Dinler misin 2 / Bölüm 15

6.2K 406 180
                                    

2 / Bölüm 15: Denizlerin Efendisi yuvasında

Tuna: Annem bayıldı!

Tuna: Babam da az daha gidiyordu!

Tuna: Annem gidince gidesi kaçtı adamın!

Tuna: Allah'ım!

Tuna: Hastanedeyiz şimdi!

Tuna: Annemle babamı yatırdılar!

Buket: Ne?

Batu: Ne yaptın oğlum adamlara?

Selen: İyi mi durumları?

Batu: Nasıl çıktın karşılarına?

Tuna: Hazan kapıyı çaldı.

Tuna: Sarıldılar bayağı sonra ben çıktım bir anda.

Tuna: "Sürpriz!" dedim.

Tuna: Son sürprizim oldu.

Buket: Geri zekalı.

Selen: Sen harbiden hafızalanla beraber akli dengeni de yitirdin.

Batu: Abi öyle sürpriz mi yapılır?

Batu: Sadece bayıldıklarına şükret.

Tuna: Durun durun!

Tuna: Annem uyandı şimdi!

Buket: Yeniden sürpriz yapmaya git, tamam mı?

Buket: Akıllı oğlum benim.

Hazan: Sibel Teyze kucağıma bayıldı.

Hazan: O şoku atlatabilmiş değilim.

Hazan: Tuna sağ olsun.

Tuna: Böyle olacağını nereden bilebilirdim?

Telefonumu kapatıp Tuna'ya çevirdim bakışlarımı. O da telefonunu kapatmış kapıdan içeriye bakıyordu. Fazlasıyla tedirgin olduğu anlaşılıyordu her halinden.

"Ben hiç girmesem mi içeri?"

"Girmelisin Tuna."

"Ya daha da batırırsam işleri?"

"Şu an suçlu olan benim. Annenlere anlatmam gerekiyordu."

"Anlatamazdın ki Hazan. Neden anlatmadığını da anlayabiliyorum. Eminim annemler de anlayacaklardır." Birbirimizi iyice cesaretlendirdikten sonra içeriye girdiğimizde gözleri yaşlı olan Sibel Teyze ve onun ellerinden tutan Süleyman Amca karşıladı bizi.

"Tuna'm... Güzel oğlum..." Annesinin yanına koşup sıkıca sarıldı Tuna. Onları izleyen Süleyman Amca'nın da gözlerinin dolduğuna şahit oldum. O da eşlik etti sarılışlarına. "Annem..."

"Anne..."

"Canımın ardı." Kendi annem gözlerimin önünde yer edindi o anda. Dolu gözlerle gülümsedim. Tuna ve ailesi çok güzel görünüyorlardı. Süleyman Amca, güçlü görünmeye çalışsa da gözyaşlarını tutamıyor; Sibel Teyze, durmak bilmeden ağlıyor ve Tuna'ya sarılıyordu.

"Güzel kızım, sen de gel buraya." Bir koluyla Tuna'yı tutan Sibel Teyze, diğer kolunu benim için açmıştı. Hızlı adımlarla yanlarına ulaşıp kollarına sokuldum. "Yavrularım benim." Kendimi nasıl açıklayacağımı düşünmekteydim hâlâ. Onlara söylememekle çok büyük hata yapmıştım. "Rabbim duydu sesimizi! Şükürler olsun!"

"Anneciğim, babacığım benim sizlere söylemem gereken bir şey var." Söze girdiğimde Sibel Teyze heyecanla atıldı.

"Hamile misin yoksa?" Kaşlarım hayretle havalandı.

Dinler misin?Where stories live. Discover now