2.1

78 8 7
                                    

''Sence seni öpmek istiyor muyum?''

Sorumla eş zamanlı olarak ona biraz daha yaklaştım. Ne zaman alkol alsam ve keyfim yerinde olsa Yoongi'yi arzuluyor olmam saçmaydı ama yinede onun dudaklarını dudaklarımda istiyordum. Birkaç saniye gözleri önce dudaklarımda gezindi sonra benden yavaşça uzaklaşmaya başladı. Sonra beynimde bir ışık yandı. Hızla ondan uzaklaştım.

''Ama doğru sen kirli dudakları öpmezsin.'' Son kadehide içtiğimde ayaklandım.

''İyi geceler Yoongi.'' arkamı dönüp gitmek için hazırlandığımda ayaklanıp bileğimden tuttu ve onu görebilmem için karşıma geçti.

''Yanılıyorsun Luna, seni öpmek istiyorum. Hatta inan bana senin istediğinden daha çok istiyorum.'' Bana yaklaştı ve dudaklarıma yakın bir noktaya gelip kuş tüyü kıvamında masum bir öpücük kondurdu yanağıma. Bu ondan beklemediğim bir öpücüktü ve itiraf etmeliyim ki kalbimi hızlandırmıştı. Olmaması gerektiği gibi atıyordu.

''Ama bunu senin alkol almadığın bir zamanda yapmak istiyorum, beni gerçekten istediğine emin olduğun ve bunu unutmayacağın zaman olmalı.'' Hafifçe geri çekilip söylediği şeyler beni şaşırtan kalbimin daha çok hızlanmasına sebep oldu. Alkol yine saçma sapan hissetmeme sebep oluyordu.

''Gitmeliyim.'' diyerek elinden kurtulup onu arkada bırakarak kapıya ilerledim. Kalırsam saçma bir haraket yaparım diye korktuğum için kaçar gibi uzaklaşmıştım. Kapıya çıktığımda elimi cebime attım ve sigara çıkarttım ama ne yazık ki onu yakabilecek bir ateşim yoktu o yüzden sarsakça ilerideki motorumun yanına ilerledim ve ona yaslandım. Sigara iki dudağımın arasında ateşlenmeyi bekliyordu ama ben düşüncelere dalmıştım çoktan. Yoongi söyledikleri ile beni farklı bir yere götürmüştü, resmen içimde alkol ile karışmış ergen ateşi vardı Birden gözümün önünde ateş belirince sigaramın yanmasını sağlayarak derin bir nefes çektim.

"İki dudağının arasında tutuyorsun ama ona öldürme gücünü vermiyorsun. Repliği hatırladın mı? Hala uyguluyorsun." Boş bakışlarımı sesin sahibine çevirdim. Sesin kime ait olduğunu biliyordum ama emin olmak için bakmalıymışım gibi hissediyordum. Bakışlarımız birleştirdiğinde son iki saatte içtiğim bütün alkol midemden yukarı tırmandığında kendimi öne doğru eğerek içtiklerimin hepsini yere bıraktım. Bu orospu çocuğu ile karşılaştığım her seferinde vereceğim bir tepkiydi sanırım.

''Uzak dur.'' Bedenim eğik bir şekilde elimi kaldırarak bana dokunmasını engelledim ve biraz daha o pozisyonda durmaya devam ettim. Sonunda kendimi azıcıkta olsa toparladığımda doğruldum ve ona bakmadan bara doğru yürümeye başladım. Kevin'in ayak seslerini arkamda duyuyordum ve bu kalbimin korku ile ağzımda atmasına sebep oluyordu. Bana dokunma düşüncesi bütün tüylerimi diken diken ediyordu.

''Luna yalvarırım bi dinlesen."Söylediği ile hızla arkama dönüp ona bakmadan bağırmaya başladım.

''Neyi dinleyeceğim orospu çocuğu, neyi? Sarhoşken izinim olmadan bana nasıl sahip olduğunu mu? Ya da bundan çok büyük keyif aldığını mı?'' göz yaşlarım benden bağımsız olarak akmaya başladığında elimin tersi ile silerek devam ettim.

''Bana hiçbir şey söylemeye hakkın yok senin. Dinlememe gerekte yok! Ben ağlarken yüzündeki, gözlerindeki o keyif gözümün önünden gitmiyor piç kurusu seni. Her zerrem ile senden iğreniyorum!'' Sona doğru attığım çığlık ile bir adım geriledi. Söyleyeceklerim bitmiş değildi ama devam edecek gücüm yoktu. İyi başladığım gece her zaman boka dönüyordu. Arkamı dönüp hızla barın kapısına ilerledim. Kapıya vardığımda dışarı çıkan Yoongi ile burun buruna geldim. Bakışları yüzümde gezindiğinde bir şeyler olduğunu anlamış gibi konuşmaya başladı.

Tough | MYGWhere stories live. Discover now