- O zaman haftaya gidelim." dedi Ezma hanım neşeyle evlatları resmen tek tek evleniyordu.Bu büyük gelini Gülhanım sayesinde idi. O bu konağa gelince herşey sanki daha güzel olmuştu. Özellikle Ayşe konusun da en büyük destekçisi olmuştu gecelerce birlikte dertleşmişlerdi onun gibi bir gelini olduğu için çok şanslıydı.

- Ya hayır ya! Yarın gidin isteyin." dedi Şahin beş yaşındaki çok gibi mızmızlanarak

- Hoşt! kudurdun mu bu ne acele?  hele anan Diyar teyzene bir haber versin." demişti Zelal kadın önce dünürcü başı gelsin ve kızın evine bir haber sallınsa idi hem acele işe şeytan karışırdı.

- Yusuf ağabeyim de niye hemen gittiniz?" dedi Şahin öyle ya hemen düğünden iki sonra gitmişlerdi yengesini istemeye. Yusuf Mirza kaşlarını çattı konu dönüyor dolaşıyor ona geliyordu resmen! Zelal kadın kocaman gülümsedi.

- O evde kalacak diye korktuk  oğlum. Kendisi huysuz biri olduğu için tez elden aradan çıkaralım dedik."

Gülhanım hafif bir tebbesüm ederken Yusuf Mirza karısına Sende mi bakışı atıyordu.  Sustu Yusuf Mirza cevap vermeyecekti. Yâde'sinin oyuna gelmeyecekti. Gülüşmelerin havada olduğu bir akşam yemeği olmuştu, herkes yavaş yavaş yavaş odalarına geçmişti. Şahin büyük bir mutluluk ile sevdiği kadını aramış müjdeyi vermişti. Gülhanım ve Yusuf Mirza ise çalışma odasına geçmiş yarın ki toplantı için hazırlık yapıyorlardı.

Şahan ise elindeki hediye paketini masanın üzerine koymuş Yağmur'u bekliyordu. Çok istediği bir kaç kitap olduğunu duymuştu yengesi ile konuşurken, bugünde çarşıya çıkmışken hemen almıştı. Yağmur kitap okumayı çok seviyordu hatta birkaç kere kitap okurken ağladığını görmüştü nedeni ise başrol kadının kitap sonunda ölmesiymiş. Şahan cidden buna ağladığına şaşırmıştı çünkü ölen kişi gerçek kişi değildi. Alt tarafı hayali ürünlerdi tıpkı kendileri gibi. Merdivenlerden gördüğü karısı ile hafif yerinde dikleşti. Elindeki tepsi ile dikkatli bir şekilde geliyordu. Gelip masaya dikkatlice koydu tepsiyi Yağmur.

-Oh be! dökmeden getirebildim, senin kahveni bol şekerli yaptım." dedi ve tepsiden kahveyi alıp Şahan'ın önüne koydu. Şahan onunla birşey konuşmak isteyince oda hemen kahve yapmış ve getirmişti ve ilk defa kahve yapmıştı! Tadının nasıl olduğu hakkında tek bir bilgisi yoktu. Geçip Şahan'ın karşısına oturdu daha sonra gözlerine çarpan hediye paketi ile kocasına baktı.

- Evet dökmeden getirdin aferin sana şimdi ise tadında bakalım. Yengem ve Esma abla gibi güzel yaptın mı?" dedi geçen hafta kahve tepsini getirirken ellerinin titremesiyle hep dökmüştü Yağmur. Kast ettikleri oydu derken masanın üzerinden hediye paketini Yağmur'a karşı uzattı.

- Bana mı aldın?" Şaşkınlık ile sorduğu soruyla hemen hediye paketini açmaya koyuldu Şahan ise onun bu halline gülüp kahveden bir yudum aldı. Öğürmemek için kendini zor tuttu. Bu... bu bildiğin şerbet olmuştu üstelik içinde doğru düzgün kahve telvesi yoktu tadı berbattı. Hevesli gözüken genç kızı kırmamak adına tek dikişte kahveyi içti. Ama kahvede resmen onu içmişti o nasıl bir tadı öyle resmen kahveden soğmuştu.

Yağmur hevesle paketi açmış ve ve gördükleriyle şok olmuştu. Geçen hafta Gülhanım ile  konuşmuşlardı bu kitaplar hakkında ve şimdi ellerin de idi gözleri minnetle Şahan'a bakarken konuştu.

- Yaaa çok teşekkür ederim."

Şahan başını olumlu anlamda salladı ve uzanıp genç kızın önündeki kahveyi de aldı. Şimdi içerdi falan yapamadım diye özgüveni düşmesindi.

- Rica ederim bunu da ben içiyorum çok güzel olmuş." dedi yalan söylerek Yağmur'un gözlerindeki ışıltıyı görünce doğru yolda olduğunu anladı.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin