8. Bölüm

99 7 0
                                    

Murat aceleci bir şekilde onlara yaklaşırken Dilan bir an korkmuştu, bu adam onu kurtaran adamdı, hem ne olmuştu ki alisine telaşla yaklaşıyor du?

- Noldu Murat? Bir sorun var?

Murat çevreye bakarak gözlerini dilan'a çevirdi.

- Anlattın mı olayı bacım.

Dilan gerilen vücudu ile Ali'ye baktı, nasıl diyebilirdi ki?
Ali ise çatık kaşları ile Murat'a bakıp

- Ne oluyor burda murat? Ne anlatacak bana Dilan? Hem sen neden telaşlısın?

Murat derin bir şekilde oflayıp Ali'ye olayı anlatmaya başladı.

- Geçen haftalar da, Dilan'ın kuzeni Bekir denen it Dilan'ın önünü kesti. Saldırdı,ama Allah'a şükür olsun emanetine son dakika yetiştim kardeşim.

Ali duydukları ile donmuştu bir süre, vücuduna giren sinir ile kaşlarını çatıp Murat'a bakıyordu.  Öldürecekti o şerefsizi.

- Nerde o dingil?

Murat elini Ali'nin omuzuna koyup

- Dur hele, ben ilk gün aldım bizim çocuklar ile bir güzel benzettik. Bir kaç günde elimizde kaldı, babası alıp götürdü iti. Şimdi köylü erkekleri ile ellerindeki sopalar ile saldırmaya gelmişler. Olayı köylüye yalan yanlış anlatmışlar.

Ali hızla dilan'a döndü

- bana neden demedin Dilan?

Dilan dolan gözlerini yumup

- Haftalar sonra görmüşüm seni Ali'm nasıl derim o namussuzun yaptığını?

Ali bir o yana bir bu yana yürürken murat araya girdi

-  Ahmet komuntan geldi Ali seni sordu, Şimdi acil gitmemiz gerekir. Gel hade olay büyümeden sonlandıralım.

Ali başını sallayarak dilan'a döndü

- Seninle sonra konuşacaz Dilan, şimdi dikkatle eve git.

Dilan ona soğuk davranan Ali'ye dolu gözleri ile bakıp başını salladı, Ali ise her ne kadar sinirli olsa da meleğini kırmak istemiyordu, elini cebine atıp çakısını çıkardı

- Al hadi şunu, biri rahatsız ederse acıma saptır sakın çekinme yaralamaktan.

Dilan başını sallayarak yürüyecekti ki kolunun tutulması ile şaşırıp Ali'ye baktı. Ali ise kızın kızacak olacağını düşünse de  kalbinin isteği üzerine anlına küçük bir buse kondurdu.

- Üzülme daha fazla, sonra konuşuruz.

Dilan gülen yüzü ile başını sallayarak yamaçtan inmeye başladı.

Dilan güvenle eve gelmiş avluda oturan anası ve bir kaç komşusu olan kadınların yanına gitti.

- Selamün aleyküm.

Kadınlar dilan'a tebessüm ederek

- Aleyküm selam Dilan keç. Halê we çawa ye ? (Nasılsın?)

Dilan başını sallayarak tebessüm etti

- Çok şükür Zeliha teyze Halê we çawa ye ( Sen Nasılsın? )

Zeliha denen kadın memnuniyet ile tebessüm edip yanıtladı dilan'ı. Konuşma boyunca sürekli dilan'ı süzmüştü, aklında güzel planlar vardı bu kadının. Kendine göre

Ali ile murat hızla köylünün olduğu alana gelmiş Ahmet komuntanın yanına geçmişti. Köylünün en büyük ağası Berzan ağa Ahmet komuntan ile bağırarak konuşuyor du.

ᴅɪ̇ʟᴀɴ ᴋɪᴢ Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon