Me

60 5 31
                                    

Uzun zamandır Satori de Wakatoshi de diğer düzgün antrenmana gitmiyordu. Bunun cezasını koç ağır olarak ödemeleri için onlara ekstradan antrenman yapmalarını söylemişti. Herkesin gitmesinin üzerinden iki saat geçmişti ve şimdi filenin her iki tarafında durmuş karşılıklı servis çalışıyorlardı. Bu 2 saatte Satori pasör bile olmuştu ve kesinlikle ona uyan bir pozisyon olmadığını bir kez daha kanıtlamıştı.

Biraz mola vermek için kenara geçen ilk Wakatoshi olmuştu. Yerde duran havlusunu ve suyunu alıp yere çöktü. Satori de koşar adım yanına gelip ona eşlik etti. Nefesini düzenledikten sonra bir kaç yudum su içmek için şu şişesine uzandı Satori. Tabiki içinin boş olmasını beklemiyordu. Oflaya puflaya ayağa kalkıp sahanın dışında kalan çeşmenin yolunu tutmaya hazırlandı. Mor çizgili ayakkabılarını beyaz olanlarla değiştirirken beklediği şey ona sıkıca sarılan bir Wakatoshi değilde elbette. "Huh bir sorun mu var 'Toshi?" Ne cevap vereceğini düşündü Wakatoshi. Neden gelmişti bilmiyordu aslında. Satori'nin ayağa kalktığını görünce ayakları onu buraya sürüklemişti ve ona sarılmaktan kendini alıkoyamamıştı. "Sen gidince kendimi bir anda burada buldum. Sanki, sanki sana bir iple bağlıymışım gibi." Satori hafifçe gülüp Wakatoshi'nin ona sıkıca sardığı kolunu öptü. "Kalplerimiz her daim birbirine bağlı."

-

Biraz dinlendikten sonra Satori yurt odasında dönmeyi planlarken Wakatoshi bu antrenmanın yeterli olmadığını söyleyip gitmesine izin vermemişti kırmızı saçlı oğlanın. Şimdi ise uykusunu alamamış iki genç yaklaşık 6 saattir antrenman yapmıştı. Satori'nin bacakları artık onu daha fazla taşıyamayacak gibiydi. Havaya attığı topa zıplayarak vurduktan sonra dengesini kaybedip yere kapaklanmıştı. Gözleri kapanmadan önce gördüğü son şey sevgilisinin koşarak onun yanına gelmesiydi.

-

15 dkika sonra

Uyandığında Wakatoshi'nin kolları arasında yurt koridorundaydı Satori. Sanırım Satori yorgunluktan bayıldıktan sonra Wakatoshi onu almış ve odalarına götürüyordu. "Toshi?" Satori'nin sesini duyan Wakatoshi büyük ölçüde rahatlamıştı. Çünkü kendisi yüzünden hastalandığını bu kadar zorlu bir çalışmayı kaldıramadığını ve tüm sorunun kendinde olduğunu düşünüyordu. "Efendim Satorim" Kafasını Wakatoshi'nin göğsünden kaldırıp yüzüne baktı Satori. Onun nasıl yorulmadığını merak ediyordu. -Ayrıca nasıl Satori'yi taşıyacak kadar güçlü olduğunu da. "Kolların ağrımıyor mu? Beni taşımana gerek yok." Wakatoshi her zaman güçlü ve dayanıklı biri olmuştu. Bir kaç saatlik antrenmanlar onu pek yormazdı. Ayrıca Satori çok zayıf biriydi. Onu taşımak hiç zor değildi ki. "Zayıfsın zaten güzelim." Satori duyduğu kelimeyle deli gibi kızarmış ve çok mutlu olmuştu. Ama yine de garipsemişti bu kelimeyi. Satori kendini güzel bulmazdı hatta dünyadaki en çirkin insan olduğuna bahse bile girerdi. "Wakatoshi kör falansın sanırım ben güzel değilim. Hatta bırak güzel olmayı Dünya'nın en çirkin insanıyım."

"Kim söylemiş bu yalanı sana çok güzelsin sen."

"Herkes, ailem bile! Arkadaşım sandığım insanlar, beni sevdiğini sandığım insanlar, gerçekten herkes!"

"Satori o insanlar öyle söylemiş olabilir, seni gerçekten sevmiyor olabilirler ama bu söylediklerinin gerçek olduğunu göstermez. Sen tanıdığım en güzel insansın ve hiçbir şey düşüncelerimi değiştiremez. Gülerken ne kadar tatlı olduğunu biliyor musun da bunları söyleyebiliyorsun!?"

"Tatlı mı?"

"Evet hemde çok."

-

İkili sonunda kendi odalarına geldiklerinde Wakatoshi, Satori'yi koltuğa oturtup üzerini değiştirdi ve onu kendi yatağında yatırdı. Kendisi de pijamasını giydikten sonra sevgilisinin göğsüne yatıp kalbini dinlemeye başladı.

"Wakatoshi sen güzel olduğumu söylüyorsun ama insanlar benden korkuyor. Senin sözlerin mi doğru olan insanların davranışları mı?"

"Satori insanların ne düşündüğünü bu kadar umursama lütfen. Sen benimsin, benimle birliktesin bundan sonra diğer insanlar kimin umrunda ki? Senin güzelliğin beni hiçbir zaman korkutmadı Satorim ve bu böyle kalacak.  Şimdi lütfen uyuyabilir miyiz güzelim?"

Bu ikisi için de yeterli bir cevaptı. Satori o gece kim olursa olsun birilerinin gerçekten onu sevebileceğini öğrendi. Geçen o iğrenç 17 yıldan sonra sonunda onu seven kişiyi bulmuştu. Ve herkes bulabilirdi o özel insanı. Sadece daha zamanı değildi ya da doğru insan daha sizinle karşılaşmamıştı. Bu yüzden sizi gerçekten sevmeyen insanlar için kendinizi üzmeyin ve sizi gerçekten seven insanı bulana kadar vazgeçmeyin. Sizi seven biri elbette var ve siz o kişiyi bulacaksınız. Sayonaraa😘

My paradise | UshitenWhere stories live. Discover now