1.5

24.8K 1K 449
                                    

[bade]

"Ben size 3 yıllık, markasını özellikle belirttiğim kırmızı şarabı bu akşam için açacağımızı söylemedim mi? Masada niye beyaz şarap var?!"

Evimizdeki yabancı kökenli çalışan kadın kendisini açıklamak için bir şeyler söylerken onu yanımdan gönderip "Anne!" diye kış bahçesinde keyif kahvesini yudumlayan anneme seslendim.

Çok geçmeden topuklu ayakkabılarının sesinden salona girdiğini fark ettiğimde hızla anneme çevirdim gözlerimi. O da beni görür görmez konuşmuştu. "Efendim tatlım?"

"Neden içki tercihinde değişiklik yapılıyor? Yemeklerin yanında beyaz şarabın gitmeyeceği bariz belli değil mi?"

"Katya karıştırmış olmalı hayatım. Neden biraz benimle oturup sakinleşmeyi denemiyoruz? Bizi ilk defa arkadaşınla tanıştırıyor değilsin ya."

Kafamı onaylamazca sağa salladım.

"Bu seferki kişi arkadaşım değil de sevgilim olduğu için sakin kalamıyor olabilir miyim anne?"

Annemin şen kahkahası kulaklarıma ulaştığında onun rahatlığını inanamaz gözlerle izliyordum. Benim bu telaşlı hâlim ona zevk veriyordu âdeta.

"Sanırım bu seferki ciddi, ha?"

Sanki telefonumu hiç kurcalamamış gibi bilmezlikten gelmesi yok muydu? Bunlar beni deli edecekti!

"Evet anne. Şimdi izin verirsen sevgilim için hazırlamam gereken bir mantı var..."

"Mantı mı? İnanmıyorum, sevgilin için etli yemek mi hazırlayacaksın Bade?"

Annemin keyfi duyduklarıyla daha da artarken gözlerimi devirmekle karşılık verdim. Tek istediğim bugünü sorunsuz bir şekilde bitirmek ve onları sevgili rolümüze inandırmaktı. Aksi takdirde bir de onlara oyun oynadığım için iyice azar yiyebilir, hatta cezalandırılabilirdim.

Belki de kredi kartlarıma sınır koyarlardı ki bu benim için cezaların en büyüğü demekti...

Derin bir nefes alıp bu ihtimali aklımdan hızlıca yok ederek annemin sorduğu soruya cevap verdim.

"Hayır tabii ki anne. Vegan versiyonunu yapacağım."

Bana yüzündeki bilmiş gülümsemeyle karşılık verip kendi kendisine bir şeyler mırıldandı fakat ben oralı olmadan arkamı dönüp mutfağa ilerledim. Bir yandan da bodrum kata benim söylediğim şarabı almaya giden kıza seslenmeden edemiyordum.

"Katya! Uşağa söyle, bana her nereden buluyorsa bulup soya kıyması alsın."

Bu yemek yapma işine nereden bulaşmıştım bilmiyordum ama bir kere niyetlenmiştim. Ona mantı hazırlayacaktım ve o da çok beğenecekti. Başka bir yolu olamazdı. İnadım tutmuştu bir kere.

Evin içersinde yankılanan zil sesiyle son kez aynadaki yansımama baktım ve sonrasında da Tuğra'yı kapıda karşılamak amacıyla topuklu ayakkabılarımın zeminde oluşturduğu sesle birlikte odamdan ayrıldım.

Uzun basamaklara sahip merdivenleri tırabzanlardan destek alarak hızlıca indiğimde o esnada annem ve babamla selamlaşan Tuğra'yı fark etmem eş zamanlı olmuştu.

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin