2.BÖLÜM: OYUN BAŞLASIN

15.5K 774 41
                                    

Selamlar canlarım.

Keyifli okumalar dilerim.

Şunu bilmenizi isterim ki bölümler şuan için her gün geliyor olacak, yorum ve beğeni durumlarına göre değişiklik gösterebilir.

İlerleyen bölümler daha uzun soluklu olacak ancak güzel yorumlarınızı ve beğenilerinizi lütfen eksik etmeyin.

Eğer isterseniz, ithaf, bölüm şarkısı belirleme gibi eğlenceli şeyleri yapabilir :)

Instagram ve Tiktok gibi yayın kanallarında oldukça aktifim, hepinizi beklerim :)

Adres: @elifmelissa_

Sizi seviyorum!

Bir ay sonra;

İZMİR | 05 EYLÜL 2019


23:40

Yaklaşık bir aydır Kerem ve Toprak neredeyse her gün görüşmüş, arkadaşlıklarında bir noktaya gelmişlerdi. Toprak, Kerem ile geçirebildiği her sürede vakit geçirmiş onu daha da yakından tanımaya çalışmıştı. Kerem her geçen gün kendini Toprak'a biraz daha açmış, güvenini kazanmıştı. Toprak yaşadıkları her gün kendinden nefret etse de annesi için bunu yapmaya mecbur olduğunu biliyordu. Toprak kendi adaletini yazacaktı çünkü diğer türlü onu tatmin edecek hiçbir şey olmamıştı, dosya çoktan kapatılmış dava düşmüştü çünkü ellerinde yeterli delil olmadığı için hiçbir sorgulama yapılamamıştı.

Toprak, denize uzun uzun bakarken yutkundu. Kerem bir anda Toprak ile ilk tanıştıkları yerde buluşmak istemişti ve Toprak hiç düşünmeden kendini burada bulmuştu. Onunla gecenin bu saatinde neden burada görüşmek istediğini fazlasıyla merak ediyordu, normalde bir aydır hiç böyle tuhaf bir harekette bulunmamıştı ve Toprak bu durumdan oldukça endişeliydi.

"Toprak." dedi, elinde bavulla sakince ona yaklaşan Kerem.

"Bir yere gidiyorsun sanırım Kerem?" dedi Toprak merakla.

"Gidiyorum, seninle de vedalaşmaya geldim." dedi Kerem. Toprak gerilmişti her şey son derece iyi ilerlerken bu gitmek de nereden çıkmıştı?

"Saçmalama, ne gitmesinden bahsediyorsun?" dedi Toprak gergin bir tavırla, zorla takındığı neşeli tavrı yerini gerginliğe net bir biçimde bırakmıştı.

"Gitmem gerekiyor." dedi Kerem, sıkkınlıkla banka otururken. Moralinin bozuk olduğu her halinden belliydi, derin bir nefes aldı ve devam etti. "Seninle tanıştığım için kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum ama annem bu hayattaki her şeyden daha önemli."

"Bana açık konuşur musun? Ne anlatmaya çalıştığını anlamadım." dedi Toprak, sinirlenmeye başlamıştı.

"Annem..." dedi Kerem, yeniden Toprak'ın yanına banka otururken, ardından devam etti; "Zamanında ölmemek için kaçmış ama neden kaçtı bilmiyorum. Bana ölmeden önce son sözü 'Ağabeyimi bul; Behram Asrınlı, lütfen her şeyi anlat, ben ona yalan söyledim.' dedi ve cümlesini tamamlayamadan son nefesini kollarımda verdi. Annem ölmeden önce benden bunu istedi ve biliyorum ki aradığım tüm soruların cevabı orada; İstanbul'da. Bende bir süredir ağabeyini araştırıyordum, Türkiye'nin neredeyse en zenginlerinden ve yer altı insanlarından." dedi Kerem.

"Tek başına öyle bir adamla nasıl mücadele edeceksin?" dedi Toprak merakla, gitmemesi için elinden ne geliyorsa yapması gerektiğinin farkındaydı ancak Kerem son derece kararlı gözüküyordu, bu yüzden Toprak'ın çok hızlı bir şeyler düşünmesi gerekiyordu.

KATİL KALPLER ŞEHRİ (+18)Where stories live. Discover now