesini fırsat bilen Cenan,
"Hayatım şu çorabın eşini bulamıyorum ya."

"Eşsiz olduğundandır."
Cenan gözlerini kısmış bir şekilde bakış atarken,
"Ne?" diyerek gülmüştü.
Tuğba,"Başka bir çorap al sen de ,aramakla vakit kaybetme. " diyerek yandaki çekmeceden çıkardığı bir çift çorabı yakalaması için üzerine doğru fırlattı.
"Doğru ya,bu benim aklıma neden gelmedi. "
Tuğba gözlerini devirdi.
Saçlarına son dokunuşlarını yapan Cenan çıkmak için hazırdı.
Salona girerek,
"Hadi görüşürüz aşkım."
Eşinin yanağına kısa bir öpücük verip evden ayrıldı.

---

Tuğba ile apartmanın kapı girişinde karşılaşan Cenan,
"Oo Tuğba hanım ,bu ne güzellik." diyerek eşini süzdü.
Tuğba gülerek içeri doğru yürümeye devam etti.
Asansöre bindiklerinde Cenan kat numarasını tuşladı.
"Ee nasıl geçti?"

"Güzeldi."
Asansörden inmiş kapının önüne gelmişlerdi.
"Senin nasıl geçti, yendiniz mi?"

Tuğba anahtarla kapıyı açtı.

"Dostluk kazandı diyelim. "

"Kaybettik demiyor da."
diyerek çantasını askılığa asarken,
Cenan,eşinin elinden tutup dans ettirircesine etrafında döndürüp kendine doğru çevirdi.
Belinden kucaklayıp masaya otutturdu.
Cenan yüzünü yaklaştırdığında Tuğba da kollarını bedenin omuzlarına sabitleyerek karşılık verdi.
"Kırmızı ruj mu o?" diye sorduğunda Tuğba, gözlerinin içine bakarken dudağını ısırdığı sırada ağzına rujunun tadı gelmişti.
Başını evet anlamında salladı.
Cenan, gözlerini kapayarak kırmızı dudağa kısa süreli bir öpüş verip gözlerini açtı. Yeniden gözlerini kapayarak ikinci bir öpüş... Üçüncü...
Dördüncü bir öpüş verecekti ki Tuğba,gülüş atarak karşısındaki bedenin göğsünden itti, aşağı inip hızlıca içeri geçti. Arkasından Cenan,gülümsemesini durduramayarak seslendi.
"Kaçma,gel buraya."