GİRİŞ

2.2K 80 25
                                    

Gece tüm zifiri karanlığa bürünmüşken, sokak lambasının sarı ışığı altında Kubilay Abi ile evimizin karşı kaldırımda öylece durmuş abimin evden çıkmasını bekliyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gece tüm zifiri karanlığa bürünmüşken, sokak lambasının sarı ışığı altında Kubilay Abi ile evimizin karşı kaldırımda öylece durmuş abimin evden çıkmasını bekliyorduk.

"Eee defne daha daha nasılsın?" Kubilay Abi beşinci kez sorduğu nasılsın sorusuyla umutsuzca iç çektim. Eğer altıncı kez de nasılsın derse kendimi on metre ötedeki çöp kovasına atıp üstüme de kapağı kapatıp, çöp kutusunun üzerine de kimseyle muhatap olmak istemiyor diye yazdıracaktım az kalmıştı.

"İyiyim Kubilay Abi, az önceki sorularının cevabı gibi bu da aynı." Kollarını birbirine bağladım hava soğuktu. Ve aynı zamanda iletişime kapalı olduğumu da beden diliyle göstermeye çalışıyordum ama işe yaradığından şüpheliydim.

Onun bakışları yüzümde dolanırken kendime doladığım kollarımı daha çok sıktım. Neredesin abi? Ve bu abi dediğim adam neden gözlerini sürekli üzerimde gezdirme ihtiyacı duyuyordu?

"İyi olman ne güzel." En sonunda cesurca gözlerimi ona dikip ona kaşlarımı kaldırarak rahatsız olmuş biçimde baktım. Bakışları beni süzer gibi olsa da bu bakışımla gözlerini kaçırdı. "Fırat da damat oluyor, sıra sana geldi ha?"

Aklıma gelen abim damat oluyor şarkısını söyleyen zihnime set çektim ve zoraki bir tebessümle ona baktım. "Ben evlenmeyi düşünmüyorum."

Siyah saçlarına tezat beyaz yüzü sanki bu söylediğimle daha çok beyazladı. "Ne?" Bakışları hızla bana dönerken kaşları çatıktı. "Ne demek evlenmek istemiyorum?" Sesine sinir mi bulaşmıştı yoksa bana mı öyle geliyordu? "Herkes evlenir ve yuvasını kurar."

"İstemiyorum, Kubilay Abi demek. Herkes evlenecek diye bir anayasa maddesi yok diye biliyorum ama yeni yasa mı çıktı?" Burnumdan nefes alıp alaycı bir tavırla konuştum.

"Defne, güzelim bak," Güzelim lafıyla kaşlarım kalktı. Ben onun nereden güzeli oluyordum? Ben onun güzeli falan değildim, olamazdım da zaten.

"Güzel, gencecik kızsın, illa hayırlı bir kısmetin çıkar." Bana tane tane mala anlatarak devam etti. "Bir dediğini iki etmeyecek, seni kendinden bile çok sevecek bir adam istemez misin hayatında?"

"Yoo." Aşırı umursamaz bir şekilde omzumu silktim. "Ben önümüzdeki rahat on yıl evlilik düşünmüyorum hatta sonrasında da düşünmüyorum ama hayat işte. Neyse bu on yılımda önceliğim kariyerim."

"Mediha Sultan duymasın, Defne!" Kafasını onaylamazca sallarken sert biçimde uyarısına devam etti. " Tabi siz kadınlar hep bu dizilerden görüyorsunuz, yalnız başına yaşayan kadın masalını size bir güzel ezberletiyorlar ama hepsi boş bir balon. Bekar kalıp da mutlu olan kimseyi görmedim, hep rol yapıyorlar, kendilerini kandırıp senin dediğin kariyer saçmalığına ömür adıyorlar." Gözlerime kendince çok samimi ve biraz da duygulu baktı. "Unutma bir kadının en önemli görevi iyi bir anne ve eş olmaktır. Gerisi yalan dolan."

Beklenmedik Koşullarda Aşk | MAHALLE KURGUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin