0.1

28.2K 775 210
                                    

1. bölüm ile karşınızdayım. Kitaba başlarken lütfen ilk deneyimim olduğunu unutmayın. 

Umarım bölümü beğenirsiniz. Lütfen yorum yapmayı eksik etmeyin. 

Okuduğunuz için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

***

O kurtuluş günü işte bugün. 

Gözlerimi etrafta dolandırdığımda yorgun bakışlar, uçağın inişine hazırlananlar ve dahası ile bakıştım. Artık yavaş yavaş duyulan gürültü, çanta sesleri toparlanan insanlar .Beynim allak bullaktı. Uçak korkusu mu ne bilmem ama tüm uçak yolculuğu boyunca uyuyamamış sürekli etrafı incelemiştim. Yorgunluk tüm bedenimi esir almış, bir an önce kalacağım lojmana gidip evimde uyumak istiyordum. 

Daldığım düşünceler ile beklerken pilotun sesini duydum. Gözlerim kemerime kaydı. Takılı olduğundan emin olunca rahat bir nefes aldım. Elimle yüzümü ovalayarak yerimde dikleştim. Uçaktan sonunda inmeyi başarabilmiştim yani gerçekten ."Bari bilet alırken önlerden alsaymışım canım! Bu ne? Git git bitmiyor." diye kendi kendime konuşurken arkamdan bana seslenen adam ile oraya döndüm.

"Bana mı dediniz hanımefendi?" demesiyle sesimin ayarını yanlış kullandığımı anladım.

"Hayır beyefendi size demedim, kusura bakmayın." adamın başını sallamasıyla önüme döndüm ve önümdeki insanlar artık nereye gideceklerini bilirler gibi her yere dağılmış ve bense taksiye binmek için çıkışa ilerlemeye başlamıştım. Havaalanının çıkışına geldiğimde bomboş olan caddeyi görünce şok oldum.

"Ne? Bu saatte nasıl taksi olsun? İyi misin Asena?" diye kendi kendime soru yöneltirken karşıdan bana 32 diş sırıtarak buraya doğru gelen taksiyi görünce hemen kolumu kaldırdım.

"Teşekkür ederim Allah'ım, teşekkür ederim."

Memnun sesim kendini gösterirken bu esen hem de bunaltıcı havadan kurtulacağım için küçük çaplı bir sevinç gösterisinde bulundum ki yan taraftan gelen seslerle kafam otomatikman oraya kaydı.

"Komutanım lojmana mı yoksa askeriyeye mi gidilecek?" diye konuşan adama baktım.

Yanındaki az öncede uçakta gördüğüm adam "Lojmana sür asker." demesiyle şok geçirdim.

"Hiç de komutanlık bir tipi yok." Ben onlara dik dik bakarken komutan olan adamın bir an bana dönmesi ile elim ayağım birbirine girdi ve kafamı hızla sola çevirdim. Gelen taksi önümdeydi mahcup bir ifade ile taksinin kapısını açıp 

"Kusura bakmayın beyefendi, rica etsem bagajı açar mısınız?" dediğim taksici "Açarım abla." demesiyle küçük bir teşekkür edip gideceğim lojmanı söyleyerek taksiye bindim. Gözlerim önümdeki lojmana kaydı. Taksicinin "Burası değil mi abla? "diye sorması ile kafamı salladım ve  ücreti ödeyerek taksiden indim.

Bagajdan valizlerimi aldıktan sonra girişe yürümeye başladım. Kapıdaki asker ilk önce beni baştan sonra süzünce rahatsız olmuşçasına yerimde kıpırdandım. Artık adamın konuşmaz tavrından rahatsız olunca "Merhaba ben yeni baş hekim Asena Kılıçarslan" diyerek hafif tebessüm gösterdim.

"Aaaa yeni hekim siz misiniz? Neden en baştan söylemiyorsunuz? İlk önce kimliğinize bakayım öyle geçin" dediğinde daha içten bir gülümseme yollamış ve kimliğimi vermiştim.

Kapıdaki asker kontrolünden sonra içeri girmiş ve sıra gelmişti evimi aramaya. Bana verilen belgedeki numaralara bakarken karşıda gördüğüm teyze ile ona seslendim.

FISILTI |Ara Verildi...|Where stories live. Discover now