Polis Bey Uğur | Texting

31

⛔️⛔️⛔️
İNSTAGRAM: giraylikuzucuk
⛔️⛔️⛔️
Etkileşime geçmek isteyen herbir okurumu mutlaka bekliyorum.

‼️kitap hakkında olan gelişmeler bu hesapta olacak‼️

Gelen silah sesiyle irkildik. Uğur ani hareketle önüme geçmiç ve adamın eline vurarak silahı almıştı. Selim denen it silahı bile almadan kaçtı.

Buraya kadar gelipte, başaramadan dönmek...
Belkide amacı göz dağı vermekti?

Fren sesiyle kaçtığını anlamış olduk.

Yanıma gelen Uğur tüm vücudumu kontrol etti. Ben de bakardım da vurulsada pekte umrumda olmaz.

"Şükür, iyisin." dediğinde kafamı salladım. "Neden önüme geçtin?" dediğinde kızardım. Vazgeçtim, vurulsa bir silah daha bulur kendimi vururdum.

"Ölecektin ya hani." dediğimde kafasını salladı. Şokta gibiydi.
"Rüya, bir daha asla böyle bir saçmalık yapma." dediğinde alayla sırıttım.

"Gelecek sefer ölmene seyirci kalırım iyi o zaman." dedim. "Kızım sana seyirci kal diyen mi var, ben ölmemde öyle bir şey bir ihtimal olsa bile niye beni izliyorsun kaç saklan." dediğinde ilk önce şaka yapıyor sandım ama ciddiydi.

"Ve eğer saklanırsan, hemen Murat'ı ve ya ekibi ara." dedi. Bu adam gerçekten sıyırmıştı. "Ben bile bu kadar kurmuyorum." dedim. Yalan. Yatmadan önce kurduğum senaryolar oscar almış filmlere, dizilere taş çıkartır.

"Tamam kuruyorum ama o kadarda değil." dedim. "Tamam Rüya geç eve kapıyı kilitle." dedi. Ne yani gidiyor mu?

"Sen gidiyor musun? Ya yeniden gelirse?" dedim. Ne yani, salak gibi yalnız kalıp ölmeyi mi bekleyecektim?

"Hani kendimi korurumda, senin korunmana ihtiyacın varsa diye ben senide korurum." dedim.
Yüzüme bakıp sırıttı.

Yavaş adımlarla bana doğru ilerliyordu. Aramızda mesafe kalmayınca nefesimi tuttum.
Geri adım atmıyordum, öylece kaldım.

Öylece baktı yüzüme. Bakışları dudağıma doğru yol çizdi. Yutkunamıyordum bile.
Duygularım mantığımın önüne geçiyordu.
Karşı koymak isteyen tarafım artık tamamen bedenimden ve mantığımdan ayrılmıştı.

Keşke her şey eskisi gibi olsa, Uğur'un kollarında uyusam. Hiç bu durumda olmamayı diledim. Ama ne çare, olan olmuştu.

"Uğur," diyebildim sadece.
Yeni bir hayat isteyen Rüya nereye kaçmıştı? Yeni hayatında eskileri istemeyen ben, şimdi Uğur'un kollarında olmayı diliyordum.

Bu yarı sarhoş halimiz az önce olan tehlikeyi tamamen unutmuştu.

Uğur'un telefonu çalmasıyla gerçekliğe geri döndük. Birkaç adım gerileyerek boğazını temizledi.
"Efendim Murat?" dedi telefonu açarak.

"Hadi be, Türkiye'de mi yargılanacak?" diye sordu. Ben de hem özlediğim yüzünü izliyor, hem de konuşmasını dinliyordum. Yaptığı pek fazla mimik yoktu ama telefonla konuşurken çatılan kaşlarını bile özlemiştim.

"Geliyorum." dedi ve telefonu kapattı.
Hayır, gitmesin.

Telefonu cebine koyarak yüzüme baktı. Derin bir iç çekmişti. Ben de öylece yapacağı hamleyi bekliyordum. Sarılmak istiyordum, hem de deli gibi. Keşke bir kere bile olsa mantığımdan vazgeçsem.
Şu an her şeyi atıp sarılsam ona.

"Gidiyorum," dedi ve durdu.
Gitme diye boynuna sarılsam en fazla birlikte giderdik.

"Akşam geleceğim." diyerek yüzüme baktı.