Ölüme Geleceğim...

Start from the beginning
                                    


"Peki ama adamımız kim Ateş..." Uras uzun zamandır içimde tutuğum şeylerin cevabını istiyordu... Hatta hepsi duymak ister gibi bakıyordu...


"Sinan Dinçer..."


"D-Dinçer mi?..." Koray olayı kavramak ister gibi sayıklıyordu...


"Şimdi değil beyler... Önce annemi bulup o şerefsizi öldüreceğim sonra size anlatabilirim..." hepsi tamam anlamında kafalarını sallarken ayaklanıp araştırma için yola koyuldular... Fatma'yı arayıp güvenli bir yere geçmesini söyledikten sonra Uras'la bizde evdeki korumaların ifadesi almak için mahzene indik...


Adamlarımın benden önce hırpaladığı adamlar kanlar içinde tavandan zincirlerle asılmıştı... Bana olup biten herşeyi anlatmalarını istedim ama hiç birşey görmedikleri konusunda inat ediyorlardı... Nasıl görmezler lan... Nasıl... Ne Asrın'ın evden çıkışını ne de annemin kaçırılmasını görmüşler... Ne bok yemeye oradalardı o zaman... Uras'ın belinde ki silahı çıkarıp, hepsinin kafasına sıktıktan sonra küfrederek dışarı çıktım... Soğuk havanın yüzüme vurmasıyla derin derin soluklandım... Annemin o adamın yanında olduğunu düşündükçe çıldırıyorum...


Çalan telefonla Koray'ın aradığını görünce hızla açtım...


"Bana bir şey bulduğunu söyle Koray..." lütfen...


"Sanırım evet... Öncelikle annenin kaldığı eve bizden önce biri daha girmiş... Garip tarafı saklanmak yerine açık açık kameralara inat bunu yapabilmesi..."


"Kim lan kim... Uzatma..."


"Ölüm meleği abi..." siktir onun ne işi var orada... İstediğini aldı daha ne istiyor...


"Diğer şeye gelince abi sana mesaj atacağım adrese git... Adamlardan birinin izini bulduk..." sonunda...


"Tamam yoldayım..." hızla arabama atlarken Koray'ın gönderdiği adrese baktım... Bu mekanı biliyordum... Ama adamı tanımıyorum... Uras'a durumu anlatıp gelmemesini söyledim... Kalabalık olursak dikkat çekebilirdik... O şerefsizi kendi ellerimle yakalayacağım...


Çokta uzak olmayan yere geldiğimde buranın tam bir harabeye döndüğünü fark ettim... Ben gelmeyeli uzun zaman olmuş... Ama hala işlek olduğunu girip çıkan adamlardan anlayabiliyordum... Burası kapsamlı bir uyuşturucu yapım yeriydi... Bu adamlarla yıllar önce iş yapmıştık ama kısa bir süre... Koray'ın attığı mesajdaki adamı tanımıyorum ama tanışmak için sabırsızlanıyorum...


Arka tarafa dolanıp girebilecek gizli bir yer aradım... Ormanın ortasında ki boş bina görünümlü laboratuvar oldukça genişti... Tam bir giriş kapısı bulmuşken, hiç beklemedim birini orada görünce kan beynime sıçradı... Silahımı kafasına dayadığım da tek isteğim onu burada gebertmekti...



Asrın'dan


Kafamdaki soğuk silahla içimden lanetler okurken duyduğum sesle içimdeki bütün kasların gevşediğini hissettim...


Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now