Minsung | Roleplay +

~ Öğretmen - Öğrenci ~

1 yeni mesaj

Lee Minho: Umarım dersinize çalışmışsınızdır hocam.

   Han Jisung yazıyor...

Han Jisung: Senin yüzünden oturdum sene boyunca çalışmadığım kadar ders çalıştım.

Han Jisung: Kapıdayım.

  Jisung ince metal gözlükleri, kahverengi takım elbisesi, içine giydiği bej süveter ve gömleğiyle tam bir öğretmen gibi olmuştu. Elinde kitaplarla ve notalarıyla kapıda bekliyodu. Söylediği gibi derslerine çalışmıştı. Ne yazık ki ders dinlemekten başka şeyler planlıyordum.

- Nasıl, öğretmen gibi olmuş muyum?

- Olmuşsun, keşke daha dar giyseydin. Kaslarını görmek hoşuma gidiyor.

- Birazdan her yerimi göreceksin zaten, diyerek göz kırptı.

Çalışma odama geçtik. Masama oturdum, defter ve kalemleri önüme koydum. Jisung ise role girmeye çalışıyordu. Kaşlarını çatıp duruşunu dikleştirdi. Senaryoyu konuşmamıştık o yüzden aklında ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Gerçi hoş, ben doğaçlama seviyorum.

  Jisung kendini hazır hissettiğinde bana doğru yürümeye başladı. Ellerini arkasında birleştirip tam karşımda durdu. Çenesini kaldırıp bana tepeden baktı. Sesini kalınlaştırıp bağırdı.

- Lee Minho!

  Getirdiği kitapların birinin arasından bir kağıt çıkardı.

- Bu sınavının hali ne böyle? Sırf sizin gibi salaklarla uğraşmamak için sorabileceğimin en kolaylarını sordum. Kopya çekmenize bile izin verdim. Tüm bunlara rağmen hala sınavdan kalmana inanamıyorum!

Sandalyemde yayıldım ve masadaki kalemlerle oynamaya başladım. Jisung dışarıdan hep yumuşak ve kızdığı anda ağlamaya başlayacak kadar kırılgan gözüküyodu. Kızınca ne kadar ileriye gidebileceğini hep merak etmiştim.

- Belki de özel derse ihtiyacım vardır...

- Belki de çeneni kapatıp dersimi ciddiye almaya ihtiyacın vardır.

- Alıyorum zaten, her ders ön sırada sizi izliyorum.

- O zaman gerçekten salaksın çünkü dersimden kalan tek kişi sensin. Aptal sınıfındaki herkes seni geçti.

  Bir kağıt daha çıkardı. Karne gibi bir şeye benziyordu.

- Bu ne rezillik bana açıklar mısın?

- Ben bir rezillik görmüyorum. Çoğu notum A+.

- Benim dersimden F- almayı nasıl becerdin o halde? Bütün derslerine çalışıyorsun, okulda arkandan dahi diye bahsediyorlar. Bilerek mi yapıyorsun?

- Ne münasebet, ayıp ediyorsunuz hocam.

- Şu anda tatilde olabilirdim. Havuzda martinimi içerken gün batımını izleyebilirdim. Kuşların sesini dinleyip yemeğimi yiyor olabilirdim. Onun yerine bu lanet okulun içinde beyinsizin tekine ders anlatmak zorundayım.

- O halde notunu yükseltin. Sonra sevgilinizle keyif tatiline çıkabilirsiniz.

- Bu kağıdın nesini yükseltebilirim Minho? 13. soruda sana formül sormuşum Galatasaray başkanlarını yazmışsın. Fatih Terim yükseltsin notunu.

- Evet, haklısınız benim bu dersi iyice öğrenmem gerekiyor. Siz bana öğretirsiniz, yaz boyu beraber ders çalışırız.

- Yaz boyu o aptal sırıtışını görmemeyi tercih ederim Lee Minho. Bütün derslerde öne oturuyorsun evet ama ders dinlemek için değil.