𝐨𝐨. her şey yolunda, gibi?

480 38 43
                                    





 (kitap içerisinde çok fazla yazım yanlışı var

 ve düzeltmek için fazla üşengecim, bu yüzden 

lütfen görmezden gelin.)

R I V E N 

Her şey yolunda gibi görünüyor.

Sky ve Bloom'un düğünü için hazırlanmış geniş yeşil araziye ve mutlulukla ışıldayan tüm o suratlara baktığımda aklımdan geçen bunlardı. Bunca olaydan ve savaştan sonra bile çoğu kişi mutlu görünüyordu. 

"İşte buradasın!" Stella'nın heyecanlı ve stresli sesini duyunca yavaşça arkama döndüm. Onu görmeyeli uzun zaman olmuştu ve bana söylediği ilk sözlerin bunlar olmasına şaşırmamıştım. Moda takıntısı olan çılgın sarışın selam dahi vermeden kravatımı düzeltmek için atılmıştı bile. 

 "Sana da merhaba Stella." 

Minik bir afallamanın ardından kollarını hızlıca boynuma dolayıp kısa bir süre bana sarıldı. Geçen yıllar güzelliğinden bir şey almamıştı.   "Ah, evet seni görmek güzel." Geri çekildiğinde az önceki gergin hali biraz daha hafiflemişti. "Nedime olmanın bu kadar gerici olacağını düşünmemiştim." 

Gülmeden edemedim, "Alışsan iyi olur. Listeden adı silinen tek kişi Bloom." diğer kızlar hâlâ evlenmiş değillerdi. Yani en azından bana davetiye göndermemişlerdi. Acaba aralarında evlenen var mıydı?

"Doğru." dedi Stella onaylayarak. Gözlerime bakmaktan kaçınıyor gibiydi. Bakışları düğün için satın aldığım takımın üzerindeydi.  Mavi tonlarındaki takımım  Sky'ın damatlığıyla ve nedimelerin kıyafetleriyle uyumluydu. Sky öncesinde bana düğünün detayları hakkında uzunca bir konuşma yapmıştı. Renk tonlamalarından, mekanın düzeninden hatta Bloom'un buketindeki çiçeklerin türünden dahi bahsetmişti.  O da en az Bloom kadar gergindi. İkisi de uzun zamandan beri bu anı bekliyordu.  Stella'da benim gibi bu uzun konuşmalara mağdur kalmıştı muhtemelen. Belki de düzenlemeleri hep beraber yapmışlardı. Bu düşünce hakkım olmasa da beni kırdı. Artık o arkadaş grubu içerisinde olmamak beni hiç bu kadar üzmemişti.

 "Seni görmeyeli uzun zaman oldu." dedi en sonunda.  Beş belki de altı yıl geçmişti görüşmeyeli. Musa'nın arkadaşları arasında en iyi anlaştığım kişi Stellaydı. Her ne kadar sürekli atışsak bile aramızda hep yakın bir bağ vardı. Veya ben öyle hissetmiştim. Bu bağın Musa'yla ayrıldıktan sonra koptuğu gerçeği tekrar suratıma çarptı. 

"Evet, beş yıl?" sesimi mutlu tutmaya çalışıyordum ama  hâlâ kırgın hissediyordum. Bu kırgınlık Stella'ya, Musa'ya veya başka birine değildi. Kendimeydi. Musa'yı terk eden ve diğerleriyle arasındaki bağı koparan kişi bendim. 

"Altı." diye düzeltti Stella. "Yanında birini getirdin mi?" 

"Hayır, ilişkiler konusunda hala iyi değilim." Stella sırıttı. Karşılıklı birbirimize gülümsesekde ikimizde bu konuşmadan rahatsızdık. Stella'nın bir konuşma başlatmaya çalıştığı belliydi, ve benim bu konuşmadan hoşlanmayacağımın farkında olduğu için uygun bir an kolluyordu.

 Boğazını temizledikten sonra bakışlarını kaçırarak mırıldandı. "Musa ve erkek arkadaşı yakında burada olur." 

Demek söylemek istediği buydu. 

"Oh bu harika, umarım iyi biridir." Bende şimdi Stella gibi gözlerimi etrafta gezdiriyordum.  Altı yıl olmuştu, hayatıma birçok kadın girip çıkmıştı ( hatta bazen erkekler). Buna rağmen kırgın hissetmem utanç vericiydi. "Musa iyi birini hak ediyor." 

Stella başıyla onayladı. "Evet kesinlikle. Sam iyi biri. Flora'nın kuzeni." 

Sam'i hatırlıyordum. Sam sabah uyandığınızda size kahvaltı hazırlayacak, canınızın sıkkın olduğunu fark ettiğinde size çiçek alacak tarzdan bir erkekti. Kısaca Musa'nın istediği her şeye sahipti. 

"Harika." diyebildim sadece. Ben daha lafımı devam ettiremeden Stella yine söze atıldı;

"Yine de sizden olsun isterdim."

Yine de sizden olsun isterdim?  Musa'nın arkadaşları benden nefret ederdi. Hepsinin en az bir kez Musa'ya 'Riven'dan neden ayrılmalısın?' adlı bir konuşma yaptıklarını tahmin edebiliyordum.  

Şaşkınlığımı fark eden Stella buruk bir gülümsemeyle devam etti. "Sağlıklı bir ilişkiniz yoktu, ama birbirinizi seviyordunuz Riven. İkinizde çabaladınız."

Gerçekten çabalamıştık. 

En azından Musa çabalamıştı. 

Onun çabasının yarısı kadar çabalasam ilişkimiz şimdiki gibi tükenmiş bir halde mi olurdu merak ettim. 

İçten içe cevabın bu olmadığını biliyordum. Eğer çabalasaydım şimdi bu düğün benim düğünüm olabilirdi. 

Başımı sallayarak Stella'yı geçiştirdim çünkü nasıl bir cevap vereceğimi kestirememiştim. 

"Musa geldi." dedi yumuşak ve anlayışlı bir sesle. Arkamda belirli bir yere gözlerini dikmişti. Dönüp bakmamak için kendimi zor tutuyordum.  "Onlara bir selam vereyim, gelmek ister misin?"

Şuan Musa'yı görmeye hazır değildim. Özellikle yanında duran Sam ile birlikte. 

"Sizi sonra bulurum." Stella yanımdan geçerken destekleyici bir şekilde kolumu sıvazladı ve kalabalığın içinde kayboldu. 

love will remember ➤ winx, rivusa.Where stories live. Discover now