14.

4.8K 274 145
                                    

"sadece arkadaşın olduğuna emin miyiz?"

taehyung, aniden sessizleşen ortamla birlikte duyduğu bu cümleye iyice sinirlenmişti. hızlı adımlarla duvarın biraz ilerisinde olan hyunjin'e doğru yürüyordu.

"değilim lan arkadaşı! sevgilisiyim var mı bir diyeceğin?"

bunları söyledikten sonra hyunjin'i duvara dayayıp yakasını çekiştirmeye başladı. jungkook şok içinde onları izlerken onların yanına gidip taehyung'ı geriye doğru itti.

"taehyung! naptığının farkında mısın sen?"

taehyung sinirle hyunjin'e bakarken jungkook'un bağırmasından sonra ona doğru geldiğini gördü. jungkook, taehyung'un omuzlarından tuttu.

taehyung, ona baktı ve yumuşamak zorunda kaldı. konuşalı 3 gün olmuştu ve bu yaptıklarının şimdilik doğru olmadığının farkına vardı.

taehyung, az da olsa sinirinin geçmesi için jeongguk'u kollarının arasına aldı ve saçlarına gömülüp koklamaya başladı.
gerçekten bebek gibi kokuyordu.

"özür dilerim."

jungkook, kollarının arasından çıktı ve biraz kızgın, aynı zamanda üzgün bir şekilde ona baktı. güvenlikler ise aşağıdan gelmiş, hyunjin'e su veriyorlardı. tabi ikiside şimdilik ona odaklanmak istemedi.

"neden yaptın bunu taehyung?"

taehyung, her şeyin farkındaydı. ama yalan söyleyecekti.

"sarhoş gibi bir şeydim, fakat senin güzel kokun tekrar beni ayılttı sevgilim."

çok güzel, çok inanılır, mantıklı, söyleyişiyle beraber çok kolay kanılanabilecek yalanlar söylüyordu. iltifatları eksik etmiyordu.

jungkook bu dediğine hemen yumuşamıştı. aynı zamanda ise inanmış.

"tamam aşkım. sen eve git. sonra konuşuruz olur mu?"

ona sözlü ve yazılı konuşmaları da dahil ilk aşkım diyişiydi. normalde onu yalnız bırakmazdı. hem aşkım demesi, hemde bu olaylar için tekrar sorun çıkmaması için onun boynunu öpüp aşağı indi.

şöföre onu jeon'un evine götürmesini söyledi. kendi arabasıda oradaydı çünkü. jungkook'un zaten kesin emri vardı. tüm çalışanlarını taehyung'un her istediğinin olması için tembihlemişti.

—————

"hyunjin! daha iyi misin?"

jungkook ve hyunjin tek kaldığında, jungkook çok utanmış aynı zamanda kendi hatası olmadığı halde üzülmüştü.

"daha mı? zaten iyiyim. hiçbir şey yapmadı."

sonra hyunjin rahatlatıcı bir gülümsemeyle güldü. jeon'a doğru yaklaştı ve omzunu tuttu.

"jungkook, ünlü olduğundan beri menajerin hatta bir abin olduğumu biliyorsun değil mi? beni dert etme. ama senin için biraz endişeleniyorum..."

son cümleyi biraz alçak bir ses tonunda utana sıkıla söylemişti.

"şey, ne için?"

"sevgilin konusunda. nasıl tanıştınız? nasıl bu kadar hızlı oldu? daha seninle geçen hafta görüştük ve bana bundan bahsetmedin."

"uhm, çünkü daha 2-3 gün oldu..."

hyunjin koltukları işaret etti.

"otursana, konuşalım."

ikiside koltuklara oturdu.

"seni dinliyorum."

———————

"ne!? yani o adam seni tehdit mi etti?"

jungkook, konuşmaya çalışıyordu fakat hyunjin elleri başında stresli bir şekilde odada yürüyor bağrıyordu.

"nasıl ona bu kadar çabuk güvenirsin jeongguk!? nasıl?"

"ama konserde göz..."

hyunjin tekrardan jungkook'un sözünü yarıda kesti.

"ne gözü jeon! başına bela almışsın resmen! hemen polise gitmeliyiz."

jungkook'ta oturduğu yerden kalktı. bağırmaya başladı. başka türlü duyulmuyordu çünkü.

"hyunjin, ben onu seviyorum! o bana neden kötü davransın ki? sadece iyiliğimi istiyor. beni koruyor."

"jungkook, seni manipüle ediyor nasıl anlamazsın?!"

jungkook, sadece yere bakmış duruyordu artık. bağıramıyordu ama kafasını da susturmuştu. ona hak vermek istemiyordu çünkü onu gerçekten seviyordu.

hyunjin bunu farkedip ona doğru yaklaştı. bağırmıyordu. sakince konuşuyordu.

"jungkook, gerçekten olmaz. çok sevdiğin işini yapmanı bile engelliyor bu adam senin?"

jungkook, gözleri dolu bir şekilde ona baktı.

"olsun, o işten daha önemli."

"ahhh jungkook! nasıl manipüle etti bu adam seni böyle? bak burda o yok. seni tehdit mi ediyor? lütfen bana dürüst ol."

"tehdit falan yok hyunjin gerçekten. onu seviyorum. o benim için doğru kişi."

hyunjin o seni sevmiyor diye konuşmaya başlayacakken jungkook'un cümleleri ikisininde susmasına neden oldu.

yüzünde kurumuş bir kaç yaş ve sahte bir sırıtışla konuştu jungkook.

"hem, babamda bana böyle davranmıyor muydu bana? o beni böyle seviyordu hani hyunjin? sen demedin mi bunları bana. belki o da beni böyle seviyordur.. ne dersin?"

———————

obsession -tkWhere stories live. Discover now