"Eğer güzel bir kelebek yakalamak istiyorsan," dedi Jeno daha yeni merhem sürdüğü alnımın üzerine yara bandını yapıştırırken.
"Onun zorla peşinden gitme. Sana gelmesi için güzel bir bahçe yetiştir. En sonunda, gelip eşsiz bahçendeki çiçeklere konaca...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm şarkısı : Dip- Madrigal
°°°
Yağmur damlalarının ilk çıktığı yer neresiydi? Az önce avucuma düşen damla hangi buluttan düşmüştü mesela?
Tek gözümü kırpıp havaya uzattığım avucumu kapattım. Sonra tekrar açtım. Birkaç damla daha çarptı avucuma. Yüzümde donuk bir tebessüm oluştu.
"Saram!"
Oturduğum bankta arkamı dönüp elindeki kağıt parçasını tutarak heyecanla bana doğru koşan Jaemin'e baktım.
Elindeki kağıdı havada sallayıp tüm dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi.
"Ne yapıyorsun orada? Gelsene, zil çaldı!"
Derin bir nefes verip altına saklandığım çatının dışına uzattığım avucumu geri çektim. Bu sırada Jaemin dayanamayıp çoktan yanıma gelmişti bile.
"Hey, deneme sonuçları açıklanmış." dedi heyecanla olduğu yerde zıplarken. Sonrasında elindeki kağıdı bana uzattı. "Sen yine her zamanki gibi okul birincisisin."
Kağıdı isteksizlikle elime sonuçları inceledim. Beklediğim gibiydi. Sonrasında onu ikiye katlayıp hırkamın cebine koydum. Akşam yemeğinde annemi yiyecek yerine egoya doyurmak için ideal bir sonuçtu.
Jaemin'in yanına geçtiğimde okula doğru yürümeye başladık.
"Bugün yakışıklı ve seksi nişanlın Mingyu seni almaya gelecek mi?" diye sordu dirseğiyle kolumu dürterek.
Gözlerimi devirip ellerimi ceplerime sokarak, "Hayır Jaemin. Her gün bunu sorup durmasan artık? Gün boyu çalışıyor o. Her gün beni almaya gelemez."
Jaemin'in anlam veremediğim bir Mingyu aşkı vardı. Bir gün okul çıkışında yine zorla yanıma geldiğinde Mingyu ile tanışmıştı ve o zamandan beri bana onu soruyor, onunla nişanlı olduğum için ne kadar şanslı olduğum hakkında bir şeyler zırvalayıp duruyordu.
"Hadi ya," dedi dudaklarını üzüntüyle büzerken. "O adamın kıymetini bil. Resmen beyaz atlı prens." bunu söyledikten sonra parmaklarını birbirine kenetleyip hayranlıkla gökyüzüne baktı. Şu anda Mingyu'yu hayal ettiğine emindim.
"Şu sürekli bahsettiğin ikinci sınıftaki kızı sevdiğini bilmesem erkeklerden hoşlandığını düşünmeye başlayacağım."
Dedim kafamı geriye vererek yaptığı küçük çaplı tiyatroyu izlerken. Bana dönüp ellerini havada salladı.
"Ne anlarsın sen? Canım, Mingyu'ya aşık olmak için kendini herhangi bir kalıba sokmana gerek yok. Bak," yanıma yaklaşıp ellerini havada açtı.
