Bölüm 4. Ortak.

17 8 10
                                    

Bölüm 4.

Ortak.

Alp gözlerime üç saniye daha baktıktan sonra hemen arkamdaki mat, siyah Audi'ye binmişti. Beni eve bırakarak centilmenlik yapmak yerine yanımdan geçerken üstümü su yaparak bir dağ ayısı olduğunu ispatlamıştı. Yürüyerek eve doğru gittim.

Bir saat sonra eve vardığımda yorgunluktan ve açlıktan ölecektim. Kendime döner siparişi verdim ve yorgun olmama bakmayarak banyoya girdim. Güzel bir sıcak duşun ardından üstüme ince mavi tişörtümle siyah bir eşofman altı giyinmiştim. Saçlarımdaki nemi alırken kapıyla telefon aynı anda çaldı. Kapıyı açarak dönerimi alıp ödemesini yaptım. Bir ısırık alıcaktım ki telefonum yine çaldı. Gürhan görüntülü arıyordu. Telefonu masaya sabitledim ve aramayı açtım.

"Öldüm merkata-" bir anlık duraksadı. Aç hayvan gibi döner yediğimi gördüğünde güldü. "Afiyet olsun."

"Sağ ol. Sipariş ver sanada olsun.. çok iyi" dedim ağzım dolu dolu. Gürhan yüzünü buruşturdu. Ağzım sincap gibi doluyken onu taklit ederek yüzümü buruşturduğumda daha komik olmalıyım ki Gürhan kahkaha attı.

"Görüştün mü Alple?" Diye sordu. Ya hemde nasıl görüşmüştük Alp beyle.. Başımı olumlu anlamda salladım. "Teşekkür ettin mi bari?" Diye sordu imayla. Hala bana kızgındı, yalan söylediğimi anlaması çok uzun sürmemişti ve buna şaşırmamıştım. Başarılı bir polisti, ufacık haraketimden ne düşündüğümü okuyacak kadar zekiydi.

"Ettim Gürhan." Dedim bezgin bir tavırla. Benden altı yaş büyüktü ama aramızdaki samimiyetten dolayı abi demiyordum ona. Zaten yirmi altısında değil yirmilerinde gözüküyordu.

"Tamam Esra."dedi detay vermeyeceğimi anlayıp. "Arayıp rahatsız ederse bana haber vermeyi unutma." Gürhanın yanlışı vardı zira onun spor salonunun önüne kadar gidip rahatsız eden bendim. Yinede bozmadan dönerimi yedim ve başımı olumlu anlamda salladım.

Gürhan'la telefonu kapattıktan sonra annemler işten gelmişti. İkiside çok yorgundu. Mantılar pişerken bir taraftan onlara çay servisi yapıyordum. Ben sofrayı kurana kadar üzerlerini değişmiş koltukta oturuyorlardı. İşlerinin nasıl geçtiği ve o gün hastahaneye gelen bazı manyak hastaları, ilginç vakaları dinlemek artık hobim olmuştu. Her akşam yemekten sonra çay içerken bunu yapar, öyle uyurduk. Yarın nöbette olacakları bilgisi şaşırtmamıştı artık alışmıştım. Hem azda olsa işime geliyordu, Alple gece saat 12 de yurdun önünde olmalıydım.

Yatağıma geçmeden önce oyalanmak için telefonu elime aldım. Bir kaç dakika sonra uyuya kalmışım. Bunu nasıl mı anladım?

Tabii ki yüzüme düşen telefonla.

🐾 ?

Baştan aşağı simsiyahtım. Siyah kargo pantolonum, siyah kazağım, siyah şapkam, siyah botlarım, siyah kolsuz montum. Kahverengi saçlarımı açık bırakmıştım, omuzumun altı parmak altında bitiyordu ama rahatsızlık vermiyordu açık olması. Zaten şapka engelliyecekti haraketi, engellemezse diye önlem olarak toka almıştım. Sanırım kendimi baya kaptırmıştım.

Maskede mi taksaydım?

Maskeyi boş verip aşağı indiğimde saat on olmuştu. Spor salonuna kadar yürüyerek gidecektim. Ama gideceğim yer Alp'i sinirlendirebilirdi ki, bu asla umrumda değildi. Spor salonunun önüne geldiğimde saat on bir oluyordu. Önemli değil, bir az bekleyebilirdim. Ama beklememe gerek kalmadan Bay Agresif dudaklarının arasındaki sigarayla dışarıya çıktı. Beni görüp şaşıran ve benim gibi baştan aşağı siyah giyinen Alpe baktım. Yok artık! Pişti olmuştuk!

GüvercinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin