A.T ~1

60.5K 2K 69
                                    

Aynada kendime son kez bakıp ufak ama sorunlu evimden çıktığım da hava çoktan kararmıştı. Gece dışarda olmayı sevmezdim. Ama paraya ihtiyacım vardı bu yüzden de câlışmalıydım. Önüme çıkan bu iş ise benim için oldukça iyi bir fırsattı. Kolumda ki saate bakıp adımlarını hızlandırırken , gelen otobüse binip sırtımı cama yasladım. Çok fazla yoruluyordum.

Dalgın bir şekilde dışarıyı seyrederken. Son anda durağı kaçırmaktan kurtulmuştum. Hızlı adımlarla adresini aldığım mekanın önüne geldiğim de bulunduğum yere hayran kalmıştım. Deniz kenarında ki bu mekan fazlasıyla güzle ve görkemli ydi. Ve ben bu gece burada verilecek olan davette içki dağıtacaktım.

Hastalığımı öğrendikten sonra üniversiteye ara vermiş ve tedavi masrafları için para biriktirmeye başlamıştım. Ama lösemi hastasıydım. Ve masrafları oldukça pahalıydı. Elim istem dışı saçlarıma giderken günden güne azalan saçlarımın yok oluşunu izlemek ...canımı yakıyordu. Akmak için sıraya giren yaşlarıma izin vermeyip , mekandan içeriye girdim. Biri beni karşılayıp elime kıyafetleri tuttuşturmuş , yapacaklarını anlatmıştı. Üzerimi değiştirip , geceye kadar mutfaktaki işlere yardım ettim.

Benim gibi bir çok çalışan vardı ama hiç biriyle sohbet içine girmemiştim . İşimi yapacak , paramı alıp gidecektim.

İçeride ki sesler artmaya başladığında elime tutuşturulan tepsiyle dikkatli bir şekilde salona girdim. Biran bulunduğum bu ortam bana tuhaf gelmişti. Cevremde oldukça şık giyinen erkek ve kadınlar vardı. Bir süre durup karşımda ki kalabalığa bakıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Kalabalıktan hoşlanmıyordum.

Derin bir nefes alıp masaların arasında dolaşmaya başladığım da bazıları beni durdurup içki alıyordu. Boşalan tepsiyle içeri dönmek için rakamı dönmüştüm ki ..karşı karşıya geldiğim kahverengi gözlerle durdum. Bir kaç masa uzağımda yanında ona benzeyen bir adam ve güzel bir bayanla birlikte duruyordu. Bakışlarımı hızla ondan kaçırıp elimde ki tepsiye çevirdim. Ve koşa koşa mutfağa girdim. Nedense kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızla atıyordu.

Şu yaşıma kadar dönüp tek bir erkeğe bakmamış olmama rağmen biraz önce gördüğüm o kahverengi gözler neden beni böylesine heyecanlandırmıştı . Deli gibi çarpan bu kalbim normal miydi?

Elime tutuşturulan tepsiyi alıp bir kez daha içeri girerken biran gözlerimin kararmasıyla olduğum yerde sendeledim . Elimde ki tepsiyi sıkıca tutmaya çalışırken bacaklarımın çözüldüğünü hissettim adeta . Sırtımı yaslayacak bir duvar bulmak istesem de gözlerimi bile açamıyordum.

Tepsiyi düşürmemek için büyük bir gayret harcarken bir anda elimde ki tepsi alınmış ve biri beni sıkıca belimden kavramıştı. Her ne kadar gözlerimi açmak istediysem de baş dönemem daha da artınca bunu yapamamıştım.

"İyi misin ?" bana oldukça yabancı olan sesin sahibini görmek için gözlerimi araladığım da karşımda gördüğüm yüzle şok olmuştum. Bu , bu biraz önce göz göze geldiğim o kahverengi gözlerden başkası değildi. Uzaklaşmak için bir kaç adım attığım da sendeledim . Bir kaz daha o kollar beni tutarken vücuduma çarpan soğuk havayla dışarıda olduğumuzu anlamıştım. Ne ara dışarı cıkmıştık.

"Hey sakin ol , sadece yardım ediyorum . İyi gözük müyorsun ?" bulunduğum yere bir göz attığım da cevrede kimsenin olmadığını gördüğümde bakışlarım tekrar o kahverengi gözlere döndü.

"Ben teşekkür ederim ." bir süre beni dikkatli bir şekilde inceledikten sonra önemli değil demişti. Bense kendini daha iyi hissedince ondan bir kaç adım uzaklaşmıştım. "Ben en iyisi işimin başına döneyim." bakışlarımı ondan kaçırıp içeri girmek için adım attığımda kolumda ki ellerle durmuştum .

"Bekle ismini söylemeyecek misin ?" bir süre ona şaşkınca baktım . Onun gözlerindeyse haylaz pırıltılar vardı.

"Melek . İsmim Melek." bakışlarım yüzünde oluşan gülümsemeye takılı kalırken bende tebessüm ettim.

"Melek? İsmin gerçekten seni yansıtıyor . Bende Aytuğ , Aytuğ ATAMAN . Tanıştığımıza memnun oldum. "

"Bende . Tekrar yardımınız için teşekkür ederim ." birşey söylemek için dudaklarını araladıysa da duyduğumuz sesle ikimizin bakışlarıda kapıya dönmüştü.

"Aytuğ ." karşımda ki kadına bakarken onu hemen tanımıştım . Bu kadın masada ki o güzle kadındı. Kısa , zayıf ve fazlasıyla güzeldi. Yüzünde saf bir güzellik vardı. Zaten içerde ki birçok insana oranla oldukça kapalı olan kıyafeti , makyajsız yüzü de bunu kanıtlıyordu. Sevgilisi miydi ? Biran kendimi nedense çok kötü hissettim.

Hiç birşey söylemeyip hızla oradan ayrılırken nedense kalbimde tuhaf bir sızı hissetmiştim. Böyle yakıcı birşey.

AŞKA TESADÜF  ( Aşkın Serisi * 3 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin