Chapter 38

729 103 41
                                    

🌃

Gözlerini ovuşturarak göz altlarındaki yaşları tüm göz çevresine dağıtmış bulunurken yeni uyanmasına rağmen durmayan esnemesini kanlı canlı bir varlık olsa saniyesinde öldürecek siniri toplayarak gözlerinde dolaşan parmaklarını yanaklarından aşağı indirip esneyişini keserek çene kemiğini sıkıştırdı.

Yine günün ortasında uyanmıştı ve yine her yeri ağrıyordu. İlaçları yan etkisini oldukça başarılı gösterirken asıl etki etmesi gereken noktada çuvallıyordu.

Yanından bir saniye olsun ayrılmayan Alb ile beraber, ki tuvalete girdiğinde bile içeri giriyor ve onu içeri almaz ise kapıyı tırmalayıp havlamayı bırakmıyordu, mutfağa girdi. Amacı bir şeyler yemek değil, birilerinin etrafta olup olmadığını kontrol etmekti. Gerçi karnı açtı ama yemek yiyebileceğinden, yese bile midesinde tutabileceğinden emin olmadığından risk almamayı seçiyordu.

Salonda kimse yoktu. Mutfakta kimse yoktu. Aşağıya, mağaraya bakabilirdi ama Dick ile kavgasından sonra Bruce'u görmek bir yana varlığını hatırlamak istemiyordu. Üzerinden üç gün geçmişti ama siniri soğumamıştı. Ayrıca aklı fazlasıyla karışıktı. Katlanamayacağı kadar çok düşünceye sahipti ama zihni bir o kadar da boştu. Tam bir düşünceye odaklanamıyordu, bu yüzden de hepsine çarpa çarpa boşlukta süzülüyordu. Odaklanmaya zamanı da yoktu gerçi. Oğlanlar onu Alb gibi hiç yalnız bırakmıyordu. Uyanık olduğunu fark ettikleri an illa biri yanında oluyordu. Bundan şikayetçi değildi elbette, asla da olmazdı ama üzüldüğü bir durum mevcuttu. Uyuduğu saatler epey uzundu ve uyandığında da o uykunun sersemliğini atamıyordu çünkü birkaç saat içinde tekrar uyuyordu. O kısa sürede oğullarıyla, Debora'yı 'kendi oğulları' kısmı aşırı mutlu ediyor, geçirdiği vakitte onlara enerjisini veremiyordu. Hem hastanede yaşadıkları hem de şu an yaşananlar birleşince Debora onları üzdüğünü düşünüp kendisi de üzülüyordu. Ek olarak onların işlerini de engelliyor gibi hissediyordu. En yakın örnekle, Dick hâlâ Detroit'e gitmemişti.

Debora'nın üzüldüğü kısımdan daha kötüsü ise duygularını erteliyor oluşuydu. Oğullarına bir şey belli etmemek adına her şey yoluna girmiş gibi davranıyor, kendisini de bu yönde kandırıyordu ve böylece duygularını erteliyor, biriktiriyordu. Bu biriken duyguların iyi bir şekilde dağılma ihtimali de açıkça düşüktü.

"Bayan Soare, ne zamandır ayaktasınız?"

Alb'ın bacağına çarpan kuyruğu yüzünden birinin arkasında belireceğinin işaretini önceden almış olan Debora, Alfred'e döndü.

"Bilmiyorum, 10 dakika?" Çenesini sıkan elini serbest bırakarak duruşunu dikleştirdi. "Herkes nerede?"

"Efendi Bruce ve Tim çalışıyor. Kardeşiniz tekrardan polise ifade vermek üzere Efendi Jason ve Richard ile beraber çıktılar fakat endişelenmeniz gereken bir durum değil. Efendi Damian da Jon Kent ile beraber, birkaç saat içinde eve dönmüş olur."

Debora, Damian'ın dün gece 'çiftlik çocuğuna' gideceğini ama o isterse yanında kalacağını söylediğini hatırlıyordu. Onu direkt red etmiş ve döndüğünde aynı şekilde yatıyor olacağına teminat vermişti.

"Size yiyecek bir şeyler hazırlamamı ister misiniz?"

"Hayır, teşekkür ederim, Alfred." Başını iki yana sallarken adamın elindeki kovaya göz attı. "Bahçe işleri mi?"

"Evet, kış çiçeklerini ekeceğim."

Debora boşlukta süzülürken önüne aniden bir kaçış kapısı belirmiş gibi sevinçle gülümsedi. Toprakla, bitkilere, çiçeklerle ilgilenmek onun gerçekten kaçış kapısıydı. Hep öyle olmuştu.

"Katılabilir miyim?"

"Yorulmanızı istemem, Bayan Soare-"

Toprağı kazıp çiçek köklerini yerleştirerek nasıl yorulabileceğini alaycı bir biçimde dile getirme isteğini yok etti çünkü Alfred ile çok fazla birlikte zaman geçirmemiş olmalarına rağmen ikiside birbirlerinin değerini biliyordu. Debora, Alfred'in bu aile için gerçekte ne anlam ifade ettiğini biliyor ve kişisel olarak da onu sevip saygı duyuyordu. Alfred her daim mesafesini koruyordu ama Debora onun samimiyetini ve güvenini hissediyordu. Alfred de Debora'nın ailesi için önemini biliyordu. Onun varlığından hoşnuttu. Etrafta olduğunda ailesinin mutluluğu evi aydınlatıyordu.

debora || bruce wayne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin