2

1.1K 94 42
                                    


Sezen aksu- Seni yerler

Keyifli okumalar.

....

Delireceğim vallahi delireceğim. Şu hayatta bir Merve Boluğur, bir de ben bunları hak etmedik. Sanki evren benimle oyun oynuyordu. Bende her seferinde ona burak Kut-benimle oynama şarkısını yolluyordum.

Elimdeki süpürge sapını sertçe yere iterek mutfağa koştum ve ocaktaki yemeği kontrol ettim. Evin içinde flash gibiydim. Yoksa her şey birbirine girerdi. Ulan hayat.

Yemeği kontrol ettikten sonra içeri girdim ve kendimi koltuğa attım. Annem bir saniye bile olsa beni böyle görse terliği alır, bana tam doksandan çakardı ama artık belim tutmuyordu. Şu gencecik, çıtır yaşımda bel fıtığı olacaktım.

Artık temizlik yapmak istemiyordum. Bunu evrene manifestlemeliydim. Aldım, kabul ettim, öyle de oldu 777. "Aldım kabul, ettim öyle de oldu 777, Aldım, kabul ettim, öyle de old-" dememe kalmadan annemin sanki içindeki bütün kötülükleri kusarmışcasına "Ahu!" Diye bağırmasıyla hemen kalktım ve çalışmayan süpürgenin sapını elime aldım.

Annem odaya girer girmez "napıyorsun sen!" Dedi. Süpürgeyi bir ileri, bir geri yaparak "süpürüyorum anne." Dedim. "yalan söyleyeceksin bari eline toz bezi alda etrafı siliyormuş gibi yap, çalışmayan süpürgeyle süpürüyorum diyorsun, cin olmadan adam mı çarpmaya çalışıyorsun kızım!" Dedi. Kafamı eğdim ve ses gelmeyen süpürgeye baktım. Beynim, nerde benim beynim?

Gardımı indirmeden "Anne vallahi kaç saattir süpürüyorum, yeni bıraktım hemen sen geldin, hissediyor musun napıyorsun be kadın?!" Dedim. Gülerek kafasını salladı ve "süpürgenin sesinden süpürüp süpürmediğin anlaşılıyor benim alık kızım." dedi. Çok mantıklıydı. Ben ve beynim bunun mantıklı olduğuna karar vermiştik.

"Bırak Anne aptala laf anlatmaya çalışma, dışarıdan bakan kişi iki aptal sohbet ediyor sanır." Diyerek içeriye it kardeşim girmişti. Koltukta duran yastığı alıp kafasına attım. "Nerden öğrendin bu felsefeyi!" Dedim ve devam ettim "Anne bu niye hiçbir şeye yardım etmiyor?!" Dedim tüm çirkefliğimle. "Çalış köle!" Demesiyle sinirden üzerine uçtum ve saçlarını çekiştirmeye başladım.

"Abla napıyorsun ya?!" Diyerek isyan etti. Göstereceğim ben sana ablayı. "Geleni yapıyorum, kaçan kurtuluyor it! Annem senin yerine taş doğursaydı vatana millete daha çok hayrı olurdu." Annem ikimizinde saçından tuttu ve bizi ayırdı. "Varya şimdi ikinizide alır, camdan çarşaf diye silkelerim duydunuz mu beni?!" Diye bağırdı. Şuan bütün mahallenin inlediğine yemin edebilirdim.

Yunus'un eline toz bezini verdi ve "Sen camları siliyorsun, sende yerleri süpürgeyi çalıştırarak süpürüyorsun, eğer kaytardığınızı görürsem evlat mevlat demem ikinizi de bu yaşınızda cami avlusuna koyarım!" Dedi. Annem neden bu kadar ürkütücüydü! "Anne bazen çok ürkütücü oluyorsun." Dedim ağzımın içinden. lanet olsun, esir düşmüştük! Bu yenilgiyi kabul tmek demekti.

"Kız noluyor size, bir namaz kıldırtmadınız rahat rahat!" Elinde tesbihle içeri giren babanneme baktım. "Külkedisinden sindirellaya teşrif edemedim babanne!" Dedim. " sen daha ne kadar güzelleşeceksin bal kız." Demesiyle modum 180 derece döndü ve gülerek babanneme baktım.

"Babanne yalan söylemek büyük günah, hemen tövbe et!" diyen Yunus'a elimdeki süpürge sapını kaldırdım. "Ablanla doğru konuş Yunus!" Diye uyardı annem. Noldu Yunus, bir kurudun kaldın? "Git toz al ucube, ben en azından bir gün sindirellaya dönüşeceğim, sen hep hizmetçi olarak kalacaksın!" Dememle Yunus kahkaha attı "senden olsa olsa sindirelladaki balkabağı olur!" 

Bunu duymamla "Ne dedin sen!" Dedim ve  Hande Ateizi'ye uçan Sevda Demirel gibi tokadı yapıştırdım. Annemle babannem yanımıza gelip bizi ayırmaya çalıştılar. Bir kere döveyim içim soğusun lütfen! Zorda olsa Yunus'tan ayrıldım.

Deli ile divaneWhere stories live. Discover now