Never

59 4 5
                                    

Daha okullar yeni açılmıştı ama şimdiden antrenmanlar çok zorlu olmaya başlamıştı.  Üç tane okul ile hazırlık maçı yapmış ve iki tanesini kazanmışlardı. Yorucu ve uzun günler Satori'yi çok zorluyordu. Evet bu okula gelmeden önce tabiki bunu tahmin etmişti ama bu kadarı biraz olsun fazlaydı. Ayrıca kendisi birkaç gündür uyuyamıyor ve yemek yiyemiyordu. Tüm yemekler ona çok kokuşmuş, yağlı ve iğrenç görünüyordu. Bırakın yemek yemeği, herhangi bir yemeğin kokusunu bile alsa midesi bulanıyordu. Bu sorunu kimseye anlatmamıştı çünkü onun için önemli bir sorun değildi. 'geçer bir-iki güne' diyerek geçiştirdiği bir konuydu.

Yemek yemediğini veya doğru düzgün uyumadığını herkesden sakladığını düşünüyordu ama Wakatoshi fark etmişti. O zaten Satori hakkında herşeyi biliyordu ve bir değişiklik olduğunu anlaması da uzun sürmemişti. Fakat o da 'belki geçer, üstüne gitmiyim' diye düşünerek konuyu büyütmemişti. 

Yine sabah birlikte kalkmış, hazırlanmış ve kahvaltı için yurdun yemek katına çıkıyorlardı. Kahvaltıda her hafta aynı, her gün farklı yemekler çıkardı ve haftanın en güzel yemeği pazartesi gününe aitti. Kafetaryaya girip her zaman oturdukları cam kenarındaki yere oturdular. Satori normalde herkezden önce yemek sırasına girer en çok yemeği alır öyle gelirdi ama bu gün yemek yemek istemiyordu.

Wakatoshi birşey söylemek istemiyordu ama 3 gündür sadece çikolata ile besleniyor ve 2 saat anca uyuyordu.

+ Tendou artık yemek yemen lazım.

- Tamam yerim az sonra uykum var.

+ Gece uyusaydın olmazdı neyse senin için getireyim mi?

- Hayır teşekkürler.

NE DEMEK HAYIR. Wakatoshi ona bağırıp- çağırmak, yemek yemediği için endişelendiğini haykırmak istiyordu ama böyle yapsa büyük ihtimalle üzülürdü. Satori gerek yok demesine rağmen onun için de biraz yemek getirmişti. Geldiğinde ise Satori'yi kafasını masaya koymuş uyurken gördü.

Tabakları masanın diğer ucuna itti ve yavaşça Satori'ye yaklaştı. O da kafasını masaya koyup Satori'yi izlemeye başladı. Sonrasında elleri yavaşça Tendou'nun saçlarına kaydı. Parmaklarını yavaşça Tendou'nun saçlarına arasında dolaştırdı. Satori yavaşça gözlerini açmaya başladığında ise panikleyip elini çekti. Satori yavaşça doğruldu ve bir süre esnedi. Bir yandan da Wakatoshi'nin paniklemiş haline güldü. "Sorun yoktu aslında rahatsız olmamıştım". Hatta rahatsız olmak ne kelime dünyaların en mutlu insanı olmuştu bir süreliğine. Bir anda durdu düşündü. Acaba o insan mıydı? Yani evet canavar denen yıllar geride kalmıştı ama... Belki de insanlar hala böyle düşünüyordu sadece söylemiyorlardı. Daha az önce mutlu olmasına rağmen bir anda modu değişmişti. Wakatoshi bunu hemen fark etti.

+ İyi değilsin. Ne oldu?

- Hiç.

+ Hayır bu aralar söylediğim/ sorduğum herşeyden kaçıyorsun. Cevap ver artık bu kadar korkmanı ve kaçmanı sağlayacak ne yaptım ben sana. Ben yapmadıysam kim yaptı? Ne olur söyle artık Tendou yeter.

Kelimeler bir anda ağzından dökülmüştü Wakatoshi'nin. Bilerek yapmamıştı ama pişman değildi. Artık içinde tutamayacak kadar çoğalmıştı sorular. Bir anda söylemek istemezdi ama yapabilecek birşey yok gibiydi.

+ Özür dilerim bir anda söylemek istemezdim ama herşey çok üst üste geldi. Aklımda bir sürü soru var. 'Neden yemek yemiyor','Niye uyumuyor',' Neden herşeyi boşvermemi söylüyor',' Neden hiçbir şeyi bana anlatmıyor'. Kendi kendime düşünerek bunlara cevap bulamam Satori cevap vermen lazım.

Son cümlesinden sonra kendi de çok şaşırmıştı çünkü ilk kez gerçek adı ile hitap etmişti. Bu ilki kavga ederken kullanmak istemezdi ama böyle olması gerekmişti. Çünkü Satori onu dinlemezken bir anda tüm dikkatini ona vermişti. Ona baktığı ve dinlediğini belli ettiği için cevap vermesi gerekiyordu.

My paradise | UshitenWhere stories live. Discover now