☆9

537 46 34
                                    

Neredeyse 1 aya yakındır bölüm yazmıyorum. Maraş da olduğumuz için... Neyse ki oturduğumuz ilçede sıkıntı yok. Toparlandım biraz. O yüzden bölüm yazmaya karar verdimm~ Tüm herkese geçmiş olsun.

 O yüzden bölüm yazmaya karar verdimm~ Tüm herkese geçmiş olsun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Görsel* bizim bitirim ikili















  Sinirden yerimde debeleniyordum. Bu Kuon denilen varlık bizim bilgileri satmıştı.Şimdi gel de yen anasını satayım. Patlayacak yer arıyordum resmen.

Takımdakilerin morali de çökmüştü. Maça mutlu mesut başlayıp şimdi çöküşlerdeydik.

Topu ben kapmıştım ve diğer yarı sahaya doğru hızla koşmaya başladım. Tam topu Isagi'ye atacakken bizim manyak ikizlerden birisi topu kaptı. Ulan!

Bir şeyler yapmak lazımdı yoksa elenecektik toptan. O sırada aklıma Chigiri geldi. Şimdiye kadar hiçbir özelliğini bize göstermemişti. Ee Kuon da bilmiyordur mantıken. Hızla Chigiri'ye döndüm.

"Chigiri, bu maç kendini göster! Yoksa hepimiz hayallerimize veda edeceğiz. Başlamadan bitmesin değil mi? Geçmişte ne yaşadın bilmiyorum ama ben sana güveniyorum. Şimdi şu koca kıçını kaldır koş!" dedim ve omzuna hadi dercesine vurdum. Gerisini kendine kalmıştı.

Atak şansı bize gelmişti. Bachira topu aldı ve Kunigami'ye gönderdi. O sırada diğer takımdakiler de koşmaya başladı. Kunigami bu işten kendi başına asla çıkamazdı. O esnada yanımdan hızla bir şey geçti. O neydi la?

Chigiri değil mi bu? Çita gibiydi bu çocuk maşallah. Kunigami de şaşırmış gözüküyordu ama hemen topu Chigiri'ye gönderdi. Chigiri de topu filelere gönderdi. Oha!!!

Kuon'un yüzü düşmüştü. İyi oluyordu bu mala.

Sevinçle Chigiri'ye koştuk ve onu tebrik ettik. Bana minnetle bakıyordu. Skor 4-3 olmuştu. Yeniyorduk!!! ama bize daha çok gol lazımdı. Ne kadar çok gol o kadar çok puan.

Maçın bitmesine de yaklaşık beş dakika falan kalmıştı. Rakibin planı da suya düşmüştü Chigiri sayesinde. Bizim moraller bu gol sayesine yerine gelmişti.

Atak şansı bize gelmişti. Chigiri topu çita hızıyla kapmıştı ve bana göndermişti. Fırsat bu fırsat diyerekten şutu kaleye yolladım. Tam on ikiden.

5-3

Maçın bitiş düdüğü de çalmıştı. Kazanmıştık!

Karşı takıma dönüp kapak yapmıştım sonra bizim takımın yanına hoplaya zıplaya ilerledim. Beni tebrik etmişlerdi. İçimden bir Messi doğuyordu sanırım.

O sırada dev ekrandan Ego konuşmaya başladı.

"Eveettt! Bloklarda ki diğer maçlarda sonra erdi. İşte sonuçlar."

Ee yuh! A bloğu yine yapacağını yapmıştı. 7-2 ne olm? YARIN MAÇIMIZ BUNLARLAYDI BİZİM!

Ben söz hakkı istedim.

"Ego-chan acaba döneklik yapanlara bir yaptırım vs uygulayabiliyor muyuz?" diye sordum.

Düşünür gibi yaptı. Muhtemelen neden bahsettiğimi biliyordu.

"Bu takım arasında olan bir şey. Kendi aranızda halledin" dedikten sonra ekran kapandı.

Bizimkiler beni çekiştirerek odaya götürdüler. Kuon'u sonra düşünecektim. Şimdi kazanmamızı kutlamamız gerekiyordu.

Dinlenmek üzere yatakhaneye geçtik daha sonrasında.Ben zaten kafamı koyduğum an uyumuşum. Beni gelip Isagi uyandırdı. Yemek yemeğe gidiyorduk şuan.

O sırada bir konuşmaya kulak misafiri olduk. Birisi Kuon'du ama diğer ikisinin kim olduğunu anlayamamıştım.

"Bakın lütfen.Net kazanırsınız. Sadece bana birkaç tane gol şansı tanıyın."

Konuyu şimdi anlamıştım. Sinirle içeriye Polat Alemdar gibi daldım.

"Ooo Kuon Bey! Ne yapıyorsunuz burada? Bakıyorum da koyu bir sohbete dalmışsınız."

Beni görünce bir şaşırmıştı. Gözlerinden bir anlığına korku geçtiğini bile görmüştüm. Diğer ikiliyi de inceleme fırsatım olmuştu. Birisi beyaz saçlı diğeri mor saçlı iki çocuk vardı. Beyaz saçlı olan uyuyordu. Diğeri de onunla ilgileniyordu.

Hocam hocam. Bi dakika. Noluyoooo??? Yoksa...

Mor saçlı olan konuşmaya başladı.

"Arkadaşınız gelip bize takım hakkında bilgi vermeye çalıştı. Bizle bir alakası yok yani." dedi. Sinek mi vızılıyor nE?

"Biz sizinle bir alakası var demedik ki? Bizim meselemiz Kuon ile." diyerek araya girdi Isagi.

Morlu çocuk şimdi sinirle bakıyordu.Yüzü de domates gibi olmuştu. Diğeri hâlen uyuyordu bu sırada. Bu çocuk ciddili futbol mu oynuyordu şimdi? Su falan olsa dökerdim. Uyanırdı belki.

"Ya bırak Isagi. Hadi gidelim. Uğraşamam bunlarla.Şuna baksana. Burada önemli bir şey konuşuyoruz çocuk uyuyor. Futbolu ciddiye almayanla konuşmam ben.Gidip zaferimizi kutlayalım."

Beyaz saçlı olan benim dediklerimden sonra uyandı. Takımı şöyle bir süzdü.

"Siz Z bloğunu olmalısınız. Yarın maçta görüşürüz." dedi kısık sesiyle.

"Aynen görüşeceğiz. Sahaya gömeceğim sizi." dedim.

Nedense bilmiyorum ama bu umursamazlıkları beni oldukça sinirlendirmişti.

Benim söylediklerimi takmadan yanındakine döndü.

"Reo buradaki konuşma beni yordu. Hadi gidelim."

"Tamam Nagi. Ben de sıkıldım zaten."

Reo denilen mor kafalı, beyaz kafalı olanı sırtına aldı ve odadan ayrıldılar.

Bu çocuk uykudan uyanırsa yarın gol atardı herhalde.

"Neyse hadi gidelim yemek yemeye." dedi Bachira. Kuon da yerinde kalmıştı. Ee tabi diğerleri yüz vermemişti. Zort yani.

Yarın bu A bloğu mudur nedir artık? Onları sahaya gömmeden o sahadan dönmeyecektim.

Sakura is back baba.































Bölüm nasıldı? Umarım beğenirsiniz.
Bu arada kitap 1K okunmayı geçti. Herkese teşekkür ederim.💕🐰
Oy sınırı olarak 15 oy koyuyorum💋.
Kendinize iyi bakın. Bir sonraki bölümde görüşürüz.

Sakura's -Blue Lock☆Where stories live. Discover now