18

263 18 8
                                    

"Kaç tane bavul var kızım burada belim koptu" diyen babama bakıp gülümsedim. Acaba henüz daha yarısını götürdüğünü söylesem ne tepki verirdi.

"Babacığım lütfen ama görende kaç tane sanacak" diyerek konuştum.

"Sayılamayacak kadar fazla" diyerek içeri bıkkınlıkla giren Caner'e bakıp şirince gülümsemeye başladım.

Babamla beraber bavul taşımakdan bezmiş bir ifadeyle bana bakıyorlardı.

"Size içecek birşeyler hazırlayayım mı dinlenin biraz sizde" Dememle hızla olumlu anlamda kafalarını sallamışlardı.

"Biraz oturun siz ben hemen hazırlayıp geliyorum" diyerek odadan çıkıp mutfağa doğru gidirek içecek birşeyler hazırladım.

"Deren ne yapıyorsun kızım" diyerek konuşan anneme bakıp elimdeki içecekleri gösterip "Caner ve babama götüreceğim" diyerek konuştum.

"Bana ver kızım ben götürürüm onlara seninle dışarıda konuşmak isteyen bir misafirimiz var gidip onunla konuş istersen" demesiyle anlamayarak ona baktım.

"Kim?"

"Kim olduğunu kapıya çıkınca görürsün zaten" demesiyle 'peki' diyerek elimdeki tepsiyi anneme uzatarak kapıya doğru yürüdüm.

"Demek konuşmak için gelen sendin" diyerek karşımda duran Demir'e baktım. İyi gözükmüyordu fakat nedenini sormayacaktım

"Neden söylemedin?" Demesiyle kaşlarımı çattım.

"Dinlemedin bile" diyerek tepki verdim.

"Dinlemedim mi? Bilmem farkındamısın ama ben kaza olayını duyana kadar sadece seni dinledim. Bana hiç mi güvenmedinde anlatmadın?"  Diyerek bu kez sinirle konuşan oydu.

"Ben o gün anlatacaktım zaten"

"İş işten geçince mi anlatacaktın?" Diyerek sesini yükseltmişti bu sefer

"Seni kaybetmekten nasıl deli gibi korktuğumun farkında bile değilsin. Hem bende sonradan öğrendim Melis'in yaptığını yine beni dinlemeden suçlamaya başlama" diyerek aynı şekilde karşılık verdim.

"Seni mi suçluyorum ben" demesiyle 'evet' diyerek karşılık verdim.

"Anlatsaydın sende" diyerek konuşmasıyla "dinleseydin" diyerek konuştum

Sabır dilercesine derin bir nefes alıp yüzüme baktı.

"Durumun nasıl peki" demesiyle 'iyi' diyerek omuz silktim. Tuna bile hastaneye gelmişti ama o gelmemişti. Bide nasıl olduğumu mu soruyordu.

"Seninle aynı ortamda bulunmuyor demi sözde ikizin" demesiyle duraksadım.

"Hayır bulunmuyor" diyerek cevapladım onu. Psikolojik tedaviye başlamıştı Melis. Babam onu düzelmeye başladığını değiştiğini söylesede şuan onu görmeye hazır değildim.

"İyi bari. Uzak dursun senden" Diyerek konuştu.

"Bundan sonra hiçbir türlü istesekde kolay kolay yanyana gelmeyeceğiz zaten" dememle sorgularcasına suratıma baktı.

"İstesekde derken?"

"Boşver. Seni artık ilgilendirmiyor sonuçta. Neyinimki ben senin?" Kaşları çatılmıştı.

Ona bu şehirden ayrılacağımı da söylemeyecektim. Çünkü hak etmiyordu.

"Haklısın neyimsinki sen benim!" Diyerek üstüne basa basa konuşmasıyla bağırıp çağırmak istesemde cevap veremedim.

"Bittiyse konuşman gidebilirsin" dememle sinirlendiği her halinden belliydi.

"Peki Deren nasıl istiyorsan öyle olsun" demesiyle cevap vermedim.

ZIT İKİZLERWhere stories live. Discover now