1.5

29.2K 1.4K 173
                                    

Kolumdaki acıyı umursamadan Ayça'yı hemen kenara, bir evin duvarının arkasına aldım ve siper alıp ateşin geldiği noktaya bakmaya çalıştım.

En sonunda gördüğüme kırmızı bir tofaşa siper almış şekilde 8-10 kişi ateş ediyordu.

Bende hemen belimden silahımı çıkardım ve ateş etmeye başladım.

"abla ne oluyor!? Kolun kanıyor, iyi misin!?"  kolum acıyordu ama daha büyük yaralar atlattığım için vücudum bağışıklık kazanmıştı.

İlk vurulduğumdaki gibi acımıyordu en azından.

"iyiyim, birşeyim yok. sen iyi misin?"

"iyiyim!" çok korkmuştu ama ben varken ona birşey olmazdı.

Ateş etmeyi kesip cebimden telefonumu çıkardım ve Arif albayı aradım.

2. Çalışta açtı. "Arden?"

"komutanım saldırıya uğradım, yanımda kardeşim de var."

"neredesiniz?"

"karargaha beş dakika uzaklıktaki parkın orada."

"hemen timi gönderiyorum." dedikten sonra telefonu kapattı.

Bende ateş etmeye devam ettim. dört kişiyi halletmiştim.

Aradan iki dakika geçtikten sonra bir kişiyi daha vurmuştum ki başka silah seslerinin gelmesi ile bizimkilerin geldiğini anladım.

Kısa sürede adamları temizledikten sonra Ayça'yı da alıp bizimkilerin yanına gittim.

"komutanım, vurulmuşunuz! İyi misiniz!?"

"İyiyim, Yavuz. Ayça korktu sadece." dediğimde Alp hemen Ayça'ya su verdi.

"komutanım, kurşun içeride mi?"

"bilmiyorum, Emre."

"bakayım bir." dedi, Kılıç, ve yanıma gelip koluma baktı.

"kurşun içeride değil, sıyırmış. ama dikiş gerekiyor."

"attırırım ben bir ara."

"bir ara?" Yaman'ın çıkışmasıyla kaşlarımı çatarak ona baktım.

Ne oluyordu buna? Ona neydi ki?

"ne oluyor yüzbaşım?"

"Arden, dikiş gerekiyor diyor."

"tamam, attırırım dikiş dedim. Uzatmayın."

"buraları biz hallederiz komutanım, Ayça çok korkmuş." dedi Murat abi.

"tamamdır, gel Ayça." Ayça'nın gözleri dolmuştu.

"abla iyi misin?" zorlukla gülümsedim çünkü kurşunun acısı şimdi çıkıyordu.

"iyiyim." dediğimde hızla bana sarılmasıyla kolum çok acıdı, kasıldım ama bunu Yaman'dan başkası fark etmedi.

Ayça'ya sağ kolumla karşılık verdim ve ilk ayrılan ben oldum.

"korkma artık. iyiyim, iyisin. Birşey yok. Eve gideceğiz şimdi."

"komutanım ifade vermeniz gerekiyor."

"yarın getiricem Ayça'yı Kerem, o zaman alırlar."

"komutanım ben bırakayım mı sizi?" diye sordu Melih.

"olur."

"arabayı getirip geliyorum." dedi ve karargaha doğru koşmaya başladı.

Herkes işlerle ilgilenmeye başlayınca Ayça kaldırım taşına oturdu ve beklemye başladı.

Arden'in SillesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin