30.Bölüm/Karşılaşma

1.7K 115 9
                                    

Selam aşkolar!

Yine yeni yeniden bir bölümle geldim.

Umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın keyifli okumalar...

(Yazım hatası olursa affola)
---

"Zehirlendiği için midesi yıkanmadan önce doktorla konuşmuş,kocam beni dövüyor lütfen ona yaşadığımı söylemeyin diye aslında bu yasak ama annen çok ısrar ettiği için doktor kabul etmek zorunda kalmış ve anneni ölü göstermiş."

"Şimdi ise geri dönmüş ve seninle de konuşmak istiyormuş. Bugün beni aradı ve hepsini anlattı, seni görmek istiyormuş."

Olan beynimi yitirdim şuan, aklım duyduğu herşeyi itiraz ediyordu. Hiçbir şey anlamıyordum, nasıl oluyordu da yaşıyordu? O doktor bana onun öldüğünü söylemişti! Ben bir hafta boyunca yatağımdan çıkmadım,bir hafta boyunca yatağımda ağladım! Ne demek yaşıyor! Şaka mı bu abi!

"Baba..." Dedim sonunda bir kelime konuşabilecek gücü kendimde bulabilmiştim. "... Dalga mı geçiyorsun benimle? Nasıl yaşıyor? O öldü!" Dedim sondaki cümlemi yüksek sesle söyleyip ayağa kalkarken.

Babam da ayağa kalkıp elleriyle yüzümü avuçladı. Alnımı öpüp geri çekildi. "Kızım, biliyorum sana imkansız geliyor ama söylediklerim gerçek. Ahsen annen yaşıyor." Dediklerine hâlâ inanamıyordum.

Ben onun yokluğuna alışmışken tekrar var olduğuna nasıl alışacaktım?

"Baba,biraz yalnız kalabilir miyim?" Diye sorduğumda burukça gülümseyip kafasını salladı. Saçımı son kez okşayıp odadan çıktı. Yavaş yavaş yatağıma doğru yürüdüm ve telefonumu elime aldım.

Tuna'ya ihtiyacım vardı.

Junior Superman aranıyor...

"Efendim Duru?"

"Tuna."

"Kapat telefonu geliyorum,evdesin değil mi?"

"Hı hı."

Telefon kapandığında kulağımdan çekip gülümsedim. Tuna sadece konuşma şeklimden bile ne olduğunu anlayabiliyordu ne halde olduğumu. Tek ve eşsiz bir dosttu Tuna.

Bir süre yatağımda öylece oturdum ve karşımdaki boş duvara baktım,saate baktığımda saat 22.04 geçiyordu. Evin içinde zil sesi yankılandığında kafam otomatikmen kapıma döndü. Kapı açılma sesi ve birkaç konuşma ardından merdivenden gelen ayak sesleri en sonunda da odamın kapısı çalındı.

"Duru." Nefes nefese geliyordu sesi. "Gel." Dedim güçsüz bir şekilde. Tuna içeri girdiğinde arkasındaki abi tayfasını da gördüm, üçü de beni görür görmez şaşırdılar ve Tuna ile birlikte yanıma geldiler hepsi.

"Abicim ne oldu niye ağlıyorsun?" Diye sordu Batu. Tuna'ya döndüğümde bakışlarımdan anlamış olacak ki Batu'lara dönüp "Biz yanlız konuşsak daha iyi olur." Dediğinde Batu önce ona bakıp ardından bana döndü. Saçlarımı okşayıp alnımdan öptü ve geri çekildi. "Kapının önündeyiz bir şeye ihtiyacın olursa söyle tamam mı?" Dediğinde başımı sallamakla yetindim sadece.

Batu,Çağan ile Deniz'i zorla odadan çıkardıktan sonra Tuna yanıma gelip önümde oturdu. Eliyle yanağımı okşayıp gözyaşlarımı sildi.

"Söyle bakalım prenses,o zamanki gibi ağlamanı sağlayan şey nedir?" O zamandan kastı annemin öldüğünü öğrendiğim gündü,o haftaydı. O zamanda böyle içli içli ağlamıştım.

"Ölmemiş."

"Ne? Kim? Kim ölmemiş?" Diye anlamazca konuştu.

"Annem." Kısık çıkan sesimi duyar duymaz gözleri şokla açıldı.

Kilitli Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin