Kelepçe|17.Bölüm|

Depuis le début
                                    

Börü'nün dediği şeyleri taklit ediyordu, amacı diklenmek ve yaraya bakmaktı.

Börü ikna olmuş artık kaçırmayacaktı elini. Kız elini tutup geriye çekti ve sargılı elini ellerinin arasına aldı.

Kanlı sargıyı çıkartıp derin yarıklara ve çiziklere baktı. Yüzünü acı çeker gibi buruşturup yutkundu.

Dişlerini birbirine bastırıp 'sıı' gibi bir ses çıkardı. Börü'nün canı yanınca onun da yanıyordu.

Börü kızın mimiklerini görünce gülümsedi, onun canı acımıyordu ama Ayperi acıdığını sanıyordu.

Ayperi ilk yardım çantasını getirip tentürdiyot, pamuk ve sargı bezini çıkardı. Önce pamukla kanları temizlemeye başladı. Ardından tentürdiyot sürdü. Sürerken Börü canı yanıyormuş gibi sesler çıkartınca Ayperi'nin halihazırda akmaya yer arayan yaşları yanaklarından süzüldü.

Sargı bezini sarıp adamın önünden kalkıp lavaboya gitti, ağlamasını durdurmaya çalıştı ama yaranın derinliği aklına geldikçe daha da ağlamak istiyordu. Sonra düşündü, bu yara kulübedeyken yoktu, oradan sonra olmuş olmalıydı.

Yani Börü gördüğü ve yanlış anladığı şeylere sinirlenip yapmıştı bunu kendine, şimdi daha fazla ağlıyordu.

Gözyaşlarını zar zor durdurup lavabodan çıktı. Börü pantolonunu değiştirmiş şimdi de üzerini giymek için uğraşıyordu.

Ayperi çıplak üstüne kazak giymeye çalıştığını görünce yaklaşıp kazağı tuttu.

"Bir dakika bir dakika, atletin nerede ve onu neden giymiyorsun?"

"Ben atlet giymem."

"Ne? Ne demek atlet giymem? Giymen gerek kıştayız, hasta olursun."

"En fazla ölürüm."

Kazağı üzerine giymişti bile, Ayperi dediği şeyle tekrar dolan gözlerini sıkıca kapattı.

Ne diyordu bu salak? Hem sinirlenmişti hem ağlamak istiyordu.

Gözlerindeki yaşlar gittiğinde adama yaklaşıp kazağın alt kısmından tuttu ve yukarıya kaldırmaya çalıştı.

Adam engellemeye çalışırken kız direniyordu.

"Ne yapıyorsun kızım! Geri bas!"

Ayperi bağırmasıyla geri çekilip ellerini adamın kazağından çekti, tırsmıştı. Ama elbet bunun bir intikamı olacaktı.

Şimdilik susup oturdu. Adam balkona çıktı ve sigara yaktı. Ayperi yanına gidip onu seyrederek bir süre sadece durdu.

Sonra ruhunu daraltan konuya girdi.

"Börü.."

Börü hiç istifini bozmadan sigarasını içip gökyüzüne bakmaya devam etti.

"Ben dün gece için çok özür dilerim. Vurmamalıydım sana."

Börü duymamış gibi kızı takmıyordu bile. Kız gözlerini ondan çekip başını yere eğdi.

Sonra içini kemiren merakını gidermek için yöneltti sorusunu.

"Neredeydin gece?"

Börü cidden onu duymamazlıktan geliyordu, Ayperi bunu hak ettiğini düşünüp susuyordu.

Adama yaklaşıp koluna girdi, iki koluyla da adamın tek koluna sarılmıştı. Başını da adamın omzuna yaslayıp tek eliyle elini tuttu.

Adam birkaç saniye durup hemen geriye çekti elini, kızı balkonda bırakıp içeriye girdi.

KANLI AY +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant