4.Bölüm-İtiraf

Start from the beginning
                                    

Mete başkan bana Şüheda'nın fotoğrafını gösterip "Bu kızı teşkilata alacağız."deyip Şüheda'nın çalıştığı yeri söylemişti. Sonra da onunla alakalı bazı bilgileri. Mete başkan Şühedayla çok ilgileniyordu, kendi kızı gibiydi Şüheda.

Şüheda'nın babası da MİT'te çalışmış olduğuna göre demek ki Yusuf abi kızını Mete Başkan'a emanet etmişti.

Ve ben Şüheda'nın fotoğrafını ilk gördüğümden beri onunla çalışmak,konuşmak için can atıyordum. Normalde ben değil Emir Şüheda'yı test edicekti. Ama ben istemedim Emir'in test etmesini. Şüheda'yı ilk ben görmek istedim,onunla ilk ben tanışmak istedim.

Çok güzel bir kızdı. Dinine bağlı,çocukları çok seven, ahlâklı,namuslu... Arabada konuşurken "Benim hiç sevgilim olmadı ki..."diye başladığım cümlenin sonunda "Sanırım aradığım kişiyi buldum."diye fısıldamıştım. O söylediğimi duydu mu duymadı mı bilmiyordum ama aslında o cümleyi ona karşı söylemiştim.

Onların evinde mutfakta fincan alıyım derken sandalyeye çıkıp düştüğünde başı tezgaha çarpacak diye çok korkmuştum,elim ayağıma dolaşmıştı. Bir an gerçekten o andan kopup Şüheda'ya birşey olursa ne yaparım diye düşünmeye başlamıştım. Çünkü başı çok sert bir zemine geliyordu. Allah korusun,beyin kanaması bile geçirebilirdi. Sonra askerliğimden dolayı kazandığım refleksle son anda onu tutmuştum. Eğer tutamasaydım ömrüm boyunca kendimi asla affetmezdim. Ona asla zarar gelmesini istemiyordum.

Şühedalardayken ,normalde şekerli kahve içen ben -hatta 3 şekerli- canım şekerli istemediği için şekersiz istemiştim. Bence Şüheda şekersiz içiyordur bende öyle içeyim diye düşünmüştüm. Ve bir anda şekersiz içeceğimi söylemiştim. Ama içtiğim şekersiz türk kahvesi dünyanın en tatlı çikolatasından bile daha lezzetli gelmişti bana.

Her gün onu görmek istiyordum. Sanırım Poyraz'ın Nida onun önüne atladığında kızmasının sebebini ve operasyonlara gelmesini neden istemediğini şimdi anlamıştım.

Ben Şüheda'yı seviyor muydum?

Bunu kendime ilk itiraf ettiğim an olmuştu:

Evet ben Şüheda'yı seviyordum,hem de çok.

Görüştüğümüz günleri toplasan bir hafta zor olmuştu yada olmamıştı. Ama onu ilk gördüğüm,o açık kahverengilerine ilk baktığım andan beri aslında içimde ona karşı büyük bir sevgi oluşmuştu.

Düzeltiyorum sevgi değil,aşk.

Telefonumdan saate baktım . Saat 15.05'i gösteriyordu. Hava çok güzeldi. Ve ben bir parktaydım.

Bu gün 4 Marttı: ona olan aşkımı kabullendiğim gündü.

Aklıma Peygamberimizin Hz.Aişe için söylediği sözü gelmişti:

"Ya Rabbim!Ben kalbime engel olamıyorum.Aişe'yi çok seviyorum." (S.a.v)

Bende onu kendim için uyarladım:

"Ya Rabbim!Ben kalbime engel olamıyorum.Şüheda'yı çok seviyorum."

Sadece 3 cümleyle oluşan bir söz beni anlatıyordu. Ellerimi açıp:

"Allah'ım! Beni ona ,onu bana kavuştur.Aramızdaki sevgiyi,aşkı Peygamberimizin ve Hz.Aişe'nin arasındaki sevgi ,aşk gibi yap Allah'ım.Ve bunun sonunun güzel bitmesini nasip eyle!"diye dua ettim.

                           ~Şüheda

Ecmel ile baya yarış yapmıştık ve sonunda o cimcime kazanmıştı. Sadece Ecmel ile de kalmamış tüm çocuklarla yarış yapmıştık. Çok eğlenmiştim.

HİT(Halk İstihbarat Teşkilatı)Where stories live. Discover now