14

12.3K 1.3K 611
                                    

selammm

nasilsinizzz bakiyimm???

iyi okumalarrrr<33

***

Gözlerimi yerden kaldırmadan, "Şimdi nolucak?" diye sordum. Minho, dizlerinde birleştirdiği ellerini saçlarının arasına geçirdi. "Bilmiyorum... İsterse- Jisung sevgilin olabilir miyim?"

Yüzümü küçük bir sırıtış ele geçiriverdi birden. "Olabilirsin" Minho'da dediğim şeyden sonra gülümsemeye başlayınca, küçücük bir kahkaha attım.

"Eee... O zaman, uyumaya falan mı gitsek? Şey yani saat epey geç oldu, yarın okul falan var ya" Minho, hızla beni onayladı ve ayağa kalktı. "Gidelim bencede. Saat geç olmuş gerçekten" Bende ayağa kalkınca üst kata doğru adımlamaya başladık.

Yatağa geçtim ve uyumak üzere hazırlanmaya başladım. Minho'ysaaaa... Ah, lavabodadır herhalde. Kısa bir süre sonra Minho'da geldi. İkimizde uzanmıştık ama sırtlarımız birbirine dönüktü. Bu heyecan nerden geliyordu ki?

Açık konuşmam gerekirse çoğu kez sevgilim oldu ama hiçbirine gerçek anlamda aşık olmadım veya hoşlanmadım... Minho'yla beraberken neden böyle hissediyorsun diye sorarsanız sanırım ben aşık oldum.

İkimizde sürekli kıpırdanıp duruyorduk. Sonunda ikimizde aynı anda döndüğümüzde göz göze gelmiştik. Kalp atışlarım dışarıdan duyulabilir şekilde atmaya başladığında nedeni bilinmez stres olmuştum.

"Sakin ol Hanji, seni yemeyeceğim. Yani şimdilik" Minho, dediği şeyden sonra ufak bir gülümseme sundu ve elini saçlarımda gezdirmeye başladı. "Yiyeceğinden değil, sadece heyecanladım"

"Heyecanlanmana gerek yok" Minho, cümlesini sessiz ve yavaş söylediğinde gözlerim bir anlığına dudaklarına kaydı. Bunu fark etmiş olacak ki, bu sefer ufak bir sırıtış sundu. Kendime çeki düzen verip Minho'nun gözlerinin içine baktım. "Tamam. Gözlerini kapat bakma bana"

Minho anlamaz gözlerle bana bakarken, solumda bulunan komodinin çekmecelerinden birini açtım ve göz bandı olduğunu tahmin ettiğim şeyi aldım. Minho'ya döndüm ve elimdeki göz bandını bir hışımla kafasına geçirdim.

Minho, ne olduğunu anlamaya çalışırken kafasına taktığım göz bandını gözlerine indirdim. "Sus. Uyu sadece tamam mı?" Minho beni kafasıyla onayladığında gülümsedim ve kafamı tekrardan yastığa koydum.

Bir yarım saat kadar sonra Minho uykuya daldı. Şimdi sadece onu izleyecektim. Çünkü niye olmasın??

***

"Of cidden bu adamın hyuna tüküreyim ya!"

Minho, yine beni uyandırmamış ve erkenden çıkıp gitmişti. Saat şuanda 7:59'du ve bir dakika sonra ders başlayacaktı. NE, DUR. BIR DAKIKA SONRA DERS BAŞLAYACAKTI!

Elimdeki dudak nemlendiricisini de hızlıca sürüp, çantamı alıp evden çıktım. Bu saatte otobüs bulmak neredeyse imkansızdı ama tam olarak imkansız değildi. Dileklerim kabul olmuştu. Bir otobüs gidiyordu ve şuanda tek yapmam gereken azıcık koşmaktı. Otobüs beni fark etmiş ve durmuştu. Bugün şanslı günümdeyim sanırım, her dilediğim gerçekleşiyor. Keşke başka bir şey dileseymişim diye içimden geçirirken kartımı okutmuş ve rastgele bir koltuğa oturmuştum.

my teacher ✓Where stories live. Discover now