BÖLÜM 1

18.3K 284 192
                                    

OY VERMEDEN GEÇMEYİN LÜTFEN EMEK VERİYORUM

İyi okumalar dilerim 🌼

***

Aynalar birer yansımamıydı. Hani aynalar bizden bir parçaydı.

Hayır değiller. Bakıyorum aynaya ancak o kırılmış, yıkık, umutları bile olmayan o küçük kız çocuğunu görüyorum.

Fazla aynadan bakmadım hızlıca çantamı komedinin üzerindem alıp omzuma taktım ve aşağı indim.

Babamı gördüm masada en yakın arkadaşı ile oturmuştu.

Siraç abi...

Kendisi 33 yaşında babamın en yakın arkadaşı. Babamdan küçük olsa bile onunla çok iyi anlaşırdı.

Babam kendisiyle çok iyi anlaşır. Babamın kardeşi ve onun zor zamanında yanında olan kişi.

Bu yüzden babam ayrıca ona özen gösterirdi.

Siraç abi bana çok yakın değildi.
Ama kendisi bana çok değer veriyor. Ancak bana sert davranması beni ondan uzaklaştırıyor.

Henüz 17 yaşındayım. Büyük ihtimalle bu yüzden benden uzak duruyor.

Şu an 11. Sınıfım. Ve okula bugün beni Siraç abi okula götürüp getirmek üzere babamla sözleşmişti. Çünkü bugün şoförümüz izinliydi.

Babam benimle pek ilgilenmez.

Pek belli etmez ama beni sevmez.

Ben onun için onun gençlik hatasıyım.

Fazla ayakta beklediğimi düşünüp Siraç abinin karşısına oturdum. Bana baktı ve zoraki bir gülümseme yolladı. Ona hafifçe gülümsedim.

Babam ise bana bakıp günaydın dedi. Bende aynı şekilde kuru bir günaydın dedim.

Kahvaltı babamın sıkıcı iş hayatı ve şirket için olan bir partiden bahsederek geçti.

Herşey bir yana bu parti ilgimi çekmişti.

Uzun zamandır hatta 2 yıldır Siraç abiye  ilgim vardı. Hatta küçüklükten beri vardı.

Ancak zamanla daha çok 15 yaşındayken ona olan hislerimi anlamış ve bunu ona belli etmeye başlamıştım.

Ancak kendisi bana bu olaydan sonra uzak davranmaya başlamıştı.

Bende onun bu davranışları yüzünden ondan uzaklaşmıştım. Ancak bu parti herşeyi düzeltir gibime geliyor.

Bu partide ona yakın olsam her şey daha iyi olucak buna eminim!

Hızlıca babama döndüm ve konuşmaya başladım. "Baba bu partiye bende gelebilir miyim?"

Babam bana garip bir bakış attı.
"İstersen gel kızım."

Sinsice gülümsedim ve kahvaltımı yaptım.

Hemen sonra Siraç abiyle(!) evden çıktık.
Tam bir adım daha atacaktım ki ayağım takıldı ve yere düştüm.

Ben bir an kitaplardaki gibi Siraç abi de beni tutar Hint dizilerinde ki gibi uzun uzun bakışırız sanmıştım yere kapaklanmayı değil (!)

Ellerim çok acıyordu.

İçleri tahriş olmuştu büyük ihtimalle.

"Lara! İyi misin?"

"Ya çok iyiyim. Ayakta yoruldum biraz dinleneyin dedim. YA SABIR YA KALDIRSANA BENİ"

"Neden bağırıyorsun. Tamam gel küçüğüm." Elimi tutup ayağa kaldırdı.
Ancak ellerimin içi tahriş olduğu için acıyla inledim.

"Ahh. Of elim çok acıyor." Ellerime bakıp yüzünü buruşturdu.

"Bekle küçük. Benimle gel" beni arabaya götürdü ve ön kapıyı açtı ve beni oturttu. Kendisi de arabanın bagajına gitti.

Büyük ihtimalle ilk yardım çantasını alıcaktı. Sonra oda geldi ve arabaya bindi.

"İyi misin? Gel krem sürelim."
Elimi elinin arasına alıp önce pamuk ve suyla temizledi. Sonra da avuç içlerime krem sürdü.

İşi bitince eşyaları toplayıp torpidoya koydu. Sonra avuçlarımı ellerinin arasına aldı ve tam avuçlarıma öpücük kondurdu.

Aklıma gelen Sabahattin Ali şiirini sesli okudum.

"Gözlerimden öptü,
Ellerimden öptü. Avuçlarımdan.
Sen unutabilir misin?
Ben ölsem unutmam..."

Oda bu şiirime karşılık gülümsedi ve
"Sabahattin Ali" dedi kısık etkileyici sesiyle.

Bugün ilk kez bu kadar nazikti bana. Normalde yüzüme bile bakmazdı.

Ancak bundan sonra yüzüme olan narin bakışları sertleşti ve hızlıca arabayı çalıştırıp beni okulun önüne bıraktı.

İndiğim ve kapıyı kapattığım anda gaza bastı ve hemen uzaklaştı.

Ne olmuştu şimdi?

***

KESTİK

Nasıldı ilk bölüm?

Umarım hoşunuza gider

KİM Kİ O: BİLİNMEYEN Where stories live. Discover now