Bakışlarımı vücudundan çekerek bu sefer de tişörtünün eteklerine uzandım. "Doğru ölçüyü alabilmem için tişörtünden de kurtulmamız gerekiyor."

Aslında buna gerek yoktu. Üzerindeki tişört ince olduğu için ölçülerden birkaç santimetre düşebilirdim ama şu an onu karşımda bu şekilde görmek daha çok hoşuma gidiyordu.

Tuğra bir şey söylemeden beni başıyla onayladığında kollarını yukarı kaldırıp tişörtü çıkarmama izin vermişti. Ben de işim biter bitmez montunun yanına asmıştım çıkardığım tişörtü.

Onu göz ucuyla süzüp arkamı döndüm. Aşırı derecede kaslı bir vücudu olmasa da feci derecede etkileniyor, ona dokunmak istiyordum. Buradan bile belli olan kol kaslarına tırnaklarımı geçirmek, hafif varlığını gösteren pürüzsüz karın kaslarında ellerimi gezdirmek istiyordum.

Kahretsin ki kendimi bu düşüncelerden koruyamıyordum!

Ona hiçbir şey belli etmeden mezurayı paketinden çıkardım. Bir yandan da siyah kot pantolonumun arka cebine soktuğum telefonumu açarak notlar kısmına girmekle uğraşıyordum. Böylece ölçülerini telefonuma kaydederek anneme kolayca iletebilirdim.

Telefonumdan notları açtıktan sonra tekrardan cebime yerleştirdim ve Tuğra'ya doğru iyice yaklaştım.

"Öncelikle göğüs ölçünü alacağım. Kollarını kaldırır mısın?"

Mezurayı açarak göğsüne dolamaya hazırlandığım sırada o da hafifçe kollarını yana doğru açarak bana izin vermişti. Mezurayı sırtından dolamak amacıyla ona neredeyse sarıldığımda çok geçmeden diğer ucunu da birleştirerek ölçüsünü aldım.

Ona rakamı söyleyip aklında tutmasını belirttiğim ve bu sefer de beline geçtim. Çok geçmeden orayı da ölçmüştüm. Gerekli birkaç yerin daha ölçüsünü aldıktan sonra telefonumu çıkarıp notlara hepsini tek tek girdim. Ardından kolunu ölçmek amacıyla harekete geçtim.

Tuğra kolunu kaldırıp bana yardımcı olurken mezurayı koluna sararak ölçüyü görebilmek için hafifçe ayak parmaklarım üzerinde yükseldim. O sırada onun sesini işitmiştim.

"Tırnaklarını derime geçiriyorsun."

Gözlerimi anlık bir hareketle yüzüne çevirdim. O anda da kafasını aşağıya eğmiş beni izleyen Tuğra ile göz göze gelmiştim.

"Yapabileceğim bir şey yok. Zaten tırnaklarımdan dolayı zar zor elimde tutuyorum şu aptal mezurayı. Sen de sızlanıp işime engel olma."

Güldü.

"Peki.. Yap sen işini."

"Yapıyorum zaten."

Onu umursamadan birkaç dakika daha üst vücudunun ölçüsünü almakla uğraştım. Bir yandan da telefonuma her şeyi not ediyordum.

En sonunda üst vücuduyla işim bittiğinde bakışlarımı telefonumdan kaldırıp "Şimdi de alt vücuduna geçeceğim," diye açıklama yaptım. Ondan da karşılığı gecikmemişti.

"Pantolonumu da mı çıkarayım?"

"Gerek yok. Zaten dikilecek olan pantolon tamamen dar paça olmayacağı için pek de bir şey fark etmez. Anneme özellikle dar paça olmamasını tembihleyeceğim zaten."

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin