47. BÖLÜM: "Tuzak"

Start from the beginning
                                    

Hımm… Bence beni seksi bulmak için kafanda bahaneler üretiyorsun.”

Bakışları hırkamın açık yakasından göğüslerimin görünen üst kısmına kaydı. “Vay canına…” diye mırıldandığını duydum. Bana cevap vermek sonra aklına geldi. “Hiç sanmıyorum.”

Onu ittiğimde birkaç adım geri çekildi ve fırlattığım yastığı havada yakaladı. “Yüzüme bakmaya ne dersin?”

Benı duyduğundan emin değildim. Elini baktığı yere uzattığı esnada Alaz yüksek sesle ağlamaya başladı. Takip eden saniyelerde babası bozularak daha fazla uzaklaştı. Kaşlarını çattı ve yatağın ortasında ağlayan oğlumuza karşısında büyük bir insan varmış gibi baktı. “Seninle böyle konuşmamıştık, ufaklık. Anlaşmamıza uymuyorsun.”

Oğlumu kollarıma alırken, Biran’a gülümsemeden edemedim. Kardeşi, annesi tarafından daha fazla ilgi gördüğü için öfkelenen bir oğlan çocuğuna benziyordu. “Acıkmış olmalı.” Sırtımı başlığa yaslayıp emzirme pozisyonu aldım.

“Hiç doymuyor ki.”

“Biran…” dedim son heceyi uzatarak. “Annesinin göğsündeyken kendini huzurlu hissediyor.”

Yarım bir gülümseyişle başını eğdi. “Ben de annesinin göğsündeyken kendimi huzurlu hissediyorum.”

Edepsizsin!”

Fırlattığım yastığı bir kez daha havada yakaladı. “Konu sen olunca aksini söylemiyorum zaten.”

Odağımı ondan alıp oğlumu emzirmeye başladım. Kısa süre önce doyasıya emmesine rağmen aceleyle emmeye çalışıyordu. Fazla süt gelince de öksürüp kızarıyordu. Onun bu şapşal hali içimi sıcacık yapmaya yetiyordu.

“Ben acıktım.”

Üzerini değiştirmek için dolabınına doğru ilerledi. “Nihayet kendin de aklına geldin.” Siyah bir pantolon ve aynı renk gömlek aldıktan sonra giyinmeye başladı. “Yarım saat içinde masa hazır olur.” Onu süzmemek için kendimi tutmaya çalışsam da başarılı olamadım. Pantolonunu, üzerinde sadece boxerin olduğu sıkı, uzun ve kaslı bacaklarına geçirdikten sonra siyah, kemik atletini çıkardı. Broz gövdesi kabarıktı ve omuzları o kadar pürüzsüzdü ki ışıldıyordu. Kazağını kollarından geçirirken, “Seyre kısa bir mola.” dedi. Hemen başımı çevirdim. 

“Seni seyretmiyordum.”

Kapıdan çıkmadan önce bana göz kırptı. “Eminim öyledir.”

Ona fırlatabileceğim fazladan bir yastık daha yoktu.

Yaklaşık bir saat sonra koruma misafirlerimizin geldiğini bildirdi.

Sevgili misafirlerimiz…

Hala yemek masasındaydık ve Alaz hala kollarımdaydı. Ancak bebeğimi, o iki cadıya göstermeye hiç niyetim yoktu. “Mirel, onlara gidene kadar Alaz’a bakar mısın?”

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now