"Anne, Tuğra geldi."

Annem ona seslenmemle topukluları üzerinde dönerek bize baktığında yüzünde memnun bir gülümseme oluştu. "Ah! Hoş geldin tatlım."

"Hoşbuldum, Sevim Hanım."

Annem birkaç adımda ona doğru yaklaşıp Tuğra'ya sarıldı ve sonrasında da bana yönelik konuşmaya başladı.

"Badeciğim sen prova odalarından birisinde Tuğra'nın ölçülerini al bebeğim. Ben de o sırada birkaç telefon görüşmesi yapacağım. Bir şeye ihtiyacınız olursa Çiğdem'e seslenmeniz yeterli."

Ayaküstü Tuğra'ya rahatlamasına dair bir şeyler söylemeye devam ettiğinde oralı olmadan görüş açıma ilk giren mezurayı aldım. Sonrasında da prova odası olarak kullanılan mağazanın en sonundaki kısma ilerledim.

Tuğra'nın beni takip ettiğini arkamda yankılanan ayak seslerinden işittiğim için tekrar onu kontrol etmek zorunda kalmamıştım.

Prova odalarının önüne geldiğimizde kapalı olan sürgülü perdeyi çekerek geri çekildim. O sırada Tuğra da annemin kahve ile siyah tonlarıyla dekora ettiği etrafı süzmeye başlamıştı.

 O sırada Tuğra da annemin kahve ile siyah tonlarıyla dekora ettiği etrafı süzmeye başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(prova odasını bu şekilde hayal edebilirsiniz bebeklerim, aklımdakine en yakını bu😚)

Elimdeki mezurayı koltuğun bir köşesine bırakarak hâlâ daha perdenin ardında dikilen ona çevirdim bakışlarımı. Ardından sorgularcasına "Neyi bekliyorsun?" dedim.

Tuğra bir şey söylemeden içeriye adımladığında her ne kadar kimsenin bizi kolay kolay rahatsız etmeyeceğini bilsem de perdeyi çektim.

Bugün yeni koleksiyonlar geldiğinden dolayı annem en iyi hazırlığı yapabilmek için dükkanı müşterilere açmamayı tercih etmiş, sosyal medya hesaplarından da bu durumu duyurmuştu. Yalnızca online siparişleri alacaktı.

"Oturmam mı gerekiyor?"

Tuğra gergince iç çektiğinde yüzümde alaylı bir ifade oluştu. Şu an ne yapacağını bilmediği bir vaziyette dikilirken bu durum beni istemsizce eğlendirmişti.

"Hayır."

Adımlarımı ona doğru ilerletip tam önünde durduğumda üzerindeki montu çıkarmak amacıyla parmak uçlarımda yükselerek yaka kısımlarına yerleştirdim ellerimi. Tuğra'nın da yardımıyla yavaşça aşağı sıyırdıktan sonra üzerinden çıkarmayı başarmıştım.

Hemen yanımda duran gold askılıklardan birisine montu astım. Ardından karşımda siyah oversize tişörtü ve siyah bol pantolonuyla kalan Tuğra'yı baştan aşağı süzdüm.

Siyah ona gerçekten yakışıyordu. Şu an bu basic kıyafetlerle bile gözüme o kadar çekici geliyordu ki dudağımı dişlememe engel olamamıştım. Lakin hemencecik topladım kendimi. Ona etkilendiğimi kolay kolay belli etmeyecektim. Tabii ondan herhangi bir atak görmediğim takdirde.

socialiteWhere stories live. Discover now