Hayatınızın 5 yılını vatan haini olarak bir uyuşturucu çeteside geçirebilir miydiniz?
Kardeşim dediğiniz insanların adınızı ağızlarına bile almayacak oluşuna dayanabilir miydiniz?
Ben dayanmıştım.
Çok acı çekmiştim belki ama bu acıya dayanmış, bir...
"Allah aşkına bu elbise ne ya?" Elimdeki elbiseye bakarken yüzümü buruşturdum. Bu biraz fazla mı açıktı? Normalde olsa giyilirdi belki ama şu an bir sapığın yanına gittiğimiz düşünülünce aklıma pek hoş şeyler gelmiyordu.
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
"Komutanım kusura bakmayın da kıyafeti kafaya takarsak geç kalacağız. 1 Saat içinde mekana gitmemiz gerek." Diyen Gizem ile derince bir nefes alıp kabine girdim. Üzerime o elbiseyi geçirirken aynadan kendimi kısaca süzdüm.
Şu an burada İzgi'den eser yoktu. Şu an Alina Altan'dım. Alina denilen kadın ile benzememiz bir tık daha işimizi kolaylaştırsada saçımı siyah sprey boya ile daha da koyulaştırmış, gözlerime kahverengi lensler takmıştık. Gözümün altındaki küçük bene kadar her detaya dikkat etmiştik.
Saat sabahın yedisiyken yaklaşık 4 saattir buradaydık. Ben ve Gizem'i hazırlayan 4 kişi olmasına rağmen işimiz bitmek bilmemişti. Plastik makyajıydı, saçıydı, tırnağıydı derken sonunda üzerimizi değiştirebilmiştik. Kabinden çıktığımda görevlilerden birisi yanıma 2 küçük çakı ve bir küçük silahla geldi.
"Elbisenin içerisinde bir tane gizli cep var. Oraya sadece 1 bıçak koyacağız. Silah ve bıçağı ayakkabıya saklayacağız. Zaten bir çatışma çıkacağı düşünülmüyormuş." dediğinde başımı salladım. Hepsini yerine yerleştirdikten sonra elime aldığım çantanın içine sahte kimliğimi, bordo ruju ve Kaan'a vereceğim uyku ilacını koydum. İlaç kutusu ağrı kesiciye ait olsada içinde çok güçlü bir uyku ilacı vardı. Kaan ve Arslan operasyonun kolay olması açısından odalarına gelen kadına ikram edecekleri içeceğe uyku ilacı katacaklardı. Yoksa o kadınlar bizi eleverebilirlerdi.
En sonunda Gizem de hazır olduğunda depodan çıkıp siyah transporter araca bindik.
"Bu güzel hanımlarla tanışıyor muyum?" gevşek gevşek sırıtan Kaan'ın omzuna bir yumurk attım.
"Gevşek herif." dediğimde kulağıma eğildi. Hâlâ sırıtıyordu.
"Benim gevşekliğimi boşver de Cenk Gizem'e nasıl bakıyor sence?" dediğinde kaçamak bakışlarla ikisine baktım. O anda yüzümde bir sırıtma oluşurken Kaan'ın kulağına eğildim.
