üç

179 47 48
                                    

"neden gelmedin, seungmin? O kadar bekledim ki gelmeni.. dolunayı izleyecektik, neden gelmedin?"

Doğruydu, gizlerinde beklemişti, Lee.
Giz, onların buluşma yeriydi. Çoğu zaman konuşmadan, sessizce anlaştıkları gizleri. Fakat seungmin, ilk defa gelmemişti.

"Gelemezdim,"

"Neden? Neden gelemezdin?" Lee'nin bakışlarında kırgınlık vardı. Sevdiği adam onu ilk kez üzmüştü.

"Olmuyor, Lee. Dayanamıyorum."

Lee, küçüğünün ellerini tuttu.
"Kral mı izin vermedi? Yoksa kraliçe? Söyle bana, hangisi izin vermedi?"

Evet, Lee bir prense âşık olmuştu. Kendisi sıradan bir askerken.

Seungmin gözlerini Lee'ye çevirdi ve ellerini bıraktı. "Sen izin vermedin! Sen 'biz'e izin vermedin, Lee?"

Şimdi anlıyordu, Lee. Seungmin son buluşmalarında ona kırılmış olmalıydı ancak ilk geri çevirişi değildi ki, neden böyle olmuştu.

"Özür dilerim," dedi, Lee. Gökyüzüne bakarak. Usuldan Nisan yağmuru serpiştiriyordu.

Devam etti, "tanrım, sevdiceğim affedecek mi beni?"

İkisinin de perçemleri yağmur damlalarından ıslanmış alınlarına düşmüştü.

"Sevdiceğim mi?" kirpiklerini kırpıştırarak sordu seungmin, ilk kez seviniyordu. Etrafına baktı bir görenin, duyanın olmasından korkuyordu.

"Sevdiceğimsin, seungmin. Seni hep sevdim ve hep seveceğim, meçhulüm."

Gecikmiş tonla iltifat sahibini bulmayı bekliyordu. Ve bulacaklardı da. Lee, sevdiğinin yüzünü elleriyle kavradı, ıslanmış tutamlarının üzerine bir öpücük bıraktı.

İkisi de diğer her şeyi ve bu boktan dünyayı unutmuşlardı. "Gitmeliyim," dedi seungmin.

"Git ancak pencereye çık, bekliyor olacağım." Lee, meçhulü gözden kaybolana kadar bekleyip nöbet yerine döndü.

" Lee, meçhulü gözden kaybolana kadar bekleyip nöbet yerine döndü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Neon Lights - 2minWhere stories live. Discover now