~16.Bölüm~

107K 5.9K 2.4K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌹

Kızıl saçlarını güzelce topuz yaptı Yağmur. Kenardan çıkan saçlarını da siyah tel toka ile tutturdu ve aynadan son kez kendine baktı. Dizlerinin hemen altında biten siyah bir  elbise giymişti. Bugün anası ve ağa babasının mezarına gitmek istiyordu. Uzun zamandır gitmemişti özlemişti onları yüzünde buruk bir gülümseme ile odasından çıktı. Ortalıkta birtek Esma hanım vardı oda kahvaltı hazırlıyordu. Ona günaydın diyip büyük salona Yâde'sinin yanına gitti. Yâdesi elindeki telefonu gözüne kadar yaklaştırmış ve kaşları çattık, yüzündeki ciddiyet ile birşey izliyordu.

- Rojbaş Yâde" dedi merakla Zelal kadının yanına gitmiş ve oturmuştu. Elindeki telefona kahverengi gözlerini kısmış göz ucuyla bakmış ve izlediği şeyi görünce kahkayı bası vermişti. Zelal kadın anlamayan gözlere gülen küçük gelinine baktı.

- Ne diye gülüyorsun sanki sen izlemiyorsun kısmetse oluru?" Demişti elindeki telefona tekrar odaklanırken. Ah şu Aybüke ah! Sedat gibi karan oğlan varken gidip ne diye sarı oğlanı seçerdi ki? Yağmur, gülmesini zor durdu az önceki hüzünlü halinden Yâdesi sayesinde eser kalmamıştı. Doğru kendi de izliyordu hatta Şahin bile izliyordu! Hatta izleyip dedikodularını bile yapıyorlardı programın. Şahin tam bir Cansel hayranıydı. 

- Ben hala senin bu genç hallerine alışamadım ki, kusura bakma Yâde." dedi Yağmur çocuksu bir tavırla, Zelal kadın başını olumlu anlamada salladı ve elindeki telefonu koltuğun üstüne koydu. Daha fazla Aybüke ve Tolga aşkını izleyemeyecekti.

- Erken kalkmışsın." Dedi Yağmur'a karşı.

- Sende erkencisin, Yâdem bu evde en geç kalkan sensin." diye doğruları dile getirdi. Yâdesi bu evde en geç kalkan insanı iken şimdi en erkeni kalkar olmuştu. Buruk bir tebessüm oldu Zelal kadının yüzünde, Ayşe şu konaktan gittiğinden beri  gözüne uyku girmiyordu her an sanki kötü bir haber alacakmış gibi hissediyor yüreği ağızın da geziyordu. Altı aydır tek bir haber alamamışlardı Ayşe'den. Yusuf Mirza'ya defalarca konusunu açmak istemişti ama izin vermemişti. Bu huyunu şerefsiz dedesinden almıştı. Zamanında kocası Yusuf'ta kaçan bacısı Meltem'i  hiç bir zaman affetmemiş ve berdel kararı verilince sürükleye sürükleye o konağın önüne atmıştı ve Payedar konağına  gelmesine izin vermemişti.

- Birşey mi isteyeceksin Büke?" Diyerek konuyu dağıttı. Başını olumlu anlamda salladı Yağmur.

- İznin olursa anam ve babamın mezarına gitmek isterim.."

Zelal kadın duyduğu cümle ile kaşlarını çattı. Bunun için mi  izin mi istiyordu? Başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

- Yağmur bunun için izin istemene gerek yok kızım! Gitmek istediğin zaman kocana söyle götürsün." demişti

- Peki Yâde teşekkür ederim." dedi birkez daha bu aileye gelin geldiği için şükür etti. Arkasında her daim dağ gibi duruyorlardı.

- Ezma nasıl?" Yağmur gözlerini kaçırdı. Kaynanası Ayşe'nin olayından beri odasından doğru düzgün çıkmıyor ve geceleri sakinleştirici almadan uyumuyordu. Bazı geceler uyanıp ' Benim kızım orada yapamaz.' diye ağlıyordu ama oğlunun korkusundan birşey yapamıyordu. Sadece ağlıyor ve kızının iyi olması için dua ediyordu her gün. Zelal kadın anlamıştı durumu. " Git Şahan'ı uyandır kızım vaktinde gidin gelin." demişti Yağmur başını olumlu anlamda salladı ve salondan çıktı. Son zamanlarda Şahan ile her yüz yüze gelmesinde heyecanlanıyor ve utanıyordu. Derin bir nefes aldı kapısını çaldı Şahan'ın ama ses gelmedi. Birkaç dakika sonra daha bekledi ve ses gelmeyince tıpkı Şahan gibi elleri ile yüzünü kapattı ve içeri girdi.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin