Sendeki Ben

4

Artık bütün üyeler kendi evlerine yerlesmisti. Güzel bir tatil geçirmişti Tae. Bu süreçte Bogum onu asla zorlamamış sarılma beraber uyuma gibi daha önce arkadaştan yaptıkları şeyleri yapmışlardı.

jin hyung:Tae döndün mü ülkeye Yarın malum teslim günüm.

Siz:Evet hyung

Kook: Tae niye haber vermiyorsun döndüğünü

Siz: Az önce döndüm Çünkü

Tae ×Jimin

💜: Sadece özür dilememe izin ver.
(Görüldü)
💜: Tae lütfen bir açıklayayım.
(Görüldü)

Tae çok kırgındı bazen yüreği o kadar çok sıkışıyordu ki sol kolunu bile etkiliyordu. Tabii ki onu unutamıyordu. Onu sonsuza kadar sevecekti bunu da biliyordu. Aşk sadece tek bir kurşundu. Son kurşunu da duygusuz, kaba, kalpsiz bir adama kaptırmıştı. Eline masanın üzerindeki uyku habıni alıp içti.

Bütün üyeler kendi araçlarıyla gelmişti. Tae ve Jimin uzun haftalardan sonra ilk defa karşılaştılar basın ve herkes orada olduğu için ikisi de normal davranmaya çalışıyorlardı. Tae saçını perma yapmış kahve saç tonu yerini siyah tonlara birakmistı.. O yine çok güzeldi. Gözlerini şapka ile kapatmaya çalışıyordu. Şapşalım diye sarılmak isterdi. O yumuş saçlara burnunu dayamak, kokusunu içine çekmek istedi.
Jin teslim olduktan sonra Jimin kameralardanda yararlanarak "Bana gidiyoruz sana muhteşem bir mantı yaptım." dedi. Tae kameraların önündeyken tepki veremedi her zamanki gibi kolunu tutup ilerledi. Bütün üyeler buz kesmişti. Hızlıca araca girdiler. Şoföre döndü "Sen in?" Dedi. Araca bindiklerinde "Beni evime bırak,sakın konuşma."dedi Tae. Radyoya uzanıp müziği son ses  açtı. Jimin sessizce sürdü. Yaklaşık yarım saat sonra kendi evinin önünde durdu. Tae bilmediği evin önünde araç durunca sinirle ona döndü. Jimin ondan daha hızlıydı. "Evinin adresini bilmiyorum  ki sen de konuşmadın." dedi. Tae sinirle indi arabadan ana caddeye gitmeye hazırlandı oradan bir taksi çevirebilirdi.
Jimin ise hızlıca kolunu tuttu. "Sadece konuşacağız." dedi. "O ev de sadece 10 dakika dururum. Sonrasında 1 dakika bile dinlemem. Bir daha programlar yüzünden buluşuruz. Tekrar hiç konuşmayız." dedi. Jimin kabul etti. Başka şansı yoktu zaten.

Tae elindeki telefondan kronometreyi açtı. 10 dakikaya ayarlıydı. Jimin gergin hissetti biraz nefes aldı. Konunun ortasını veya sonunu dusunmeden konusmaya başladı. "Jin hyung şey biz o geceyi geçirmeden önce beni bir arkadaşı ile tanıştırdı. Psikologdu. Bir şeylerden bahsetti. Satiriasis  Gelişi güzel seks yapmak ya da seks hastalığı.."
Tae sustu belliydi zaten bir sıkıntı olduğu sonuçta penisinde motor yoktu ama o sürekli seks yapıyordu.
"Ben şey çoğu zaman yaptığım sekslerden zevk almadım. Ama sen.." Evin içinde gelip gitti. "Seninle çok zevkliydi. Sanki ilk defa bu şeyi tadıyordum. Sonra korktum. Ya seni sürekli istersem ya sana zarar verirsem diye çok korktum." Gözleri dolmuştu Jimin'in. Tamam bunu beklemiyordu Tae. Kronometresine baktı. Son üç dakika vardı. Jimin onu izleyince ona saate baktığını farketti. Sonra konuşmaya devam etti. "Bu süreçte sürekli New York' a gittim. Bir doktor ile çalışıyorum. Tae ben seni kaybetmek istemiyorum." dedi. Tae' ye doğru yürüdü ve sarıldı. Tae ne diyeceğini hala bilemiyordu. Süre dolduğunda Jimin' i itti. Telefonu kapatıp evden çıktı.